UNESCO'ya madde madde Ayasofya cevabı

UNESCO'ya madde madde Ayasofya cevabı
UNESCO'nun Ayasofya açıklamasına Türkiye'den yanıt geldi. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz, "UNESCO Sözleşmesinde listeye kayıtlı bir varlığın işlevinin değiştirilmesine engel herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Ayasofya'nın cami olarak kullanılması kesinlikle anılan sözleşmenin ihlali değildir.

86 yıldır müze olarak hizmet veren Ayasofya'nın tekrar ibadete açılma kararından kısa süre önce UNESCO'dan açıklama gelmiş ve "Bir anıtın statüsü hakkında Türkiye’nin aldığı kararı üzüntüyle karşıladık" denmişti.

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz da konuyla ilgili Twitter hesabından şu açıklamaları yaptı:

"İstanbul'un Tarihi Alanları"nın bir bileşeni olarak 1985 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi'ne kaydedilen Ayasofya, UNESCO'nun 1972 tarihli Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunması Sözleşmesinin yanı sıra ulusal mevzuatımız kapsamında da güçlü bir şekilde korunmaktadır.

UNESCO Sözleşmesinde listeye kayıtlı bir varlığın işlevinin değiştirilmesine engel herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Ayasofya'nın cami olarak kullanılması kesinlikle anılan sözleşmenin ihlali değildir. Bu durum Ayasofya’nın üstün evrensel değerini asla etkilememektedir.

Öte yandan, 8. yüzyılda cami olarak inşa edilmiş ve 13. yüzyılda kiliseye dönüştürülmüş olan ve halen ibadete açık aktif bir kilise olarak kullanılmakta olan İspanya Cordoba Camii, 1984 yılından beri UNESCO Dünya Miras Listesi'nde varlığını sürdürmektedir."

ekran-alintisi-878.jpg

UNESCO NE DEMİŞTİ?

Ayasofya'nın ibadete açılma kararının alınmasından kısa süre önce UNESCO'dan konuyla ilgili açıklama yapılmış ve bir devletin topraklarında bulunan evrensel değere sahip bir yapı için değişiklik yapmamayı garanti altına alması gerektiğini belirten UNESCO, her değişikliğin önceden bildirilmesi ve Dünya Miras Komitesi tarafından incelenmesi gerektiği duyurmuştu.

UNESCO'nun açıklamasında, bu konudaki endişelerin çok sayıda mektupla Türkiye'ye iletildiğini aktarıldığı bildirilerek, "Söz konusu yerin evrensel değerine zarar verebilecek bir karar almadan önce Türk yetkilileri diyalog kurmaya çağırıyoruz" denilmişti.