Financial Times gazetesinde çıkan Louis Ashworth imzalı yazıda,  Türkiye''ye giren kaynağı belirsiz 24 milyar dolarla ilgili yorum yapıldı. Analizde küresel yatırımcıların son on yılda Türkiye''den büyük bir çıkış yaptığı, Türk lirasının son dönemde büyük değer kaybına uğradığı hatırlatıldı ve açığın, kaynağı belirsiz para ile finanse edildiği de belirtilerek paranın nereden geldiği soruldu.

Yazıda ayrıca Capital Economics''ten Liam Peach''in analizlerine de yer verildi. Peach, "Gerçek şu ki, net hata noksan kalemini neyin harekete geçirdiğini bilmiyoruz. Bu kalem gerçekte, altın satışları, döviz ve hizmet ticaretinin yanlış kaydedilmesi veya kaçakçılık gibi pek çok şeyi yansıtıyor olabilir. Ancak büyük bir sermaye akışı olduğunu tahmin ediyoruz" dedi.

Peach, "Neler olup bittiğini tam olarak bilmek zor ama bu kalemin bu yıl cari işlemler açığına önemli bir destek sağladığı açık. Bu akışların tersine dönmesi durumunda Türkiye''nin rezervleri tekrar düşebilir" değerlendirmesinde bulundu.

BlueBay Asset Management analisti Timothy Ash ise analizinde Rus etkisine işaret etti. Türk bankalarının diğer ülkelerin dışladığı Rus parasını kabul etmekten oldukça mutlu olabileceğini yazdı.

***

Döviz girişi kaynağının ne olduğu konusunda Fatih Altaylı''nın da duyumları var:

Fatih Altaylı, "Abdullah Gül''ün ve Tayyip Erdoğan''ın Başbakanlık günlerinde AKP içinde önemli görevler üstlenmiş daha sonra siyaset ile bağını koparmış ama iktidar ile hâlâ yakın" bir ismin, "Seçime kadar Türkiye''ye çok büyük miktarlarda para sokacaklarını düşünüyorlar ve bunun bir kısmı geldi bile. Dahası da gelecek" dediğini yazdı.

Altaylı, diyalogu şöyle aktardı:

"Kim veriyor bu parayı" diye sordum.

"Büyük bölümü Körfez''den, bir kısmı Uzakdoğu''dan, belki pek azı da Kuzey''den diye konuşuluyor. Ama çoğu İslam coğrafyasından..."

"Peki kim veriyor" diye ısrar ettim.

"O kadarını bilemem ama geliyor" dedi.

"Kaydi para olmalı. Bir yerde izi bulunur" dedim.

"Nakdi para. Görenlerle konuştum" diye ısrar etti.

"Peki diyelim ki, haklısın. Geldi. Geri nasıl ödenecek bu para" diye sordum.

"Seçimi kazanmaya odaklılar. Seçimi kazanmadıktan sonra hiçbir şeyin önemi yok. O yüzden öncelik seçimi kazanmak. Ödemesi kolay. Bu para Türkiye''ye dolar 18 TL iken girer bozulur. Sonra dolar düşürülür bir miktar geri alınır geri gider..." dedi.

***

İktidar, seçimi kazanmak için her türlü çareye başvuracak... Çünkü hedefleri sadece iktidarı sürdürmek değil yeni bir devlet kurmaktır. Bunu ben değil, kendileri söylüyor. Seçimi kaybetmeleri halinde Anayasal rejimi hile ile değiştirmeye kalkıştıkları için yargılanmaları söz konusu...

Peki para nereden geliyor?

AKP iktidarının 15''inci yılında, ihalelerden alınan komisyonlar toplamının 300 milyar Dolar olarak hesaplandığını, bu paraların, Katar, Malezya ve Singapur bankalarına yatırıldığına dair duyumlar defalarca yazdım ve bu iddiaya hiçbir cevap verilmedi. Şimdi, AKP''de üst düzeyde görev yapmış bir kişi, Türkiye''nin döviz ihtiyacının Körfez ülkelerinden, Uzakdoğu''dan ve kısmen de Rusya''dan karşılanmakta olduğunu söylüyor...

İlk 15 yılda yurt dışına kaçırılan 300 milyar Doların, 20 yılda 600 milyar dolara vardığı analizleri de yapılıyor. Tabii İngiltere ve ABD''ye kaçırılan paraların geri getirilmesi söz konusu değil!

Bir ara Türkiye''ye gemiyle nakledilen dolarlara Amerikan donanmasının el koyduğu söylentisi de çıkmıştı...

Türkiye''nin kaderini rüşvet paraları mı belirleyecek?