Merkel’in Kıbrıs Rum Kesiminde, alçakça yaptığı açıklamalar bir önemli olayı öğrenmemize vesile oldu!.. Tayyip, Merkel’e öfkesini yansıtırken şöyle dedi:
“(Kıbrıs referandumunda).. Rum tarafı “erteleyelim bunu” dediler. Sayın Annan bana döndü. “Ne dersin” dedi. “Ben size Davos’ta verdiğim sözün arkasındayım” dedim. Sayın Annan “O zaman sözleşmeyi imzalayacağız” dedi. Askerlerin çekilmesi meselesi hepsi o anlaşmanın içinde vardı..”
Söz konusu referandum, Kıbrıs Rum ve Türk tarafında yapılan, Soros fonlarının Türk tarafına para yağdırdığı referandum...Bu paralar karşılığı Türk tarafından evet çıkan, Rumların daha fazlası için hayır dedikleri referandum...
Şimdi Tayyip’in sözlerinden anlaşılıyor ki, o referandumda evet çıksaydı, Türk askeri Ada’dan çekilecekti!.. Türkiye (AKP)bunu kabul etmiş!..
Tayyip Erdoğan şu sıralar tam manasıyla “Kırmızı Beyaz” oldu. Meselelere bizim gibi bakıyor ve bu yüzden yakında adı “faşiste” çıkmak üzere!..
Erdoğan “olaylara millî gözle” bakınca, ağzından çıkan sözler de doğru oluyor.
Meselâ “Almanya Başbakan’ının popülist siyasetini Kıbrıs’a taşıması son derece mânidardır...” demesi.
Gerçekten Merkel’in Rum çıkartması ve sözleri rastgele edilmiş beyanlar değildir..
Merkel’in apar topar Rumlara gidip köpeğinin başını okşar gibi önlerine tas koymasının sebebi var!.
Hem de “resmî görüşme tutanakları” ile afişe olan sebep.
O tutanaklarda, “Kıbrıs’taki doğal gaz ve petrol konuları, ele alındı.” deniliyor. Ne ele alınmış?!.. Kıbrıs’taki doğal gaz ve petrol konuları.
Hangi petrol konuları?..
Denktaş’ın her seferde vurguladığı.. Türkiye’nin de haritasının elinde olduğu Karpas bölgesi ile İskenderun Körfezi arasındaki zengin petrol yatakları..
Almanların ve öteki ceberutların buralara çöreklenmesi için ne gerekiyor?!
Türkiye’nin defterinin dürülmesi ve Kıbrıs Türkünün asimile edilmesi...
İşte bu yüzden “AB’nin Kraliçesi” Rumlar’a koşup “bağlama” çalıyor!.. Çünkü AB’nin külliyen ekonomisi batıyor ve eteğindeki ülkelere bakmak en başta Almanya’yı zorluyor..
Ve artık canları yandığı için Alman kadın Merkel, yüzsüz biçimde söylediklerinden kolayca çark ediyor.
Başbakan Erdoğan, “Bayan Merkel konuştuğunu da herhalde unutuyor. ’Güney Kıbrıs’ı AB’ye almak yanlış olmuştur’ifadesini kullanan da kendisi. Sizin şansölyeliğinizden önceki dönemi de araştırın” diye boşuna söylemiyor..
Merkel, daha düne kadar yaka silktiği Rum’larla halvet olurken de Türkiye’ye saldırıyor..
Merkel, bu çerçevede Kıbrıs sorununun çözümsüzlüğünde Türk tarafını suçluyor “Güney Kıbrıs, elinden geleni yaptı ama Türk tarafı buna karşılık vermedi” diyebiliyor!..
Üstelik sözlerinde kurnazca bir de “Türkiye’nin AB’ye girmesini destekliyoruz ancak yükümlülüklerini yerine getirmeli” cümlesi var.
Bak sen!..
Sözleri, Türk limanlarının Kıbrıs Rumlarına kayıtsız şartsız açılmasını dayatıyor meselâ!..
“Yoksa almayız haa!..” tehdidi ile.
Erzurum’daki toplantıda Yunan Başbakanı Papandreu da sözü Kıbrıs’a getirip dayamıştı..
Yunan, cebinde Erzurum’a gelecek uçak parası olmadığını unutmuş, gözümüzün içine baka baka topumuza “Kıbrıs dalışı” yapmıştı..
Belli ki onun da ağzında, çok uluslu petrol şirketlerinin kaşığından tattığı petrolün ağırlığı vardı!