Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran’ın geçen ay verdiği bir demeç vardı:

Kur Korumalı Mevduat’ın (KKM) hâlâ en cazip ürün olduğunu, KKM’deki müşterilerine TL mevduata dönmeleri yönünde telkinde bulunmayacaklarını söyledi.

Herkes bu sözün üzerine atladı.

İktidar yanlıları eleştirdi, muhalifler ise savundu.

Hiç kimse aklıselim bir şekilde “İyi de bu adam bu sözü niçin söyledi” demiyor.

Peki İş Bankası Genel Müdürü o sözü neden söyledi.

Aslında Aran’ın orada söylediği sözleri herkes hesabına geldiği gibi yorumladı.

Bu bir rest çekme ya da isyan bayrağı açmak değildi!

Hakan Aran’ın söylediği aslında çok basit!

Diyor ki; “Biz adam gibi bankacılık yapacağız. Müşteri tercihine saygı duyuyoruz.”

Yani ekonomi yönetimi istedi diye 2 yıl boyunca iyi diye pazarladığımız bir ürünü bugün “kötü, sen buraya gel” demeyiz diyor.

Bunu zaten biz Hakan Aran’ın göreve geldiği günden beri görüyoruz.

Bankacı bir annenin çocuğu olan Hakan Aran, ilk olarak bankayı personeliyle barıştırdı.

İş Bankası’nın bir imajı vardı. Düşük maaş verir ama emekliliği iyi!

Bu nedenle yıllardır İş Bankalılar hep ağlardı.

Hakan Aran, Sendika Genel Başkanı Metin Tiryakioğlu’nun de desteği ile personelin özlük hakkını iyileştirirdi.

O mutsuz emeklilik için gün sayan çalışanlarının yüzünü güldürdü onların adam gibi bankacılık yapmasını sağladı.

Teknoloji kökenli bir genel müdür olması nedeniyle bankayı dünyanın en iyi teknolojik alt yapıya sahip bankası haline getirdi.

Dahası, bankanın gelecek vizyonuna web 3.0 ve blokchaini koydu.

Geriye kaldı müşteri mutluluğu…

Mutlu personel zaten kapıdan içeri giren müşterisini artık fazlasıyla mutlu ediyor.

O gri görünümdeki bankayı gerçek rengine kavuşturdu.

Bugün İş Bankası şubelerine girdiğinizde Hakan Aranı’ın o sözünün ne anlama geldiğini çok iyi anlarsınız.

Personel müşteriye ürün çakma (bankacı tabiri) derdinde değil, onun memnuniyeti için çaba harcıyor.

Her gün bana gelen yüzlerce banka müşteri şikâyetlerinden bir tanesinde bile İş Bankası yok…

Tüm bunları neden anlattım söyleyeyim.

Bazı bankalar müşteri tercihine saygı göstermiyor. Bir süre öncesine kadar en iyisi olarak gösterilen KKM ürününü kötü gösterip, müşteriye TL mevduatına geçmesi için baskı yapıyor. Dolarını ama öyle ama böyle ikna edip sattırıyor.

Şube personeline banka üst yönetimlerinden büyük bir baskı var. Müşteriyi ikna edin!

Zavallı şube personeli de bastırıyor.

Elbette bunu vicdanı sızlayarak yapıyor. Yıllardır tanıdığı, kendisine güvenen müşterisinin gözlerinin içine bakarak yalan söylemenin vicdan azabını çekiyor.

Ne yaparsanız yapın ama müşteriyi ikna edin!

Bu durum kamu bankalarında artık çığırından çıkmış durumda.

Kimsenin derdi adam gibi bankacılık yapmada değil.

“Merkez Bankası’nı kızdırmayalım aman BDDK’ya ters düşmeyelim” derdindeler.

İyi de bu yapılan bankacılık mı?

Elbette değil!

Şimdi anladınız mı İş Bankası Genel Müdürü’nün ne demek istediğini?

Mesele adam gibi bankacılık. Adam gibi bankacılık ise müşterinin tercihine saygı göstermek ve ona zarar ettirmemek demektir.

Olay AKP-CHP meselesi değil.

Esas mesele bankacılığı adam gibi yapmak!

Bugün Türk bankacılığının sorunu bu işi adam gibi yapmamak!

Yapanı da politize etmeden takdir etmek gerekiyor.