Gönül dünyası herkese açık olan Malatya, on bir ilimizle birlikte 6 Şubat 2023 günü yaşanan o kabusta çok şeyini kaybetmişti…
İnsanını kaybetmişti…
Anılarını kaybetmişti…
Hayallerini kaybetmişti.
Gidenleri gönderirlerken ve sonrasında da onların acıları ve anılarını yaşayarak, yaşamlarını sürdürmek zorunda olduklarını çok iyi biliyorlardı.
*
Ne zaman Malatya’ya gitsem ilk gideceğim yer çarşı içi olurdu.
Çünkü oranın kendine has, insanı kendine çeken bir yanı vardı.
Anıların yaşandığı…
Samimiyetin buram buram hissedildiği o eski çarşının tamamen yok olduğunu, anılarıyla birlikte toprağa gömüldüğünü söylediler.
Hatta uçakta gelirken yan yana oturduğumuz Malatyalı İngilizce öğretmeni Pınar Hoca, “Malatya’nın anılarını deprem sildi” diyerek, içinde yaşadığı hüznünü, Malatya’nın o dar ama samimiyet kokan çarşısının sokaklarında göğe yükseldiğini söyler gibiydi.
*
Çarşıya gidemedim, ancak Malatya’da POLİSEVİ’nin 7. katından gördüğüm manzara, gerçekten de TOKİ orada özellikle de şehir dışında boz tepelerde o kadar çok yerleşim alanları inşa etmiş ki önce insanların barınma sorunlarına çözüm aranmış.
*
Ben 4-6 Kasım 2025 tarihleri arasında POLİSEVİ’nde konakladım.
POLİSEVİ, Malatya – Elâzığ yolu üzerinde yaklaşık 25. km.’de bir tepeye konuşlandırılmış çok hoş…
Odaları ferah…
5 yıldızlı otelleri andıracak güzellikte bir konaklama yeri.
POLİSEVİ’NİN etrafında ve karşısında yüksekçe bir boz tepelerin yamaçlarına konuşlandırılmış binalar, o kadar çok ki umarım, Malatya’nın güzel insanları da en kısa zamanda o evlerine taşınırlar.
*
Ne yazık ki Kitap Fuarı süresince Malatya’yı gezme fırsatım olamadı. Ancak Havalimanı’ndan Fuar alanına gelinceye kadar -ki bu mesafe de yaklaşık 30-40 km. kadar var- etrafı izlerken gördüğüm manzara, TOKİ binalarının çoğunlukla Malatya’nın şehir içinden çok daha fazla, yüksek yerlerinde ciddi anlamda boy göstermiş olmasıydı..
*
Fuar dönüşü Havalimanı’na giderken yol güzergâhımızda gördüğüm manzara, birçok yerde tek katlı ve oldukça geniş olduğunu düşündüğüm evlerden oluşan, sanki yeni köy yerleşim yerleri oluşturmuşlar gibi.
Doğrusunu isterseniz gördüğüm o manzara, eskisi gibi sıcak ve çekici olmasa da birkaç yıl içinde ağaçlandırmaların da yapılmasıyla birlikte köyün samimi havasını vereceğinden hiç kuşkum yok.
*
Deprem sonrasında Malatya, sahiden çok katlı soğuk yapılaşmanın içinde, sımsıcak yuvalarında bundan böyle acıdan uzak…
Anılarını içlerinde yaşayarak…
Sürekli geriye bakarak değil, doğacak olan evlatlarına eski Malatya’yı unutturmadan yeni Malatya’nın kucağında dilerim mutlu yaşamalarını sürdürürler.
*
Rabb’im devletimize zeval vermesin.
Yaralar sarılır…
Anılar yaşatılır…
Gönüller hoş olur…
Elbette gidenler geri getirilemez ama onlar kalanların hep gönüllerinde yaşıyor olduklarından hiç kuşku yok.
*
Ne güzel söylenmiş söyleyen!
“Sevgiler çoğaldıkça büyür, acılar paylaşıldıkça azalır” diye.
Sevgileri çoğaltmak, acılarımızı azaltmak dileğimle….