Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Sabahattin ÖNKİBAR

Sabahattin ÖNKİBAR

Demirel’e Cindoruk sorusu ve yeni flaş haberler!

Süleyman Demirel geçtiğimiz hafta Genç İşadamları Derneği Başkanı Zafer Civelek’in davetlisi olarak İstanbul Modern’de çok sayıda yerli ve yabancı genç işadamına İngilizce olarak 65 dakika süren bir konferans verdi ve dünya ile bölgemizin son ahvalini analiz etti.
Demirel’in İstanbul ziyaretinde üç gölgesi onu bir saniye olsun hiç yalnız
bırakmadı.
Bu isimler Orhan Keçeli, Taylan Bilgen ve Hulusi Turgut’tu.
Demirel Cuma günü Ankara dönüşü için havalimanına giderken arabasına Orhan Keçeli’yi aldı.
Yol boyu yapılan sohbetin temel konusu Demokrat Parti’nin ne olacağıydı.
Keçeli: “Efendim Hüsamettin Bey’i ne yapacağız?”
Demirel: “Kırmayacağız ve üzmeyeceğiz!”
Keçeli: “19 Mayıs 2009’da teminatı var, ANAP’la DYP’yi birleştirip gençlere bırakacağım diye!”
Demirel: “Hüsamettin Bey’den o
birleşme için ben ricacı oldum.
Ondan başka da hiç kimse bunu
başaramazdı.”
Keçeli: “Efendim partinin durumu ortada. Ne olacak?”
Demirel: “Hiçbir şeyi göz ardı etmiyorum, her şeyi değerlendiriyorum.”
Keçeli: “Bir karara vardınız mı?”
Demirel: “Arayışım sürüyor. Öyle bir isim bulunmalı ki kamuoyu ve ahali tamam desin!”
Orhan Keçeli, Demirel için sıradan bir işadamı değil, tersine onlarca yıllık yoldaşı ve hatta sırdaşıdır. Dolayısı ile Demirel’in Orhan Keçeli’yi idare etmesi mümkün değil. Belli ki Güniz Sokak hâlâ arayışta ya da kafasındaki adayı ilan etmek için konjonktürün oluşmasını bekliyor!
Peki bu isim İlhan Kesici olabilir mi?
Orhan Keçeli’ye bunu sordum ve  “Ben öyle bir izlenim almadım”karşılığını verdi.
Peki ya Mehmet Haberal?
Orhan Keçeli, Haberal’ın DP’ye genel başkan adaylığı konusunu da Demirel’e açmış. Haberal’ı yakından izleyen Demirel, “İnşallah yakında tahliye olur” karşılığını vermiş.
Bazı okurlarım 80 küsur yaşındaki
Demirel’den mi medet umuluyor dememelidir!
Demirel bu ülkenin son 60 yılında; bürokrat, siyasetçi, devlet adamı ve kanaat önderi olarak üstelik merkezinde var olan bir isim. Dolayısı ile böyle bir tecrübeyi yaşlı diye göz ardı edemezsiniz. Dahası Demirel bugün, merkez sağın yegane ortak paydasıdır. Ayrıca kırılanı yapıştırmak zordur ve onu ancak bilge kişiler yapabilir. Tayyip Erdoğan’ın hasta Aydın Menderes’den siyaseten medet umduğu ve evine ziyaretlere koştuğu göz önüne getirilirse, ne demek istediğim daha iyi anlaşılır. Ancak bu mutlak olguya rağmen Sayın Demirel’in de artık acele etme ve derhal harekete geçme zorunluluğu vardır, zira çok geç kalınmıştır.
Tam bu noktada bir parantez açıp merkez sağın dışındaki merkez eksende Hüsamettin Özkan, Deniz Baykal ve Mustafa Sarıgül isimleriyle özdeşleştirilen bir arayışın var olduğunu da hatırlatmak istiyorum. Öyle ki İlhan Kesici’yi böyle bir modelini başına oturtanlar bile var!
Hülasa, merkezde ve sağında arayışların hızlandığını söyleyebiliriz ama buna mukabil AKP’nin de Aydın Menderes, Süleyman Soylu, Ramiz Ongun ve hatta Mehmet Ağar’ı bünyelerine katma gibi bir projelerinin olduğunu da yine bilgilerimin ışığında aktaralım. Mehmet Ağar’a AKP’den bazı isimler itiraz ediyor lakin Tayyip Erdoğan istiyor!..
NOT: Türk Ocağı İstanbul Başkanı Cezmi Bayram’ın açıklamasını ve yorumumuzu yarın sunacağım.

