Türkiye ile Yunanistan arasındaki gerginlik, Tayyip Erdoğan''ın, Yunanistan''a hitaben "Adaları işgal etmeniz bizi bağlamaz, bir gece ansızın gelebiliriz" demesinden sonra "Lozan" tartışmasıyla devam ediyor!

İki tarafta da çok büyük çelişkiler var! Birincisi, Erdoğan, 2004 yılından itibaren, yani kendi döneminde 20 ada ve iki kayalığın Yunanistan tarafından işgal edildiğini kabul etmiyor ve adaların Lozan''da verildiğini iddia ediyordu. Oysa İşgal edilen adaların Lozan ile bir ilgisi yok. Türkiye''nin egemenliğinde bulunan adalar, 2004 yılından itibaren Yunanistan tarafından işgal edildi...

Türkiye, Lozan''a dayanarak 12 ada ve diğer adalara silah ve asker yığınağı yapılamayacağını savunurdu. Erdoğan ise herhalde kendi döneminde Türk egemenliğindeki adaların işgal edildiğini unutturmak için "Şimdi Kılıçdaroğlu''na sorarsan Lozan''da kazandığımızı söyler. Ondan sonra da adaların faturasını AK Parti''ye kesmeye kalkar. Adaları siz verdiniz, siz. Sizin partinizin başında olanlar verdi ve şimdi tarihi dosyaları hazırlatıyorum ve o tarihi dosyaları, Lozan da dahil olmak üzere bunların önüne de milletime de bunları o belgelerle anlatacağız." dedi!

Neredeyse beş sene geçti, hala o dosyalar ortaya konulamadı!

***

Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ise Türkiye''nin adımlarının Lozan Antlaşması''nı ihlal ettiğini öne sürerek "Türkiye, Lozan''ın yüzyıllarca geçerliliği olduğunu anlamalı" dedi. Miçotakis, "Türkiye''nin İstanbul, Gökçeada ve Bozcaada''daki Yunan kültürünü kökünden sökerek ihlal etmesine rağmen aynı coğrafyayı paylaşmaya çalışıyoruz." diyerek sözlerine dayanak oluşturmaya çalıştı...

Hani çocuklar kavga eder de büyükler araya girince, haksız olan taraf, kendi suçunu karşı tarafa atar ya... Tıpkı onun gibi... Bu tartışmada, Lozan''ı, Türkiye''nin savunması gerekirken Yunanistan savunuyor!

Bu garip durum okurlarımızdan Gökhan Aygün''ün dikkatini çekmiş ki, "Arslan Bey, AKP''nin amacı 2023 itibarıyla Lozan Anlaşmasını yürürlükten kaldırmak olmasın? Sonuçta ABD, Atatürk kazanımları olan anlaşmaların hepsine düşman... Yunanistan ile girişilecek

Erdoğan, Montrö Boğazlar Sözleşmesi''ni de tartışmaya açmıştı.

***

Türkiye-Yunanistan arasındaki garip tartışmaya benzer bir durum ABD ile Rusya arasında yaşanıyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı, Rusya''yı 2014''ten bu yana 24 ülkede siyasetin gidişatını etkilemek için gizlice 300 milyon dolardan fazla harcama yapmakla suçladı.

Anadolu Ajansı, bu haberin ikinci paragrafına "Buna karşılık Carnegie Mellon Üniversitesi''nde araştırmacı Dov Levin''in çalışmasına göre ABD de 1946-2000 yılları arasında yaklaşık 80 kere diğer ülkelerin seçimlerini etkilemeye çalıştı. Buna darbeler ve rejim değişiklikleri dahil değil." bilgisini de ekledi...

Öyle ya, ABD sadece Türkiye''de birkaç defa darbe yaptırdı! Darbe sonrasında da burs vererek veya başka yollarla yetiştirmiş olduğu kişilerin devletin başına getirilmesini sağladı. ABD, bu faaliyetler için kim bilir ne kadar para harcadı... 

***

Lozan''ı Türkiye savunmalıyken Yunanistan savunuyorsa, bu durum, AKP''nin işine gelir... Böylece, "Bakın, o çok beğendiğiniz Lozan''ı Yunanistan savunuyor" diyerek zaten "dayatma" diye gösterdikleri antlaşmayı ortadan kaldırmak için Ege''de ABD kontrollü bir kaos çıkarabilirler...

Suriye''de yaptıkları nedir?

Suriye''de iç savaşı planlayan, İŞİD patentiyle örgüt kurdurarak, Türkiye, Ürdün ve Irak üzerinden Selefi İslamcıları Suriye''ye gönderen, Suriye aleyhine asker toplayıp eğitimlerini Türkiye''de yaptıran, IŞİD ile mücadele gerekçesiyle PKK''yı ordu haline getiren, Türkiye''nin nüfus yapısını değiştirmek için milyonlarca insanı Suriye ve Afganistan''dan Türkiye''ye süren ABD değil midir?  Bu politikaları, içerde "ensar-muhacir" söylemiyle halka kabul ettirmeye çalışanlara güvenilir mi?