Büyük oyunu görüyoruz artık!

Ülkemizin dışında bambaşka bir dünya var… Bizdeki gibi sıkıntılar yok pek çok ülkede… Öyle sabahtan akşama kadar doğal gaz veya elektrik zamları, asgari ücret, ihanet içindeki muhalefet, kanal bilmem ne, şehit haberleri, Suriyeli göçmenler, büyüyen cari açık, düşen alım gücü vs. konuşmuyorlar… Öyle bir dertleri yok çünkü…

Dün Pazar'dı ve sabah sabah bizim gazeteleri okuyup içime gamla dolduracağıma, yabancı basını okuyup imrenmeyi tercih ettim… İnternet sayfalarına göz attığımda "Bu nasıl bir refah?" diye sormaktan kendimi alamadım…

Meselâ Nijerya'da hür, bağımsız, objektif ve ciddi yayıncılığıyla bilinen Sabah gazetesinin manşetleri şöyleydi:

"Milyonlarca kişinin gözü bu haberde… Emekliye 600 TL promosyon!.." Oradaki TL sehven yazılmış… Tabii ki Naira olacaktı…

Bir başka manşet: "Kanal İstanbul karşıtlarının maskesi düştü… İşte 21 yalan, işte 21 gerçek…"

Rahatlıktan olsa gerek, arada bir bolca magazin de var: "Ünlü isim açıkladı, sosyal medya yıkıldı… Göz rengim gerçek değil…"

Manşetler devam ediyor: "Cari açığın patlamasına izin verilmeyecek…" ,"Berlin Zirvesi Osmanlı'nın 140 yıl sonraki rövanşıdır…", "Türkiye emperyal hedef taşıyor diyenlere tepki… Kendilerini CHP ile Kanal İstanbul'a atsınlar…" "Rihanna hamile mi?"

***

Norveç'te çıkan Takvim gazetesi de üst aklın oyunlarını ola ki göremeyenler olur diye müjdeli haberler vermeye devam etti: "Akdeniz'de dengeler tamamen değişti… Kirli proje çökmeye başladı… İsrail ve Yunanistan yalnız kaldı…", "En az maaş 2.661… Emekliye zam farkı!...", "İşkur üzerinden 100 personel alımı yapılacak…"

***

Güney Kore'nin meşhur gazetelerinden Posta'yı okuyunca da adamlara gıpta ediyorsunuz: "Yerli otomobil için talep patlaması…" "Borsa rekorlara devam ediyor…" "Ulaşım hizmetlerinde çağ atladık…"

Buz dağına çarptıktan sonra kendine gelen Hürriyet gazetesi de, İngilizlerin içini ferahlattıkça ferahlatıyor: "Menengiç kahvesi her derde deva..." "Yabancı yatırımcının gözü Türk girişimcilerde…" "Modern aşk masalı nasıl mutluluk mücadelesine dönüştü… Megan ve Harry'nin yolu nasıl kesişti?" ,"Kızımız piyano dersinde, oğlumuz öğle uykusunda…" "İşte markalara göre sürücülerin sinirlenme oranı…" ,"Beren Saat doğum gününe neden katılmadı?"

***

Ürdün'de yayımlanan Yenişafak gazetesi "Libya'nın barışı Türkiye'den geçer...", "Türkiye eğitim üssü haline geldi…" türünden manşetlerle halkın gözünü aydınlatırken, Portekiz'in ünlü Vatan gazetesi de "İndirim üstüne indirim geldi, duyan oraya koştu…", "1 Aralık öncesine göre fiyatlar düştü…", "İstanbullular ucuz eve akın etti… Rekor başvuru…", "Yüzbinlerce kişiyi kapsıyor, tamamı ücretsiz…", "Zeynep Alkan iç çamaşırını gösterdi", "Banu Alkan'ın kombini dikkat çekti…" manşetleriyle yüreklere su serpmeye devam etti…"

***

Gerçek gazetecilik budur!.. Gazetecilik fitne fesat çıkarmak, olur olmaz muhalefet etmek değildir!.. Halkı üst aklın oyunlarına karşı korumaktır!.. Halka büyük resmi göstermek, gerekirse büyük resim okumayı öğretmektir!.. Ve yine gerekirse mahalle yanarken itinayla saç taramaktır!..

Bir zamanlar halk plajlara hücum edince, vatandaş denize giremiyordu ve medyamız bundan son derece dertliydi… Şimdi herkes mutlu, herkes huzurlu!.. Büyük oyunu görüyoruz ve büyük oyunculara paça kaptırmıyoruz!..

 

Yazarın Diğer Yazıları