BÜROKRATİK oligarşi, demokratik devletlerde atanmışların seçilmişlere tahakkümü sonucu oluşan "sözde demokratik", hastalıklı bir yapıdır. Bu hastalık; "seçilmişin" "rahatlık, bezginlik, yetersizlik ya da yorgunluktan" kaynaklı yapacağı görevi ya da inisiyatifi liyakatsiz atanmışlara bırakmasıyla başlar. Tabii ki sonrası da mutlaka "daha kötü" olur, zira artık bu yapıdan hizmet adalet ve başarı beklemek hayaldir. İşin felsefesi bir yana, her sektörde rastlanan bu durum bir süre sonra seçilmişin, "sevenlerince terk edilmesi" ile de sonuçlanır.

Bundan 5-10 yıl önce Sayın Cumhurbaşkanı''nın ağzından sık sık duyduğumuz, "hizmete maniler", "hizmet yaptırmıyorlar" şikayetlerini artık duymasak da bu yapı şiddetle devam ediyor. Görüyoruz ki başta spor olmak üzere, hâlâ bu amansız hastalık sürüyor.

Mesela Dünya Kupası''nda Fas var, Türkiye yok!

Peki neden yok?

Sebepleri belli…

Kulüplerimizde sürekli oynatacağımız ve millî takımda kadroya girecek kalitede olan yerli futbolcularımızın sayısının az olması nedeniyle, millî takımımızı kuramıyoruz .

Bunun yanı sıra atletizmde de gülünç bir durumla karşı karşıyayız. Olimpiyata fazla sporcu götürebilmek için Atletizm Federasyonu''nun Erzurum''daki kota yarışlarında "fotofinişler ile oynayarak" dereceleri değiştirdiği gerekçesiyle "World Athletics" Türkiye''yi denetime tabi ülkeler sınıfına almış.

Ses yok, tedbir yok. Kimsenin umrunda değil.

İstanbul Olimpiyat adaylığı için de devlet 25 sene plan yapmış, büyük bir masraf ve senaryo hazırlamış. Geçen 25 sene içinde devletin planı bozuluyor, kimsenin haberi yok!

Kısacası bu bürokratik oligarşi var ya, "adama külahı ters giydirir".

Türk sporundaki bu trajik hataları dile getirmemizden rahatsız olan "liyakatsiz atanmışlar", doğru reçeteyi uygulamak yerine, kendilerinin ağzına bakan seçilmişlere "memleketimizin refahı ve başarısı için ucube sistemlerine muhalif olmamızı" işaret ederek, söylenen doğruları gölgede bırakma çabasında olsalar da doğru tektir.

Bu ucube sistemde, inisiyatif de "bunlarda" iken; gerek futbolda kalkınma, gerek İstanbul''da Olimpiyat, gerekse de atletizmde "başarı ve itibar" hayal olur. Benden söylemesi…

NOT: Dünya Kupası''nda Arjantin, rakibi Fransa karşısında galibiyeti hak eden, daha istekli bir takımdı. Şampiyonluğu hakkıyla kazandı.