Fatih Saboviç

Bunun lamı cimi, öylesi böylesi, eğrisi doğrusu yok… Senin karşındaki takım, kendi evinde 3-0’ı yakaladığı maçta 2 oyuncu değiştirdiğinde neredeyse 4-3 yenilecek bir takım! O randevuda kimlerle başladın? Zajc ve Krunic… Kimleri çıkarınca oyunu ve skoru aldın? Zajc ve Krunic… Peki yerlerine kimler girdi? İsmail ve Fred…

SENİN EN İYİN KİM?
3-2’nin rövanşında hatandan döndün, Fred ve İsmail Yüksek ile maça başladın… Oyunu taraftarının önünde domine ettin. Erkenden golü buldun ve asla sana doğru düzgün tehlike yaratamayacak olan rakibini sindirdin.
Bu sezon senin kadronun en deneyimli isimlerinden biri, takım onsuz kaldığında tükendiğin, bu eşleşmede uzatmalarda fark yaratacak olan adam kim? Yine Fred…

ZAJC’IN RUHU VE ZİHNİ TATİLDE!
Sen ne yapıyorsun peki? Adam, kendini parçalamaya başlamışken, rakip sinmişken, uzatmada fark yaratıp gidişatı değiştirecek tek adamın Fred’ken… Üstelik bir de kendi evindeyken! Deplasmanda gibi siniyorsun…
Takımı, Zajc gibi ne idüğü belirsiz hâle gelmiş, formdan düşmüş, sadece bedeni Kadıköy’de zihni ve ruhu tatilde bir adama emanet edip, geri yaslayıp; bir çuval inciri berbat ediyorsun…

FENERBAHÇE HOCASI AVRUPA’DA LİGİ DÜŞÜNMEZ!
Yazık ve günah hocam… Sen Kadıköy’deydin dün, Atina’da değil! Rakibinin tek çekindiği ve savunamadığı adam Fred olacaktı. Yarı finali Olympiakos’a hediye ettin!
Fred’in oyundan çıkmasını, “Dün kötüydü” ya da “Hoca doğru yaptı” diyerek savunanlar; Fenerbahçe’yi ‘Anadolu takımı’ zanneden zihniyette ve futbolu bilmeyenlerdir. Fenerbahçe Teknik Direktörü, Süper Lig’i düşünüp Avrupa’da çeyrek finalde hamle yapamaz! Herkesin tek bir sorusu var oyundan çıkarken Fred’in dediği gibi… Koca bir, “Neden?!”