Ah emeklim ah!..

Biz ne hâle geldik farkında mıyız?

Sanırım farkındayız.

Üstelik de AKP bizim hak ettiğimiz(!) maaşı verdi işte.

Fazlasını ne yapacağız ki?

Bununla oyalanıp duralım.

*

Hastaneye gitmeyelim!..

İlaç almayalım!..

Az yiyelim!..

Evden çıkmayalım!..

Üstümüze başımıza bir şey almayalım!..

Torunları sevindirmeyelim!..

Bence böyle yaşamak güzel.

Dertsiz aşım, ağrısız başım!

Vay be!..

*

Şimdi de tutmuş AKPli bir sayın vekil; mealen, emekli maaşı aslında 5-6 bin liraymış da 7.500 lira yapmışlar. Hem daha ne istiyormuşuz ki?

Aslında biz daha bir şey istemezdik ama onlar:

5 liralık domatesi 30 liraya…

5 liralık biberi 50 liraya…

2 liralık hıyarı 40 liraya …

10 liraya alınan ekmeği 35 liraya çıkartmasaydılar.

*

Hükûmet “Yüzde 25 zam yaptık.” demişti, ama kimi emekliler 25 kuruş dahi zam almamışlardı.

*

Nasıl oluyordu bu?

Çünkü yukarıdakiler itibardan ve israftan asla tasarruf etmezlerken, bu duruma çözüm bulmak şöyle dursun, itibar ve israf masrafları -bu enflasyonist düzende kuşkusuz- artıyordu.

*

Sahi dünya üzerinde böyle bir uygulama var mı?

Vardır elbet.

Üstelik de bunu ekonomist olanlar mutlaka iyi biliyorlardır.

Onlara da haksızlık etmeyeyim.

*

AKP Adıyaman Milletvekili Mesut Kurt:

“Benim beklentim kök ücretlerde (kök hücrelerde değil, yanlış okunmasın) bir düzenleme ve kademeli bir artış yapılması yönünde” demiş.

Madem ekonomi konuşuyor, beyefendi de ekonomist olmalı!..

*

Valla sevgili emekli okurum, adamın ne demek istediğini ben anlayabilmiş değilim.

Anlatmış da anlatmış işte!..

Aslında emeklinin kök maaşı 5-6 bin liraymış da…

Bu para 7.500 liraya tamamlanmış da…

Aradaki fark sübvanse ediliyormuş da...

İşte burada farklı bir yöntem bulunabilirmiş de...

miş de… muş da… gırla gidiyor.

Hani beyefendi ekonomi konuşuyor ya, o da benim gibi konuşuyor işte.

*

Bulunabilecek olan o farklı yöntem neymiş?

Bir miktar baz ücret eklenebilirmiş de...

En düşük emekli maaşı da 10 bin lira olması isteniyormuş da...

Ee, bu sefer de 9.500 lira maaş alan kişi, bana 500 lira zam geldi diye serzenişte bulunabilirmiş.

Sıra emekliye maaş artırımına gelince, görüyor musunuz nasıl da kırk dereden kırk su getirtiliyor.

*

Ya emekliler gelin hep beraber bu seçimlerde aklımızı başımıza alalım.

Yerel-merel fark etmez.

Önce yerelde rüştümüzü ispatlayalım…

Genelde de daha önümüzde çok zaman var, Allah büyük!..

Ne dersiniz?