Trabzonspor Kulübü’ne, kulüp kongre üyelerinin oylarıyla başkan seçildiği günden beri, daha bir yılını doldurmadan, yönetimiyle birlikte Bordo Mavili kulübe tarihinin en büyük sponsorluk anlaşmasını yapan, bir yandan kulübün borçlarını ödenecek duruma getirmeye çalışırken, bir yandan da sponsorluk ve transfer çalışmaları sürdüren Trabzonspor Kulübü Başkanı Ertuğrul Doğan’ı çok üzen bir olay yaşandı.

Kendi küçük, bıraktığı yara büyük cinsinden; Çaykur Rizespor maçı esnasında yaşanan bir olay nedeniyle, Başkan Doğan’ın canının çok sıkıldığı, üzüldüğü ve çok kırıldığı öğrenilirken, etrafına, morali bozuk vaziyette ve sitemli bir şekilde ‘’Ben bunu hak edecek kötü bir şey yapmadım.’’ diyerek, morali bozuk bir vaziyette sitem edip, maç biterken stadyumu terk etmişti.

Bordo Mavililerin aklıselim taraftarları ise başkanlarına yapılan bu hareketin ve ayrıca tribünde rakip taraftarların tezahüratının, alkışlanmasının bile çirkin ve yakışıksız olduğunu öne sürmüşlerdi.

Söz konusu durum; Trabzonspor-Çaykur Rizespor maçı oynanırken, skor 1-3’e geldikten sonra karşılaşma devam ederken oldu. VIP Tribününden koltuk numarası tespit edilen sarışın bir baba, yanında maça getirdiği 9-10 yaşlarındaki kız çocuğuna eğilip bir şeyler dedikten sonra, elleriyle aradaki bölmenin üzerinden çocuğunu kaldırarak protokol tribününe soktu. Kız çocuğu koşarak merdivenlerden indi ve protokolün ön sırasına oturan, babası hatta dedesi yaşındaki insanların yanına doğru gidip, Ertuğrul Doğan’a yaklaştı ve herkes ona ne yapacak diye merakla ve tebessümle bakarken, o başkanın kendisine yüksek sesle, kaşlarını çatarak: ‘’Başkan, başkan… Bana bak bana! Ne zaman istifa edeceksin.’’ diyerek, geri döndü ve koşarak protokolü terk etti.

Bunu duyan ve bir anda birbirine bakan protokol ve yöneticiler şaşkınlıklarını gizleyemeyerek, önce başkana sonra da koşarak uzaklaşan kız çocuğunun arkasından baktılar

İki çocuk babası olan 46 yaşındaki şampiyon Trabzonspor’un Başkanı Ertuğrul Doğan, son derece üzgün ve gönlü kırılmış bir vaziyette kendisine bakan arkadaşlarına doğru: ’’Ben, bu hakareti hak edecek kötü bir şey yapmadım.’’ dedi.

Kız çocuğu, yaşına yakışmayacak bu hareketten sonra yine koşarak babasının yanına, VIP koltuğuna doğru koştu. Babası, tekrar kendisini iki koluyla tutarak VIP tarafına aldı. Ardından da Trabzonspor’un 2. golü geldi. Beraberlik pozisyonları da kaçtı.

Maç sonrası 9-10 yaşlarındaki bir kız çocuğunun başkana yakışmayacak bir şekilde hakaret etmesi üzerine, oldukça kahreden Doğan’a, Çaykur Rizesporlu taraftarlarında ‘’İstifa Ertuğrul İstifa’’ diye bağırmasına, bir grup Bordo Mavili taraftarın da rakip seyircinin bu tezahüratına alkış tutması, bardağı taşıran son damla oldu.

Trabzonspor Başkanı Ertuğrul Doğan ve yönetimine; bu olanlardan sonra, aklıselim kişilerden yüzlerce telefon geldiğini öğrendim. Kendilerine moral verdikleri, yanlış bir karar almamalarını aksi takdirde bu ekonomik ortamda ‘’Trabzonspor’’ diye bir kulübün kalmayacağının söz konusu olabileceğini vurguladılar.

Türkiye’deki nüfus, sanayi ve ekonomik yönden birçok büyük kentlerin bile, Süper Lig’de futbol takımlarının bulunmadığını ve Trabzonspor’un Süper Lig’den düşmeyen ve her yıl zirveye oynayan 4 takımdan biri olduğunu, böyle bir sürecin Avrupa Ligler'in de bile yaşanmadığını söylediler.

Hatta kulübün, bu sezon başı son anda kendi ceplerinden yaptıkları çok büyük ödemeler nedeniyle direkten döndüğünü hatırlattılar. Doğan ve yönetimine moral vermeye çalıştılar.

Bu arada, Bordo Mavili camianın ileri gelenleri özellikle; bir kız çocuğunun babasının talimatıyla yaptığı bu yanlış hareketin elle tutulur bir tarafı olmadığını ve durumu ayıpladıklarını öne sürerek; ‘’O babaya, bu saatten sonra yakışacak hareketin; kızını alıp kulübe giderek, 2. Lig dahil 9 şampiyonluğu ve onlarca resmi kupası olan Trabzonspor’da; Ertuğrul Doğan’dan olmasa da! Yarım asrı geçmiş, bu şampiyonluk yollarında, onlarca taraftarının uğruna hayatını kaybettiği Trabzonspor Kulübü’nün başkanından, bir an önce özür dilemek.’’ olduğunu söylediler.

Ben de altına imza atıyorum!