Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
İsrafil K.KUMBASAR

İsrafil K.KUMBASAR

Çakma milliyetçilik işe yarayacak mı?

 Ağlanıp sızlanmanın, ‘mağdurları’ oynamanın artık bir getirisi olmayacağı iyice kafasına dank etmeye başladı ya, hazretin bütün hırçınlığı ondan.

‘Düne’ saldırdı olmadı, ‘bugüne’ kafa attı işin içinden çıkamadı; elde kala kala ‘çılgın’ olarak tabir ettiği projeler kaldı. 

Saraya el altından servis edilen kamuoyu yoklamaları, sandıkta AKP’yi ‘bir sürprizin beklediğini’ iyiden iyiye ortaya koyuyor.

Alay ettikleri, ciddiye almadıkları, ‘kafatasçılık’ ve ‘mezhepçilik’ üzerinden vurmaya çalıştıkları rakiplerin her şeye rağmen güç kazanması bütün hesapları alt üst etti.

Sultan hazretleri, işte bu tablo nedeniyledir ki beti benzi atmış bir halde ‘çıkış yolu’ arıyor; bulamayınca da azarlıyor, fırçalıyor; ama nafile.

Millet, ‘Küçük Emrah’ görüntüsü altında yatan ‘despot çehreyi’ yeterince tanıdı. Ağzını açana hışımla yürüyen ve  “Sus sen bilmezsin, provokatör, darbeci”  yaftası yapıştıran zihniyet için artık deniz bitti.

‘Bakkallık’ günlerinden kalma alışkanlıklar ile ‘gelir’ ve ‘gideri’ toplayıp sonuca baktığında, hem memleketin hem de kendisinin nereye sürüklendiğini görüyor.

Lakin ‘ihtiras’ çok lanet bir duygu, kafayı toparlamaya bir türlü izin vermiyor.

*  *   *

Alabildikleri en yüksek oy oranının, kurgusu okyanus ötesinde yapılan ‘malum ayak oyunlarına’ borçlu olduğu herkesin malumu.

Zira, o dönem vatandaş, İmralı canisi ile başlatılan müzakerelerden henüz bihaberdi.

‘Milli Birlik ve Beraberlik Projesi’ adı altında tedavüle sokulan ‘açılım’ ihanetinin ‘hangi boyutlara’ ulaşacağı konusunda insanlar bir fikir sahibi değildi. 

 “Benim 75 Kürt milletvekilim var”  böbürlenmeleri henüz tedavüle sokulmamıştı.

Mahdumların ‘hancık’, ‘hamamcık’, ‘gemicik’ sahibi oldukları henüz bilinmiyordu.  “Evde ne varsa sıfırla evladım’ talimatları hafızalarda yer etmemiş, ‘çikolata tepsilerinin’, ‘ayakkabı kutularının’ içine istiflenen dolarlar açığa çıkmamıştı.

El hasıl ‘köprülerin’ altından çok sular geçti; bazen farkında olmadan, bazen de bilerek ‘hangi değirmene’ su taşıdıklarını itiraf ettiler.

Suret-i Hak’tan görünüp kardinallerden ‘seçim duası’ istemeleri, ‘papazlar’ile kol kola girmeleri, adı sanı unutulmuş ‘cemaatsiz’ gayrimüslim tapınaklarını ihya etmeye kalkışmaları, ‘oyun içindeki oyunun’ kısmen deşifre edilmesini sağladı.

Yüzde doksanı ‘sivil vesayet’ altındaki medyaya rağmen millet gerçeği öğrendi.

*  *  *

Evet, bir yerde haklı çıktı,“Muhtar bile olamaz” dediler ama o “devletin başı” oldu, ülkeyi ‘köy muhtarı’ edasıyla yönetmeye kalkıştı.

“Türkiye büyüyor”, “milli gelir 10 bin doları aştı”, “ekonomik krizler bize vız gelir tırıs gider” deyince millet, aslında ‘ne söylemek istediğini’ gayet iyi anlıyor. İnsanların gözlerinin önünde bir anda ‘cipler’, ‘villalar’, ‘yatlar’, ‘gemiler’ geçit resmi yapmaya başlıyor; yurt dışında açılan ‘gizli hesaplar’ zihinlerde canlanıyor.

Cumhuriyetin ilk gününden bugüne kadar her şeyi kaşımayı maharet sayıyorlar da, kendilerine iktidar yolunu açan ‘ağabeylere’ gıkları çıkmıyor.

Ne garip tesadüf; ama millet bu garip tesadüfün arkasındaki ‘projeyi’ artık yemiyor.

Zihinleri iğdiş etmeye yönelik ‘kirli tezgâhların’ geri tepmesi, aslında bu ‘tesadüfün’ geç de olsa kafalara dank ettiğinin en büyük işaretlerinden biri.

Her şeyi en ince ayrıntısına kadar hesap eden ‘oyun kurucu’, milletin ferasetini dikkate almama gafletine düşmüş olmalı.

E, boşuna dememişler, “Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner” diye.

Hesabın ‘döndüğü’ noktadayız.

*  *  *

Hazret, bir seçim dönemini ‘gömleği’sırtından atarak, öbürünü ‘askeri vesayet’ ve ‘başörtüsü’ istismarı yaparak, bir diğerini ‘demokrasi’ve ‘istikrar’ yalanıyla atlatarak bugünlere kadar geldi.

Lakin, bu dönem takındığı ‘çakma milliyetçi suret’ yüzünde pek bir iğreti duruyor.

Millet ister istemez soruyor:

-“Ne o beyzade, artık 36,5 millet lafını ağzına almaz oldun; ’Kürt sorunu yoktur’demeye başladın? Hayırdır inşallah?”

Yazarın Diğer Yazıları