Üst düzey kamu şahsiyetlerinin incinen itibarı

Üst düzey kamu şahsiyetlerinin incinen itibarı

Haftalardır üzerine konuştuğumuz sansür yasası, sonunda Meclis''ten geçti ve Resmî Gazete''de yayınlanarak yürürlük kazandı. Artık Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı''nın bünyesinde nur topu gibi bir de "Dezenformasyonla Mücadele Birimi" var.
Son yazıda medyadan kaldırılan yolsuzluk haberlerinden bahsedince, haklı olarak, bazı okuyucularımın aklına "medya içerikleri bu denli çok sayıda ve kolayca kaldırılıyorsa, bu dezenformasyon yasasına neden ihtiyaç duyuldu?" sorusu gelmiş.
Hep yenilikleri konuşuyoruz, bir bütün olarak yasayı ele alırsak belki söz konusu yasanın alt misyonunun ne olduğunu da ortaya çıkarmış oluruz.
Hangi suçlar erişim engeline sebep olabiliyor?
Ekim 2020 ile Ekim 2021 döneminde 675''i yolsuzluk ve usulsüzlük hususunda olmak üzere 1197 haber hakkında içerik kaldırma kararı verildiğini yazmıştım.
Peki, bu içerik kaldırma kararları neye dayanarak, nasıl verilmişti?
2014''te önemli değişikliklere uğrayan 2007 tarihli 5651 Sayılı Kanuna göre, Cumhuriyet savcısının kararı ve hâkim onayıyla internette yer alan bir içerik veya hesaba erişim engeli getirilebilen belli bazı suçlar var. Bu suçlar:
-5237 sayılı Türk Ceza Kanununda yer alan,
1) İntihara yönlendirme (madde 84),
2) Çocukların cinsel istismarı (madde 103, birinci fıkra),
3) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma (madde 190), 
4) Sağlık için tehlikeli madde temini (madde 194),
5) Müstehcenlik (madde 226),
6) Fuhuş (madde 227),
7) Kumar oynanması için yer ve imkân sağlama (madde 228), suçları.
-İlgili kanuna göre, Atatürk aleyhine işlenen suçlar.
-Yine ilgili kanuna göre, spor müsabakalarında bahis ve şans oyunları düzenlenmesi hakkında suçlar.
-Bunlar dışında; millî güvenlik ve kamu düzeninin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi veya genel sağlığın korunması ile ilgili bakanlıkların ve Cumhurbaşkanlığının ve bunların yanı sıra, yaşam hakkı ile kişilerin can ve mal güvenliğinin korunması sebebiyle Cumhurbaşkanlığının talebi üzerine Başkan tarafından internet ortamında yer alan yayınla ilgili olarak içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararı verilebiliyor.
-Kişilik haklarının ve özel hayatın gizliliğinin ihlal edildiği iddiaları da yine erişim engeli tedbirinin istenebilmesinin yolunu açıyor.
Tartışılan yasa sonucunda, Ekim ayında yasaya eklenen fıkralarla ise;
-İlgili kanuna göre, MİT mensupları ve görevlerine dair bilgi içeren haberlere dair suçlar ile,
-Türk Ceza Kanununda yer alan;
a) Çocukların cinsel istismarı (madde 103),
b) Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma (madde 217/A),
c) Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak (madde 302),
ç) Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar (madde 309, 311, 312, 313, 314, 315, 316),
d) Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk (madde 328, 329, 330, 331, 333, 334, 335, 336, 337) suçları, içerik ve hesaba erişim engeline dayanak oluşturabilen suçlar.
Erişim engelleri
İfade Özgürlüğü Derneği, geçtiğimiz günlerde EngelliWeb 2021 raporunu yayınladı. 
2021 sonu itibarıyla 574 bin 798 internet sitesinin 789 farklı kurum tarafından verilen kararlarla erişim engeliyle karşılaştığının ortaya konulduğu rapor, "sansürün verdiği kalıcı zararın toplumsal hafızadan tamamen silinmemesini sağlamak ve … sansürün boyutunu örneklerle belgelemek" amaçlanıyor.
Bu yazının başlığına kısaltarak taşıdığım raporun başlığı ise şöyle:
"Üst Düzey Kamu Şahsiyetlerinin İncinen İtibar, Onur ve Haysiyet Yılı"
Rapor, gitgide "kişilik hakları ihlalinin" gerekçe olarak gösterilmesinin arttığını ortaya çıkarıyor ve "yayınlanmasında kamu yararı bulunan" binlerce haber ve içeriğin erişime engellenerek yok edildiğini vurguluyor.
Raporda yapılan saptamalardan dikkat çekenlerden biri ise, "Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından 2021 içinde bilindiği kadarıyla kişilik haklarının ihlali iddiası ile sulh ceza hâkimliklerine yapılmış tüm bu başvurular"ın kabul edilmiş olması. Eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Cumhurbaşkanının avukatlarından Mustafa Doğan İnal ve Ahmet Özel ile Sedat Peker''in videolarında bahsettiği bazı kişi ve kurumlara dair kişilik hakları ihlaliyle yapılan erişimin engellenmesi talepleri de yine dikkat çekiyor.
Durum böyleyken, bunca haber içeriği halihazırda zaten engellenebiliyorken, yeni yasanın başlıca amacının sindirme olduğu, büyük ihtimalle Anayasa Mahkemesi denetimine takılacak yasayla seçimlere rahat girme ve karşı kamuoyunun genişlemesini engelleme maksadı güdüldüğü, böylece görülmüş oluyor. 
Ezcümle, zaten tehlike altında olan basın ve ifade özgürlüğü, son değişikle iyice karanlık bir döneme girmiş bulunuyor.

Yazarın Diğer Yazıları