Yaz tarih bunu da yaz. Ay Yıldız Avrupa'nın zirvesinde. Fatih Saboviç yazdı

Yaz tarih bunu da yaz. Ay Yıldız Avrupa'nın zirvesinde. Fatih Saboviç yazdı

Teknik direktör Vincenzo Montella'nın göreve gelmesi sonrası 'sihirli değnek' değmiş gibi bambaşka bir çehreye bürünen A Milli Takım, geçtiğimiz günlerde Almanya deplasmanında oynadığı hazırlık maçında fırtınalar estirdi.
Ferdi Kadıoğlu ve Kenan Yıldız'ın yanı sıra Abdülkerim Bardakçı'nın da ışıldadığı karşılaşmada Almanları kendi evinde 3-2'lik skorla mağlup ettik ve yolun bundan sonrasına mental anlamda çok büyük bir kozla devam etme şansı yakaladık.

VINCENZO MONTELLA VE 'TOTAL FUTBOL'
Stefan Kuntz'un ardından Vincenzo Montella'nın ortaya koyduğu performans Millileri âdeta çölden vahaya götürdü! Hem takımın çehresi hem de Türk halkının Ay Yıldız'a olan ilgisi giderek artıp zirve yaptı. EURO 2024 öncesi o kadar heyecanlandık ki; Almanlar karşısında sergilediğimiz performans dünya çapında da büyük yakın buldu.
Montella'nın özellikle savunma oyuncularının hücum yönlerini çok iyi kullanması, tam anlamıyla bir 'total futbol' sergiletmesi en büyük fark yarattığı nokta oldu diyebiliriz.

LİDERLİK YÜKSEK İHTİMALLE GARANTİYDİ
Yalnızca maç içerisindeki performanslarımızı değil, oyuncularımızın duruşunu, tribünlerin takıma olan sevgisini de tetikleyen Montella'nın verdiği enerji, EURO 2024'te de fark yaratacağımıza dair muhteşem ipuçları verdi.
Türkiye, işte tüm bu motivasyon zincirlerini oluşturarak EURO 2024 Elemeleri D Grubu'nda liderliğini sürdürüp grubu zirvede tamamlamak adına Galler deplasmanına çıkıyordu. Oynadığı 7 maçın ardından grupta 16 puan ile lider olan Türkiye, her türlü beraberlik ya da galibiyette bu konumunu garanti altına almıştı. Rakibimiz Galler'in Ermenistan ile 1-1 berabere kalması sonrası liderlik şansı kalmamıştı.

YİNE TEMPOLU VE BASKILI BAŞLAMAYA ÇALIŞTIK
A Milli Takım, Galler karşısında ilk düdüğün ardından; teknik direktör Vincenzo Montella'nın göreve geldiği günden sonra her daim olduğu gibi maça yine ön alan baskısıyla ve oyunu domine etme arzusuyla başladı ancak Galler de dersine iyi çalışmıştı.
Türkiye’nin oyun kurmak istediği alanları iyi kapatan Galliler, alan kapatma ve takım boyunu kontrol etme konusunda başarılıydı.

EKSTRA FIRSATLARI DEĞERLENDİREMEDİLER
Nitekim ev sahibi, dalga dalga ataklarla kalemize geldi. İlk dakikalarda kalemizi uzaktan şutlarla yoklarken maça ne kadar yüksek konsantrasyon ve istekle başladıklarını gösterdiler.
“Gol” âdeta geliyorum dedi, dakikalar 7’yi gösterirken Williams yaptığı vuruşla takımını 1-0 öne geçirdi. İlerleyen anlarda da kalemizi yokladılar ancak farkı artıracak fırsatları son vuruşlardaki başarısızlıkları nedeniyle değerlendiremediler.

