‘Türk Dünyası Şamanizmi’

Şamanizm, İslâm dinine geçişten önce Türklerin inancıydı. Şamanizm kalıntıları Türklerde hâlâ var. Kalıntılar hiçbir surette Müslümanlıkla çelişmez, dolayısıyla “günah” kategorisine girmez. (Ayrıca “fetret” kavramını hatırlatmama gerek var mı?!)

Müslümanlığı ilk kabul eden Araplar gökten inmediler. Müslümanlığı kabulden sonra Hz. Peygamber’in tebliğiyle birlikte kendilerine bir çekidüzen verdiler. Hepsi bu. Onun için Türklerin hayat tarzına Müslümanlığın ilk yayılma alanına bakarak ölçü koyamayız. Kur’ân-ı Kerîm’de ve sahih hadislerde çerçeve çizilmiştir. Bu çerçeve, Müslümanlığı kabul eden diğer milletlerin yaşama alanlarında etkilidir. Müslümanlığı ilk kabul edenlere biz tâbi olmalıyız denemez; çünkü böyle bir buyruk söz konusu değil! Hak dinde böyle bir buyruk düşünebilir misiniz?!

“Millet”in ilk anlamı ve Batı bağlantılı anlamı üzeninde tartışmaya girmeye gerek yok. Millet Kur’ân’da 15 ayette geçer ve “din” anlamı karşımıza çıkar. Türklerde de Farslarda da “millet” “kavim”i ifade ederken, yine din esastır. Hucurât 49/13 her şeyi ortaya koyuyor:

“Ey insanlar! Şüphesiz sizi bir erkek ile bir dişiden yarattık, tanışasınız diye sizi kavim ve kabilelere ayırdık, Allah katında en değerli olanınız O’na itaatsizlikten en fazla sakınanınızdır. Allah her şeyi hakkıyla bilmektedir, her şeyden haberdardır.”

***

“Şamanizm” deyince; “Türk” deyince, kimileri irkilirveriyor. İrkilmesinler. Hak Teâlâ hayatın çerçevesini çizmiş ve önümüze koymuş.

Yeni bir kitabı hatırlatacağım: “Türk Dünyası Şamanizmi - Ruhlar ve Tanrılar Arasında” “Hazırlayan: Hasan Kızıldağ, Ötüken Neşriyat, 456 s.)

Bu eser bir ortak çalışma. İlim ehli isimlerin “Şamanizm”e dair makaleleri bir ara getirilmiş.

“İçindekiler”e göz atalım:

Doç. Dr. Adil Çelik: “Şamanizm Bir Din Midir? Eski Türk İnancının Dinsel Niteliği Üzerine Bir Değerlendirme” / Prof. Dr. Mehmet Aça: “Sibirya Şamanizminde Evren Tasavvuru” / Prof. Dr. Adem Öger: Türk Şamanizminde Koruyucu ve Yardımcı Ruhlar / Uzm. Ark. Sergen Çirkin: Sibirya Şamanizminde Tapınak Sorunu / Prof. Dr. Mustafa Sever: Türk Şamanizminde Sağaltma Ritüelleri / Doç. Dr. Nursel Uyanıker: Türk Şamanizminde Mevsimlik Ritüeller ve Şölenler / Doç. Dr. Kübra Yıldız Altın: Türk Şamanizminde Kültler / Prof. Dr. Karl Reichl: Kahraman ve Şaman: Türk Destanının Arkaik Katmanları (Fransızcadan Aktaran: Prof. Dr. Hanife Nalan Genç) / Doç. Dr. Berna Ayaz: Türk Şamanizminin Anaerkil Dönemleri / Prof. Dr. Yaşar Çoruhlu: Şamanizmin Türk Sanatına Yansımaları ve Tanrıça Umay / Doç. Dr. Kevser Gürcan: Türk Şaman Giysilerinde Sembolizm / Dr. Atilla Bağcı: Türk Şamanizm İnancında Ak Şaman ve Kara Şaman Ayrımı / Dr. Öğr. Üyesi Hasan Kızıldağ: Türk Şamanizminin Özgünlüğü ve Dünyadaki Benzer Sistemlerden Farklılığı / Prof. Dr. Bülent Bayram: Şamanist Türklerin Türk Dünyasındaki Dezavantajlı Konumu / Dr. Atilla Bağcı: Altay Samanlığı / Prof. Dr. Alimcan İnayet: Uygur Türklerinde Samanlık ve Şaman Duası Prof. Dr. Durmuş Arık: Türk Samanlığının Sürekliliği / Prof. Dr. Fuzuli Bayat: İslami Ve/Veya İslamlaşan Şamanlık Kurumu / Prof. Dr. Mehmet Ali Yolcu: Anadolu'da Şamanizm Kökenli Ritüeller Üzerine Bir Değerlendirme / Dr. Sacide Fikret Çobanoğlu: Türk Mitolojisinde Su Metaverse’ü ve Metaetikverse / Prof. Dr. Kadriye Türkan: Masallara Yansıyan Türk Şamanlığı / Dr. Yaşar Kalafat: Batı Türklüğünün Stratejik Konumu İtibarıyla Şamanizm ve Yin-Yang İnancı.

***

İlim adamlarını bir araya getirerek böyle önemli bir kitabı ortaya koyan Dr. Hasan Kızıldağ, “Sunuş” yazında şu bilgileri veriyor:

“Tarihin en arkaik dönemlerinde Sibirya'nın taygalarında proto-Türklerin inanç sistemi olarak ortaya çıkan eski Türk dini, araştırmacılar tarafından “Kamlık İnancı, Kamlık Dini, Gök Tanrı İnancı, Türk Samanlığı, Türk Şamanizmi, Eski Türk Dini” gibi muhtelif şekillerde ifade edilse de inanç sistemi ortaktır. Tarihin en eski dönemlerinde ortaya çıkarak zamanla beraber değişen, dönüşen, yayılan ve sistematikleşen Türk Şamanizmi, Türklerin kabul ettiği yeni dinlerde de etkisini her zaman hissettirmiş ve araştırmacılar tarafından sürekli incelenen bir fenomen olmuştur. Türk Şamanizmi, Sibirya'da ortaya çıktığı binlerce yıl öncesinden günümüze, hangi dine mensup olursa olsun, hangi coğrafyada olursa olsun bütün Türklerin özgün sistemi olmuş ve daha sonraki dönemlerde Türklerin inançlarını, ritüellerini, hayatı algılayış biçimlerini, evrene dair tasavvurlarını, hareket tarzlarını, âdet ve geleneklerini, velhasıl, her türlü kültürel ve dinî yaklaşımlarını etkilemiştir. Bu sebeple Şamanizm, Türklerin hayatında, ortaya çıktığı andan binlerce yıl sonra dahi hâlâ önemini koruyan bir sistemdir. Bugün dahi yapılış sebebi bilinmeyen pek çok âdet ve geleneğin, davranış kalıbının sebebi Şamanizmde kök bulmaktadır. Bu sebeple Türk Şamanizmi, Türklerin kültürel unsurlarıyla yoğrulmuş bir sistem olarak her zaman incelenecek bir alan hüviyeti taşımaktadır.”

***

Hem öğrenmek hem aklımızdaki şüpheleri silmek için “Türk Dünyası Şamanizmi - Ruhlar ve Tanrılar Arasında” okunması gereken kitap.

Yazarın Diğer Yazıları