Kıymetli dostlar , ocak ayında % 5.03 olan enflasyon rakamı , şubat ayı için % 2.27 geldi…
Arkadaş şöyle bakıyorum ;
Şubat ayı,
* Gıda artışı % 3.17
* İşlenmiş gıda artışı % 4.70
* Enerji artışı % 3.58
* Kira artışı % 5.24
* Ulaştırma artışı % 7.30
aylık bazda artış göstermiş ..
Kardeşim , % 2.27’yi nerede buldun Allah aşkına ya.
Düşen ürün grubu 25, artan ürün gurubu 112 sabit kalan 5.
Bir önceki ay sağlık katılım paylarının % 500 artışının ardından , düşürülmesini enflasyona yansıtmak nasıl bir vicdana sığar..
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan enflasyon oranları, ekonomi yönetimi, yatırımcılar, iş dünyası ve vatandaşlar için kritik bir göstergedir. Ancak, bu verilerin gerçek enflasyonu yansıtmaması durumunda ekonomik sistemde birçok olumsuzluk ortaya çıkabilir. Enflasyonun yanlış açıklanması, güven kaybına, yanlış politika kararlarına ve piyasada ciddi dengesizliklere yol açar.
1. Güven Kaybı ve Piyasadaki Belirsizlik
Ekonomik istatistiklerin güvenilirliği, piyasa aktörleri için büyük önem taşır. TÜİK’in açıkladığı enflasyonun gerçeği yansıtmadığı algısı oluştuğunda, yatırımcılar, işletmeler ve hanehalkı bu verilere güvenmekte zorlanır. Bu durum, yatırım kararlarının ertelenmesine, finansal piyasalarda dalgalanmalara ve döviz kurlarında oynaklığa neden olabilir. Özellikle yabancı yatırımcılar açısından güvenilir verilerin eksikliği, Türkiye’ye olan yatırımların azalmasına yol açabilir.
2. Yanlış Ekonomi Politikaları
Devletin para ve maliye politikaları, resmi enflasyon verilerine göre belirlenir. Eğer enflasyon olduğundan düşük gösterilirse, Merkez Bankası ve hükümet yanlış ekonomik kararlar alabilir. Örneğin, faiz oranlarının düşük tutulması gerektiği düşünülebilir ve bu durum yüksek enflasyonla mücadeleyi zorlaştırabilir. Gerçek enflasyon rakamlarının gizlenmesi, ekonomide ısınmaya ve kontrolsüz fiyat artışlarına neden olabilir.
3. Maaş ve Gelir Dağılımında Adaletsizlik
Memur maaş zamları, emekli maaşları ve asgari ücret gibi birçok ücret politikası TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranına göre belirlenir. Eğer açıklanan enflasyon gerçeği yansıtmıyorsa, çalışanlar ve emekliler alım gücünü koruyamaz. Gerçek enflasyon daha yüksek olduğu halde resmi enflasyon düşük gösterilirse, maaş zamları yetersiz kalır ve geniş halk kesimlerinin yaşam standartları düşer. Bu durum sosyal huzursuzlukları artırabilir.
4. Faiz ve Kredi Piyasasında Bozulmalar
Bankalar, kredi faiz oranlarını belirlerken enflasyon verilerini dikkate alır. Eğer enflasyon olduğundan düşük gösterilirse, düşük faiz politikası uzun vadede sürdürülemez hale gelir ve bankacılık sektörü zarar görür. Krediler ucuz olduğu için talep artar, ancak enflasyon gerçekte daha yüksek olduğunda bu durum ekonomik krizlere yol açabilir.
Sonuç;
Yanlış açıklanan TÜİK enflasyonu, ekonomide ciddi dengesizliklere yol açar. Güven kaybı, yanlış politikalar, adaletsiz gelir dağılımı ve finansal piyasalarda istikrarsızlık gibi sorunlar uzun vadede ekonomik çöküş riskini artırır. Bu nedenle, enflasyon verilerinin şeffaf ve güvenilir olması, sağlıklı bir ekonomik sistem için hayati önem taşımaktadır.
Şimdi bu iktisadi tespitler ışığında ENAG enflasyonu ile yaşayan TÜİK enflasyonu ile kazanan bir milletin her gün fakirleşmesi hiç kimse için sürpriz olmamalıdır..