SAVUNMAYA ÇOK İYİ ÇALIŞMIŞLAR…
Galler, karşılaşmaya 4’lü savunma ile başladı ve top Türkiye’nin kontrolündeyken 5’li savunmaya, kendileri ataktayken ise 3’lüye döndüler. Bu durum A Milli Takım’ın hamle başarı oranını düşürdü.
İlk yarıda kalemize 5 şut çekip 2 isabet ve 1 gol bulan Galler’e karşı; 1 şut deneyip isabet bulamayan bir A Milli Takım vardı. Topla oynama oranımızı yüzde 60 ve üstüne çıkarmamıza rağmen yaratıcılık konusunda problemler yaşadık, rakip kaleye çok gidemedik.

UĞURCAN’IN TALİHSİZ SAKATLIĞI…
Devre bittiğinde Montella’nın Almanya maçından bu karşılaşmaya göre yaptığı değişiklikler haklı eleştirilerin odağında kaldı. Ferdi Kadıoğlu’nun Almanya’ya karşı topu 1. bölgeden 3. bölgeye direkt taşıdığı anlara Galler mücadelesinin ilk 45’inde çok rastlayamadık.
Dakikalar 33’ü gösterirken kalecimiz Uğurcan Çakır sakatlık yaşayıp kenara gelince yerini Altay Bayındır’a bıraktı. Montella ayrıca, aynı dakikada Abdülkadir Ömür’ü kenara alıp Yusuf Yazıcı’yı oyuna sürdü.

ORTA SAHA ZAAFLARI YAŞADIK
Her şeye rağmen devre sonu -verebileceği hücum katkısının ötesinde- sahanın en iyisinin yüzde 100’ünü veremeyen Ferdi Kadıoğlu olduğunu söylemek mümkündü.
Türkiye; birinci, ikinci ve üçüncü bölge geçişlerinin yanı sıra orta sahada büyük zaaflar yaşadı. Galler, merkezi defanstan orta saha ve hücuma kadar sıkı tutup seyircisinin önünde arzu ettiği maçı oynadı. Soyunma odasına giderken hafızalarda 42. dakikada Kerem Aktürkoğlu’nun müsait pozisyonda auta vurduğu top kaldı.

ÖNCE GOLÜ BULDUK, SONRA DİREĞE TAKILDIK
İkinci devrede işler değişti. Türkiye oyuncu değişikliklerinin de etkisiyle momentumu kendinden yana aldı. Rakip kaleye baskı kuran A Milli Takım'ın yıldızları, dakikalar 68'i gösterirken penaltı kazandı. Topun başına geçen Yusuf Yazıcı, kaleci ile meşin yuvarlağı farklı köşelere gönderdi ve skora denge getirdi: 1-1.
Hemen ardından 74'te Yusuf Sarı'nın uzaktan çektiği şut 'çatal' diye tabir edilen noktaya temas edip auta çıktı. Türkiye ciddi anlamda maçta oyunu domine etti ancak 80 sonrası bir takım sıkıntılar baş gösterdi.

İLKİ BAŞARMAK İÇİN CANLA BAŞLA MÜCADELE ETTİK
Savunmanın arkasına attıkları toplarla tehlike yaratan Galler, 84'te bir gol daha buldu ancak bu gol ofsayt gerekçesiyle geçerlilik kazanmadı. Ev sahibi takım üzerimizde baskı yaratmaya çabaladı, Türkiye ise ileride top tutabilen yıldızlarıyla birlikte zaman geçirmeye ya da potansiyel bir gol bulmaya baktı.
Yarı sahamızda üst üste fauller alan Galler, istediği baskıyı oluşturdu. Milliler, tarihimizde ilk kez bir Avrupa Şampiyonası Eleme Grubu'nu lider tamamlamak için canla başla mücadele etti. Ay yıldızlılar can siperhane bir mücadele ortaya koyarak Almanya'ya lider gitmeyi garantiledi ve Galler'de beraberliğe rağmen 'zaferle' döndü.

Yazarın Diğer Yazıları