15 Temmuzun finansörü olarak suçladıkları BAE'ye enerjide her türlü imtiyaz tanındı. Kapitülasyon gibi anlaşma

15 Temmuzun finansörü olarak suçladıkları BAE'ye enerjide her türlü imtiyaz tanındı. Kapitülasyon gibi anlaşma
AKP iktidarının enerji ve doğal kaynaklar alanında BAE’ye kapitülasyon denecek boyutta imtiyazlar verdiği ortaya çıktı.

Gazeteci Çiğdem Toker yazdığı yazıda AKP iktidarının BAE ile yaptığı Enerji anlaşmasındaki tüm gerçekleri teker teker ortaya çıkardı.

“Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Birleşik Arap Emirlikleri Hükümeti Arasında Enerji ve Doğal Kaynaklar Alanında Stratejik Ortaklık Çerçeve Anlaşması.” Olarak nitelendirilen anlaşma, AKP İstanbul Milletvekili ve TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un imzasıyla TBMM Başkanlığı’na sunuldu.

Toker, 10 yıllık yürürlükte kalacak olan anlaşmanın amacının “enerji ve doğal kaynaklar alanına stratejik ortaklık kurmak ve bu alanda karşılıklı yatırımların arttırılması” diye yazıldığını, ancak maddeleri tek tek okuyup ayrıntılara girdiğinizde, bu amacı çok aşan bir yere vardığını gördüğümüzü belirtti.

Toker yazısında, “Türkiye ile BAE’nin işbirliği alanları diye tanımlanan ve BAE dışında herkese, her şirkete, her ülkeye kapatılan enerji sahaları, 2. maddede şöyle sıralanıyor” diyerek BAE'ye verilen imtiyaz maddelerini teker teker sıraladı.

1) YENİLENEBİLİR VE TEMİZ ENERJİ

-2500 MW’a kadar deniz üstü rüzgar projesi/projeleri

-3000 MW’a kadar optimize batarya depolamalı karasal rüzgar ve güneş enerjisi projesi/projeleri

-Yeşil hidrojen ve/veya yeşil amonyak üretmek için 5000 MW’a kadar yenilenebilir ve temiz enerji projeleri

-2000 MW’a kadar pompaj depolamaları hidroelektrik santral projesi/projeleri

2) ŞEBEKE VE İLETİM

-1000 MW’a kadar batarya depolama projesi/projeleri

-Üçüncü ülkelerde enterkonneksiyon projeleri

3) TERMİK SANTRALLER

-İstanbul Ambarlı’da yer alacak 1200 MW-1800 MW kombine çevrim enerji santrali de dahil olmak üzere, 3000 MW’a kadar kombine çevrim gaz türbini enerji santrali projesi / projeleri

-3000 MW’a kadar temiz ve yerli kömür yakıtlı enerji santral projesi/projeleri

İşte AKP iktidarının Yenilenebilir enerji alanındaki BAE’ye verdiği kapitülasyon gibi imtiyazların tam madde hali,

“Türk tarafı, ilgili Proje anlaşması kapsamında belirlenecek sınırlı bir süre için ve sadece söz konusu Projenin uygulanması amacıyla Projeler için gerekli sahayı/sahaları belirleyecek ve tahsis edecektir. madde 4.3’ün amacı doğrultusunda Türk tarafı madde 2.1a, 2.1b ve 2.1c kapsamındaki Projeler kapsamındaki Projeler için uygun sahayı/sahaları işbu Anlaşma’nın yürürlüğe girdiği tarihten itibarın üç (3) ay içinde BAE tarafına bildirecek ve saha belirleme tarihinden itibaren on sekiz (18) aylık bir süre için veya Taraflarca mutabık kalınabilecek başka bir süre için, Türk Tarafı ve yetkili makamı, BAE tarafı ve tayin edilmiş kuruluşları dışında herhangi bir yatırımcı ile söz konusu Proje için belirlenen sahalar üzerinde herhangi bir Projenin geliştirilmesi için doğrudan veya dolaylı olarak müzakere etmeyecek veya anlaşma yapmayacak veya söz konusu sahanın rakip bir proje için kullanılmasına izin vermeyecektir."

bae6.jpg

BAE TÜRKİYE’YE PROJELER İÇİN FİNANSMAN SAĞLAYACAK

BAE, Türkiye’nin kendisine ihalesiz, kayıtsız şartsız tahsis edeceği bu projeler için finansmanı da sağlayacağını açıkladı.. Öte yandan anlaşma TBMM’den geçirilecek bu kanun ile uygun bulununca BAE ve Türkiye kendi komitelerini kuracak. Türkiye, BAE’nin alacağı bu projeler için ruhsat, izin, ÇED konularında da ayrıca kolaylık ve destek sağlamayı da anlaşma maddesi olarak metne ekletti.

Türkiye, BAE’ye imtiyaz şeklinde verilecek bu projeler için ulusal iletim sisteminde yeterli kapasiteyi tahsis etme sözü de verdi.

“BU İMTİYAZLAR NEYİN DİYETİ OLARAK, NEYİN KARŞILIĞINDA VERİLİYOR?”

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, geçen temmuz ayında BAE’de imzalanan anlaşmaların ardından yaptığı konuşmada “BAE'nin Türkiye'ye devam eden güçlü desteği için minnettarız” sözlerini sarf etmişti.

Toker yazısında, Mehmet Şimşek’in Hem kapitülasyon benzeri imtiyazlar verip hem de minnettar olmasının tuhaf olduğunu ve bu olayın Türkiye’ye resmen kelimenin tam anlamıyla “baş eğdiren” bir tablo içerisine soktuğunu akıllara da “Bu imtiyazlar neyin diyeti olarak, neyin karşılığında veriliyor?” sorusunu getirdiğini söyledi.

yr.jpg

İlgili Haberler