MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli, bugünün Türkçesi’nde pek de kullanılmayan sözcükleri zaman zaman kullanarak gün yüzüne çıkarıyor.
Bana kalırsa doğru da yapıyor Sayın Bahçeli.
Bizleri araştırmaya…
Yeni bir sözcüğün anlamını öğrenmeye sevk ediyor.
Bu anlamda Sayın Bahçeli’nin ifadeleri hoşuma gitmiyor da değil hani.
*
Daha birkaç gün öncesinde de ortaya yeni bir sözcük attı ve inanıyorum ki benim gibi yüzlerce meslektaş, binlerce insan o sözcüğün ne anlama geldiğini öğrenmek için araştırmaya gitti.
Ben de araştırdım.
Çünkü ‘AHRAZ’ sözcüğünün anlamını bilmiyordum, öğrendim.
*
Nereden çıktı bu ‘AHRAZ’ sözcüğünü kullanmak.
‘Kendini konuşturmak için’ diyeceğim ya, bunun da son derece saçma olduğunu biliyorum.
Sayın Bahçeli’nin böyle bir şeye ihtiyacı yok ki!
O ne konuşursa, zaten kendisini konuşturuyor.
*
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin DEM Parti heyetiyle yaptığı görüşme sonrasında gazetecilerin kendilerine yönelik:
“Açıklama yapacak mısınız?” sorusuna şöyle yanıt vermişti.
“Ben ‘AHRAZIM” demişti.
*
Doğrusu ‘Ahraz’ sözcüğü, öyle sık kullanılan, bilinen bir sözcük değildi.
En azından ben öyle biliyorum.
Neydi bu sözcüğün anlamı?
Türk Dil Kurum (TDK)’nda yer aldığına göre:
- Dilsiz (kimse)
- “Sağır ve dilsiz (kimse) demekmiş.
*
Gazetecilere DEM Parti ile yaptığı görüşmelerin içeriğini açıklamak istemeyip, sessiz kalmayı yeğlemiş.
*
Niye sessiz kalmayı yeğlemiş olabilir ki?
Milletin bilmediği ya da bilmemesi gereken konular görüşülmüş olabilir.
Mesela neler olabilir?
İşte gazeteciler de tam da bunu sormak istemiş, ama kendileri “Ahrazım” diyerek, açıklama yapmak istememiş bir anlamda.
*
Doğrusunu isterseniz burada yani ‘Ahraz’ sözcüğünün içinde “Önemsememe de yatıyor olabilir mi?”
Bence kısmen de olsa olabilir.
Ancak devlet ve siyaset adamları milleti için böylesi ifadeler kullanmasa hani!
Özellikle bu tür önemli kişilerin bütün çabaları millet menfaati için değil midir?
Yoksa ben yanlış mı biliyorum.
Milleti ilgilendiren konular milletle paylaşılmaz mı?
Paylaşılması gerekir elbette.
Ama gelin görün ki Sayın Bahçeli ‘Ahzarım’ demiş.
*
Demek ki Sayın Bahçeli paylaşmayı uygun görmemiş.
Bir anlamda ‘Sağır ve dilsiz’ olmadığı halde mecazi anlamda kendini öyle göstererek gazetecileri geçiştirmiş.
*
Biri birilerini geçiştiriyorsa onun yaklaşımına ne denir, onu da hepimiz biliyoruz.
Madem öyle ve içinde bulunduğumuz dünya etme bulma dünyası, Sayın Bahçeli de vatandaşın bilgi alma konusunda kendisinin sağır ve dilsiz olduğunu ima ediyorsa, yeri geldiğinde vatandaş da aynı yöntemi kendisi için kullanabilir.
“Beni neden seçmediniz?” dediğinde, vatandaş:
“Ben Ahrazım” diyebilir.
*
Bütün mesele ‘Ahraz olmak ya da olmamakta’
Yaşamın önümüze ne çıkaracağını bilemeyiz ki!