Uzmanı açıkladı. Her prostat büyümesi kanser değildir

Uzmanı açıkladı. Her prostat büyümesi kanser değildir
Toplumda sıkça bilinenin aksine her prostat büyümesinin kanser olmadığı bildirildi.

İHA’nın haberine göre; Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sezgin Güvel, prostatın; idrar kesesinin altında, idrar borusunu çevreleyen, tüm erkeklerde bulunan bir salgı bezi olduğunu dile getirdi.

Salgısının, sperm kalitesi için oldukça önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Güvel, 40’lı yaşlardan sonra kişiye göre farklılık göstermekle birlikte, prostat bezinde büyümenin başladığını vurguladı.

Toplumda sıkça bilinenin aksine her prostat büyümesinin kanser olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Güvel şunları ifade etti:

“İyi huylu prostat büyümesi ile prostat kanseri birbirinden tamamen farklı iki hastalıktır. Yaşlanmaya bağlı olarak ortaya çıkan bazı biyolojik ve hormonal değişikliklerin etkisiyle birlikte; genetik, çevresel faktörler de prostatın büyümesine sebep olabilmektedir. Prostatın büyüklüğü ile oluşturduğu şikâyetler orantılı değildir. İdrar kanalında oluşturduğu tıkanıklığın derecesine göre farklı yakınmalara neden olur”

“40''LI YAŞLARDAN SONRA DÜZENLİ KONTROL YAPILMALI”

Prostat büyümesinin idrarda zorlanma, idrar yapmaya rahat başlayamama, kesik kesik yapma, idrar kuvvetinin çok az olması, çok uzun süre tuvalette kalma, idrar yaparken yanma, sık idrara çıkma, idrar için gece uyanma gibi belirtilerinin olduğunu ifade eden Prof. Dr. Sezgin Güvel, “Prostat bezinin yol açtığı tıkanıklık derecesine bağlı olarak; bu belirtilerin biri veya hepsi hastada görülebilmektedir. Birçok erkek bu şikayetleri yaşlanmanın doğal sonucu olarak düşünerek doktora gitmek için geç kalmaktadır. Bu sebeple biz 40 yaşını geçen her erkeğe prostat büyümesini kontrol ettirmesini tavsiye ediyoruz. Bu aynı zamanda prostat kanserinin erken tanısı için de önemlidir” dedi.

“TEDAVİ YAŞAM KALİTESİNİ ARTTIRIYOR”

Prof. Dr. Sezgin Güvel, iyi huylu prostat büyümesinin ilaç kullanımı veya ameliyat olmak üzere 2 tedavi seçeneği bulunduğunu belirterek şöyle devam etti:

"Biz bu tedavi yöntemlerinden hangisini uygulayacağımıza; yaptığımız tetkiklerin sonucuna ve hastadaki şikayetlerin derecesine göre karar vermekteyiz. İlaç kullanımında yüzde 80’e yakın oranda olumlu sonuç alınabilmektedir. Ancak bu tedavi yöntemine, yıllık kontrollerle birlikte ömür boyu devam edilmesi önem taşımaktadır. Hastalarımızın yapmış olduğu en sık hatalardan bir tanesi şikayetlerde düzelme sağlandığında ilaç kullanımının bırakmasıdır."

KAPALI YÖNTEMLE AMELİYAT İMKÂNI

Prostat ilaçlarının birçoğunun diğer kronik hastalıklardaki ilaç kullanımları gibi ömür boyu yapılması gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Güvel,

"İlaç tedavisine rağmen devam eden şikayetler nedeniyle hayat kalitesi azalan ve günlük yaşamını olumsuz etkileyecek kadar idrar yapmayla ilgili sıkıntı yaşayan hastalar ile prostata bağlı idrarın tam boşalmaması sonucu mesane veya böbrek fonksiyon bozuklukları gelişen veya gelişme riski olan hastalar için operasyon en iyi seçenektir.”

Gelişen teknoloji ve cerrahideki ilerlemelerin, hastaların büyük çoğunluğunda kapalı yöntemlerle ameliyat edilebilme imkânı tanıdığını söyleyen Prof. Dr. Sezgin Güvel, "Ameliyatların hangi yöntemle yapılacağına prostatın büyüklüğüne ve hasta tercihine göre, hasta ile birlikte karar vermekteyiz. Prostat ameliyatları sonrasında yüksek oranda iyileşme olmakta ve hastalarımızın tekrar ilaç kullanmalarına gerek kalmamaktadır" dedi.

İlgili Haberler