Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
İsrafil K.KUMBASAR

İsrafil K.KUMBASAR

Dava gençliğinden 'slogan' gençliğine

Bütün tezleri 'şimdi' üzerine konumlanmış, 'haz' denizinde kulaç atan, 'beklentileri' karşılanmadığında anında 'isyan bayrağı' açan yepyeni bir kuşak peydahlandı.

'Kolayından' yırtma, 'bir gecede' köşe dönme, bir anda 'mal-mülke', 'makama', 'şöhrete' ve 'ışıltılı bir hayata' kavuşmadır hayat felsefelerinin temel ilkeleri.

Onlara 'varken' dağıtan, 'olmayınca' şükreden bir anlayışı nasıl anlatacaksınız ki?

Hani çok zorlasanız, 'aza kanaat getirmeyen çoğu bulamaz' düsturunu ilke edinmiş olan bir velinin de ifade ettiği gibi, "İnsani olan bütün değerlerden uzak, Basra müptezellerine eş hayat süren bir topluluk" oluşturabilirsiniz.

'İdollleri' vardır; 'fun club' üyesidirler.

Lügatlerinde 'özveri', 'fedakarlık', 'feragat' gibi gereksiz sözcükler asla yer almaz.

'Cool' ve 'free' takılırlar; 'az' çalışır, 'çok' harcarlar; 'kafa' çeker, 'düzeyli ilişki' peşinde koşarlar; zaman geçirmek için 'okey' dönerler.

'Medyanın', 'internetin', 'sokağın' kendilerine şırınga ettiği ve adına 'bireysel öne çıkış' dedikleri bir 'yutturmaca' hayatı alabildiğine kutsarlar.

Oysa yaşadıkları hayat, 'farklılıktan' uzak 'milyonlarca berbat kopyadan' biridir.

Hiçbir 'özgün', 'tutarlı' tarafı yoktur.

***

'Gerçek' dünyadan bihaber, gece gündüz 'sanal' alemde at koştururlar; 'sihirli' bir güç tarafından önlerine konulacak 'promosyon' mutluluklar için çaba harcarlar.

Sahip olduklarına, ellerinin altındaki imkânlara bakınca insan, "Ya bunlar yüzyılın başında yaşasaydı. O yokluk, kıtlık günlerinde. Düşman çizmelerinin çiğnediği topraklarda. Kuşatılmış, caddelerine işgalci ülkelerin bayrakları çekilmiş dönemde olsalardı ne yaparlardı acaba?" diye sormadan edemiyor.

Tabii, bütün bu insanların hepsi de kendi kardeşlerimiz, oğullarımız, kızlarımız.

Avrupa'dan Amerika'dan ithal etmedik.

Gücün 'karanlık' tarafının kuşatması altında 'ruhlarını' zifiri karanlık, 'bedenlerini' üryan bıraktık, bugünlere geldik.

Sarın filmi bir otuz yıl gerisine, işte o noktada bugünler için elimize tutuşturulan 'şablonun' iş birlikçi taşeronları ile göz göze geleceksiniz.

"Biz varken, size ne oluyor ulan" efelenmeleri ile 'karıştır-barıştır' projeleri ile 'depolitize bir gençlik yetiştirme' senaryoları ile yüzleşeceksiniz.

'Kendi ikbal ve ihtiraslarını' diri tutmak adına, koca bir gençliği 'sağlı-sollu' tırpandan geçiren cellatların 'çirkin suretleri' ile karşılaşacaksınız.

***

'Okuyan', 'düşünen', kendine göre bir 'ideali', 'fikri', 'düşüncesi', 'davası' olan binlerce fidan, filiz verdikleri vatan topraklarında, 'kendinden' bildikleri ruhu satılmış iş birlikçilerin 'değiştirme', 'dönüştürme' operasyonlarına maruz bırakıldı.

'Zindan', 'sürgün' ve 'darağaçları' bir zulmet gölgesi gibi indi 'vatanı', 'bayrağı', 'milleti' için çarpmaktan başka bir suçu olmayan yüreklerin üzerine.

Devletin içerisinde yuvalanmış olan ihanet şebekeleri, 'şartların olgunlaşması' adına binlerce fidanın kökünden söküp atılmasını bıyık altından gülerek izledi.

Ne hazindir ki, 'mal' ve 'can' güvenliğinin selamete çıktığını zanneden toplum, 'daha büyük kayıpların' sonradan ve sinsice geleceğini tahmin edemedi bile.

Küresel tasarımcının, yıllar önce 'Our Boys'lar aracılığı ile 'göle çaldığı maya' tuttu.

Derdi, tasası sadece 'kendisi' olan milyonlarca 'fidan' boy attı artık vatan sathında.

Şöyle bir geriye dönüp bakabilsek aslında 'yüzümüzün kızarması' gerektiğini göreceğiz.

Öyle bir operasyona maruz bırakıldık ki 'arsızlık' adeta bir 'rozet' gibi yapışıp kaldı yakamıza.

***

Siz varın yine de iyimserliğinizi koruyarak, "Düşünen, soran, sorgulayan pırıl pırıl bir gençlik yetişiyor" diye kendi kendinizi avutmaya devam edin.

Yetişen o gençlik, ne yazık ki 'millî' ve 'manevi' değerlerden tamamen kopuk, 'geçmişine' karşı saygı duymayan, 'geleceğine' yönelik herhangi bir 'ideali' olmayan bir gençlik.

'Egosu', 'ihtirası' ve 'hırsı' tavan yapmış 'içi boş' bir gençlik.

'Slogan' gençliği.

 

Yazarın Diğer Yazıları