Çocukları dövmeden eğitmek mümkün

Evde, okulda, işyerinde, Türkiye’nin her bölgesinde dayak olayı görülmektedir. Bu sosyal sorun konusunda neler yapılabilir. Öğretmenler, okul müdürleri, idareciler, çocukların problemlerinde biz dayağı kullanmak istemiyoruz, dayak kullanmadan ne yapabiliriz “bize bir yol gösterin, çözüm bulun, çare bulun” diyorlar. Bazen çok iyi niyetli olsalar bile dayağa başvurmak zorunda kaldıklarını da istemeyerek oluyor diye itiraf edebiliyorlar. Burada çözüm her şeyi öğretim kadrosu çözmez. Çocuk sorunlar yaşıyorsa, bu bir işbirliği ile çözülecek bir durumdur. Aile, okul, psikolojik servisler işbirliğine girmek zorundadır. Türkiye’de psikologa deliler gider gibi yanlış bir düşünce hala etkili olmaktadır. Okullarda rehberlik ve danışmanlık servisleri çoğalmaya başladı. Bu servisler günümüzde tam ve yeterli değildir. Bazen, son öldürme olayının yaşandığı lisede olduğu gibi üç bin çocuğa bir rehber öğretmen düştüğü için, öğretmen çocuklara yardımcı olmak şöyle dursun çocukları tanıyamamaktadır. Bazen de rehber öğretmenin görevini okulda herhangi bir öğretmen yüklenmektedir. Her iki durumda da rehber öğretmenin görevi tedavi etmek değil, problemi görmek, aileye yol göstermek, okul idarecisinin ve öğretmenlerin sorunlarını dinleyip onlara destek olucu sosyal programlar geliştirmek ve problemli bir çocuk varsa onun konunun uzmanı bir psikolog tarafından değerlendirilmesini sağlamaktır.
Okuldaki rehber öğretmen her sorunu olan çocuğu tedavi edeceğim diye işe girişirse ne zamanı ne de bilgisi yeterli olmayabilir. Çocukları dövmeden eğitmek kesinlikle mümkün. Bir problem tekrarlanıyorsa önce rehber öğretmen, sonra psikolog devreye girmelidir. Psikologa gitmek danışmak veya çocuğunu götürmek ayıp değil ve de delilere has bir şey değildir. İnsan deli olmamak için deli olmadan önce psikologa gidebilir. Mutlaka yardım almak gerekmektedir. Çıkartılamayan ses veya bir başka deyişle, harfin çıkarılmasında çocuğa veya yetişkine psikologlar veya konuşma terapistleri yardımcı olmaktadırlar. Sesin çıkarılamaması veya yanlış çıkarılması; mutsuzluk, başarıda düşme, isteksizlik ve de kişinin kendine güvenini yok etmektedir.

Yazarın Diğer Yazıları