 

MESAJ...
Ermeni’ye ayin serbest Türk’e namaz yasak!
Rumlar Sümela’da, Ermeniler Akdamar’daki kilisede ayinler yapıyor, bu serbest ve din özgürlüğü ama MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin arkadaşları ile Anı Harabelerinde Cuma namazını eda etmesi laikliğe aykırıymış! Bunu söyleyen AKP’nin Kültür Bakanı Ertuğrul Günay’dır. Görüyorsunuz AKP’nin yönettiği Türkiye’de Rum’a ve Ermeni’ye müzelerde bile ibadet yapmalarına izin verilirken MHP’lilere Cuma namazını eda için bir harabe bile çok görülüyor?.. Diyorlar ki niye Anı Harabeleri?... Efendim o harabelerde bulunan Fethiye Camii Şerifi 1064 yılında Anadolu’ya ayak basan Alpaslan’ın ilk Cuma’sını kıldığı yerdir ve burada kılınacak namazla hem birlik için Yaradana dua edilecek hem de bütün millete bütünlük mesajı verilecek. Soruyorum böyle bir mesajın kime ne zararı var?


İKİNCİ AŞAMA...  
Bir buçuk parti projesi ve MHP!

Küresel irade, MHP ve onun Türkiye bölünmesin direncine çok kızgın, bunun için Türkiye’deki taşeronlarını harekete geçirdi. Birinci aşama imaj boyutluydu ve bunu referandum sürecinde yaptılar. Bundan sonra muhtemeldir ki fiili operasyonlar yapılabilir mesela MHP’li yöneticilerin özel yaşamları deşifre edilip çamurlar atılabilir ve itibarsızlaştırma kampanyalarına start verilebilir. Bu süreçte MHP’nin CHP’lileştiği tezi doğrultusunda yayınlar yapılıp, partinin üst kademesi ile ilgili bazı kasetler de servis edilebilir. Amaç belli, iki hatta bir buçuk partili sistemin inşası için MHP’yi tasfiyedir. Bir parti AKP, buçuk da CHP olacak.


DRAMATİK...
Çelenk’ten Tayyip’in ismini söktü, 3 yıl!

Türkiye’de korkunç şeyler oluyor da kimsenin umurunda değil!. Hele birer kilo bulgur, makarna ve fasülye kolisiyle iki çuval kömürü alan, kıyamet kopsa dönüp ardına bile bakmıyor! İnsani refleksleri ve vicdanı bu kadar ucuzlayıp körelen topluma millet denilir mi onun takdirini size bırakıyorum. Son yaşanan dramatik olay Adana’dan. Bir şehit cenazesinde Başbakan’ın gönderdiği çelenkteki Tayyip Erdoğan’ın ismini söken delikanlı için 3 yıl hapis istemi ile dava açıldı. Evet yanlış okumuyorsunuz, çelenkteki Tayyip Erdoğan’ın ismini sökme cezası 3 yıl!.. Hayır bu ilk ve tek olay da değil, hatırlayın aynı şeyler 12 yaşındaki bir çocuğun başına da getirilmişti, keza iki hafta önce basket maçında gençler slogan attı diye Emniyet günlerce bunu yapanları bulmak için alarmdaydı!.. Söyler misiniz Türkiye’deki rejimin adı nedir?

Yazarın Diğer Yazıları