Şu 'berat belgesi' işi iyi oldu... O hengâmede arlı-arsız, mümin, kâfir, münafık birbirine karışıyordu... Görevlilerin işi zorlaşıyor, iş yapamaz hâle geliyorlardı...

Bu ekol, eskiden oy vermeyenleri 'patates dini'nden ilân ederdi... Şimdi adamın eline belgeyi veriyorlar; Sırat'n üstünden, gişelere takılmadan Ebabil kuşu gibi uçuyorsun, az ileride faizsiz banka var, onu geçip sağa dönüyorsun, şadırvan göreceksin, tam karşısındaki kapıdan giriyorsun, direkt Cennet'tesin...

Çalışmalarımız sürüyor... Artık iletişim çağındayız ve Mahşer günü bizi kurtaracak olan o belgeyi yakında internetten indirmeniz de mümkün olacak... Sitemize girip 'Vesikalı dindar' sekmesini tıklayacaksınız, hizmet ayağınızda... Cigabaytınız yoksa o da bizden...

***

Efendim, kimisi soruyor: "Bizim parti burada seçime girmedi, biz de ittifak yaptığımız partiye, cumhurun diğer ortağına oy vermek mecburiyetinde kaldık... Düşünmekten perişan hâldeyiz... Bizim durumumuz ne olacak?"

Biz buna 'zaruret hâli' diyoruz... Yani ellerinde olmayan sebeplerden dolayı kendileri aşan bir durum söz konusu... Merak etmesinler, promosyonlarımızdan hiç şüphe yok ki onlar da faydalanacak... Endişeye mahal yok...

Bir başka soru da şu: "Biz aslen o partiden değiliz... Göçmen geldik, muhacir sayılırız, ittifak yaptığımız için o partiye oy verdik... Bize de bir zuhûrat düşer mi?"

Bu hususta da gayretlerimiz, ilmî çalışmalarımız devam ediyor... Gerçekten 'kurtuluşa erenler'den olana kadar kendilerine en azından 'kapı vizesi' verebilmek için elimizden geleni yapıyoruz... Çalışmalarımız sona erdiğinde inşallah o müjdeyi de vermiş olacağız...

***

Her oy bir 'berat belgesi' demek... Kademe yükseltmek ve Cennet'teki yerini 'yatay mimarî'ye açarak genişletmek isteyenler için farklı kampanyalarımız da mevcut... Meselâ birden fazla oy kullanabiliyorsanız, hele Urfa gibi yörelerde seri üretime geçebiliyorsanız, makamlardan makam beğenin...

Birden fazla oy kullananın bir başkasına şefaatçi olabilme uygulamasına geçince kamuoyunu mutlaka bilgilendireceğiz... Yani bütün mesele Hilmi ve onun gibileri seçtirmekte... Seçtir ve Cennet'i kap... Hizmette sınır yok, daha ne olsun?

***

Efendim, oy verdin ama Hilmi seçilemedi, bu durum ne olacak?

Dert etme... Sen vazifeni yapmışsın, Mahşer günü 'kırmızı pasaport'un hazır... Bütün vebal Hilmi'yi seçmeyen 'patates, soğan, yer elması ve bilumum zerzevat dininden olanlar'ın omuzlarında... Gayya kuyusu onları bekliyor, bırak onlar düşünsün...

Sen tebliğini yapmışsın... Onlar da inkârcılıklarında ısrar etmişler, Hilmileri seçmeyerek hem dünyalarını hem ahiretlerini berbat etmişler... Kendi düşen ağlamaz... Sen 'berat belgesi'ni Burak gibi kullanıp uçarken, o zebanilere derdini anlatmaya çalışacak ama nafile...

***

Peki bizim partiyle ilgisi olmayan, dünyadaki, meselâ Endonezya'daki, Tanzanya'daki, Kolombiya'daki kardeşlerimizin durumu ne olacak? Onlar 'berat belgesi'ni nasıl alacaklar? Bir de bizim parti kurulmadan dünyadan göç etmiş önceki ümmetlere çözüm nedir?

Bu sorular da elbette çok mühim... "Onlar 'kendilerine tebliğ ulaşmamış olanlar' sınıfına girer mi, girmez mi?" gibi hususları âlimlerimiz inceliyorlar... İstişareler, içtihat çalışmaları tüm hızıyla sürüyor...

Hem bu soruların cevaplarını, hem de "Başka partilere oy verenlerin mahkemelerde şahitlikleri kabul olur mu, onlardan kız alınıp verilebilir mi, kestikleri yenir mi?" sorularının cevaplarını önümüzdeki Ramazan programlarına yetiştireceğiz...

Reklamlardan az sonra... Sakın kaçırmayın...