Altay vay vay. Fener işte böyle yener

Altay vay vay. Fener işte böyle yener

Fenerbahçe formasıyla büyür sahada. O forma öyle bir formadır ki; maça adeta 1-0 galip başlatır takımı maçta.
Fenerbahçe, o formanın büyüklüğünü inkar edercesine garip bir formayla çıktı Giresun''da sahaya. Formada arma yok! Getirin yabancı bir adamı; sahadaki takımın Fenerbahçe olduğuna yemin etseniz inanmaz. Bu takımın da rakip karşısında ağırlığı bu kadar olabiliyor işte. Zaten Giresunspor karşımdaki rakip Fenerbahçe mi, yoksa mavi formaları giymiş bir takım mı derken; golü atıverdi. Daha 1. dakika 15. saniyeydi. Yeni transfer Chiquinho, çıktığı ilk maçta topu filelere yolladı. Kalede 105 gün sonra Altay vardı ama buna yapabileceği bir şey yoktu.
Sonra Fenerbahçe bu gole karşılık vermek için cesur oynamaya başladı. İsmail Kartal''ın en doğru kararıydı Serdar Dursun ve Berisha''sız oynamak. İlerideki Valencia kazık gibi durmadı ceza alanında, sağa sola kaçarak takımına sık sık pozisyon hazırladı. 30. dakikada da Giresunsporlu Traore''nin kaptırdığı topta Mert Hakan''ın pasıyla buluşup beraberlik golünü attı.
Fenerbahçe ilk yarıda daha üstün gözüktü oyun açısından. Ama bu üstünlük yeteneksiz futbolcu çokluğundan olsa gerek skora yansımadı. Aksine Giresunspor ilk yarıyı galip bitirebilirdi. Fenerbahçeli futbolcular ilk yarıda 9 şutta sadece 1 kez tutturabildi kaleyi, o da gol oldu. Giresunsporlu futbolcular ise 5 kez yaklaştılar gole. 5 kez tutturdular kaleyi, hem de tehlikeli bir şekilde. Ama Altay Bayındır, sakatlıkla geçen günlerinden sonra çabuk toparlandığını gösterdi, golün dışındaki 4 vuruşu da başarıyla çeldi. Giresunspor''un bu kadar pozisyon bulmasının nedeni "Yok 30 milyon dolar, yok 20 milyon dolar" denen defans oyuncularının arkalarına çok adam kaçırmalarıydı. Bir de Nazım. Bu Nazım''ın arkasına bir bek daha lazım!
İkinci yarıya İsmail Kartal, Pelkas ve Serdar Dursun''u alarak başladı. Zajc ve Rossi yoktu.
İkinci yarıya Fenerbahçe etkili başladı. Pelkas değişikliği olumlu yansımıştı takıma ataklar daha hızlı şekilleniyordu. Giresunspor ise yarı sahasındaydı, kontratakla sonuç aramaya başladı.
46. dakikada Osayi Samuel ceza alanına girerken Aziz Behiç tarafından kolundan çekildi gibi geldi bana ve düştü. Hakemin VAR''a ile gitmemesi acaba nedendi?
52. dakikada Serdar Dursun bir hava topunda rakibinin top yerine kafasına tos atması nedeniyle sakatlık geçirdi.
53. dakikada Pelkas kendi ceza alanında aldığı topu sürdü, ceza alanına girmeden güzel vurdu ve takımını 2-1 öne geçirdi.
Serdar Dursun 12 dakika kaldıktan sonra sahadan alındı. "İyiyim" dedi, çıkmak istemedi ama İsmail Kartal yine de yerine Berisha''yı aldı.
60. dakikada Giresunspor''da Traore''nin yerine Fenerbahçe''den kiralanan Muhammed, Traore''nin yerine Baldo girdi.
Sonraki dakikalarda Fenerbahçe''de yine yorgunluk belirtileri görülmeye başladı, her maçta olduğu gibi. Kaleci Altay da bunun farkındaydı, onun için topu oyuna sokarken ağır davranıyordu. Bu nedenle de sarı kart gördü zaten 77. dakikada.
Fenerbahçe artık kontrataklara bırakmıştı işi, kalesini gole kapatmak istiyordu. Bir kontratakta Valencia ceza alanına girerken Peres tarafından düşürüldü. Hakem de kırmızı kartını çıkardı. Artık Giresunspor 10 kişi kalmıştı, Fenerbahçe de son dakikalara girerken rahatlamıştı. Daha gol atabilir miydi? Atabilirdi. Ama Berisha Berishalığını yaptı yine. İnanılmaz bir gol kaçırdı. Boş durumda topu auta atmayı başardı!
Fenerbahçe kazandı. Kazanmasına da, yine de kadrosu yetersiz işte. Valencia, Ferdi, Pelkas farklıydı diğerlerinden. Peki nasıl kazandı o zaman derseniz; kaleye bakın derim. Ya kaleci Altay dönmeseydi? Sahanın en iyisiydi.
Giresun''da ise en mutlu iki insan Büşra ile ona evlenme teklifi yaban delikanlıydı. Maçtan önce "Büşra benimle evlenir misin" diye pankart açmıştı. O anda teklifini bir de sözlü olarak yaptı ve yüzüğü de taktı. Biz de mutluluklar dileriz gençlere.

Yazarın Diğer Yazıları