“Unutmayın!.. İnsanın çöküşü milletin çöküşüdür!..”
Kimin söylediği çok da önemli değil.
“Söylenenden biz nasıl bir ders ya da sonuç çıkarıyoruz” o önemli olmalı diyorum.
*
Çünkü söylenenler çok dikkat çekici anladığım kadarıyla…
Ayrıca da günümüzde kimsenin de aldırış ettiği, umursadığı yok!..
*
Sahi söylüyorum.
Dünyada belli grup insanlar, yine belli grup insanları, öyle veya böyle hipnoz ederek etkisi altına almışlar, istedikleri gibi kullanıyorlar.
*
Neden?
Çünkü biz ölümüne seviyoruz…
Ölümüne bağlanıyoruz…
Ölümüne takipteyiz…
Ve ölümüne vazgeçemiyoruz, her kimlerse bunlar ve her niyeyse!..
Birileri de bu yanımızı çözüyor ve kendince çok güzel taktikler geliştiriyor.
*
Hipnoz olan insanların ortak özelliği ise;
Az gelişmişlikleri.
Az okumuşlukları,
Hatta okumayışları…
Okumuş olsalar bile tek taraflı gelişmişliği…
Az düşünmeleri…
Az araştırmaları…
Az yorumlamaları…
Birine gereğinden fazla bağlanılması.
*
Elin oğlu bunu da keşfetmiş, diyor ki:
“Bir ülkeyi yok etmek için atom bombası ya da füzelere ihtiyaç yok.” diyor.
Bu kadar basitmiş yani!..
*
Onun okuma alışkanlığını yok et…
Düşünme…
Öğrenme…
Araştırma …
Şüphelenme veya şüpheci olma…
Yorumlamayı bilme alışkanlıklarını elinden al, önüne cep telefonu, aypet gibi oyuncakları ver, biraz da okkala yeter.
*
Ancak esas bomba yazının devamında:
“Ülkenin eğitim kalitesini ve ahlaki değerlerini düşürmek yeterlidir.” diyor.
*
Bir ülkeyi yok etmek için ne yapmak lazımmış anladık mı şimdi?
Ülkenin eğitim kalitesi ve bir de ahlaki değerlerinin kimyasını bozmak yeterliymiş.
*
Ahlaki değerler önemsizleştirilirse ne olurmuş?
Bakın ne olurmuş!..
“Hastalar; doktorların elinde ölür…
Adalet; hakimlerin elinde kaybolur…
Binalar; mühendislerin elinde çöker…
Para; ekonomistlerin elinde kaybolur…
İnsanlık; din adamlarının elinde yok olur” derken, dipnot olarak da:
“Unutmayın insanlığın çöküşü, milletin çöküşüdür.” demeyi ihmal etmemiş!..
*
Bu size mesela hangi ülkeyi hatırlatıyor.
Benim aklıma gelmedi!..
Bilemiyorum, sizin aklınıza geldi mi?
*
Adam hem daha ne desin ki?
Hastalar ölüyor…
Adalet kayboluyor…
Evler çöküyor…
Din elden gidiyor…
*
Örf adet geleneklerimize bir şey demiyorlar ama!..
Diyorlar mı?
Zaten bu kadar şey kaybolup gittiğinde geriye örf, adet, gelenek kalır mı bilmem!..
*
Ülkeme bakıyorum da eğitim ve ahlak nasıl, hangi durumdayız anlamaya çalışıyorum.
*
Üzgünüm!..
Çok üzgünüm!..