Murat Kurum: Deprem değil riskli bina öldürür

Murat Kurum: Deprem değil riskli bina öldürür
İBB adayı Murat Kurum canlı yayınında konuştu. Kurum, bilim insanlarının ‘dönüşüm şart’ sözlerini hatırlatarak, “İlgisiz Büyükşehir Belediye Başkanı ‘gerek yok’ diyor. Ama tedbir almalıyız. Deprem değil riskli bina öldürür. Deprem terörle mücadele kadar ülke gündeminde olmalı" dedi

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum, Ülke TV canlı yayınında soruları cevapladı.

Murat Kurum, CHP ve DEM Parti’nin 31 Mart’taki Yerel Seçimler için ‘kent uzlaşısı’ adı altında ittifak yaptığını söyledi. Cumhur İttifakı’nın çıkarlar üzerine kurulmadığını belirten Kurum, “Başak Demirtaş aday oldu, Kandil’den talimat geldi ve çekildi. 22 yerde kent uzlaşısı adı altında aday çıkarmadılar. Büyükşehir’de genel müdürlükler, daire başkanlığı. Daha önceki seçimlerde nasıl bakanlıklar dağıttılar. Cumhur İttifakı’mız var. Bizden böyle bir şey duydunuz mu, millet bizden böyle bir şey gördü mü? Bizim ilişkimiz 15 Temmuz’da canla, kanla kurulmuş bir ilişki.” şeklinde konuştu.

İstanbul’daki trafik sorununun ortadan kalkması için ilk 5 yılda metro hattının iki katına çıkartılacağını belirten Murat Kurum, 10 yılın sonunda da bin 4 kilometre olacağını vurguladı. Kurum, “Metrobüs kuyruğunda o manzarayı görsem ve ben belediye başkanı olsam utanırım, sokağa çıkamam. Yürüyen merdivenler bozuluyor. Bunların yaptığı gibi 230 kilometre sözü verip, 8 kilometre yaparak bu düzelmez. 65 kilometre diyorsa göstersin. Metro ihalelerini iptal ederek, bizim kaynağını bulduğumuz Sancaktepe’deki metro hattına hafriyat dökerek bu sorunu çözemezsin.” ifadelerine yer verdi.

Murat Kurum İstanbul’da beklenen deprem için hazırlık olunması gerektiğini dile getirdi. Bilim insanlarının ‘dönüşüm şart’ sözlerini hatırlatan Kurum, “İlgisiz Büyükşehir Belediye Başkanı ‘gerek yok’ diyor. Tedbirlerimizi almalıyız. Deprem değil riskli bina öldürür. Deprem terörle mücadele kadar ülke gündeminde olmalı. Beka, milli güvenlik, ülkenin geleceği kadar kritik bir konu. Bu yüzden 650 bin konutu dönüştürmek istiyoruz” dedi.

İstanbul için hazırladığı projelerin toplam maliyetinin 58 milyar dolar olduğunu belirten Murat Kurum, “Ben her şeyi hesapladım. Bütün vaatlerim 58 milyar dolar. İBB’nin her yeri zarar ediyor. Bunlar zarar etmeyecek. Üretecek, kâr edecek, vatandaşa faydalı olacak. Bizim zamanımızda zarar eden şirket gördünüz mü?” diye konuştu.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum, Ülke TV canlı yayınında Mehmet Acet ve Hasan Öztürk’ün sorularını cevapladı.

“BİLİM İNSANLARI ‘İSTANBUL’DA DÖNÜŞÜM’ DERKEN LİYAKATSİZ İBB BAŞKANI ‘GEREK YOK’ DİYOR”

Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunu hatırlatan Murat Kurum, İstanbul’daki riskli konutların dönüştürülmesi gerektiğini söyledi. Çanakkale’de meydana gelen deprem için geçmiş olsun dileklerini ileterek sözlerine başlayan Murat Kurum, “Çanakkale Yenice merkezli deprem Balıkesir ve Bursa ile birlikte kısmen İstanbul’da da hissedildi. Vatandaşlarımıza geçmiş olsun diliyorum. Bu depremleri sürekli yaşıyoruz. İrili ufaklı birçok deprem oluyor. Geçtiğimiz günlerde Kandilli Rasathanesi’ne gittik ve oradaki hocamız bize depremleri aktardı. Biz deprem ülkesiyiz. Nüfusumuzun yüzde 70’i deprem bölgelerinde yaşıyor. Deprem gerçeğiyle birlikte yaşamak zorundayız. Bir asra baktığımızda 133 bin canımızı toprağa vermiş bir ülkeyiz. 11 ilde 14 milyon insanımızı etkileyen asrın felaketini yaşadık. Deprem ülkesi olduğumuz bilinciyle yaşamalıyız. Tedbirlerimizi almalıyız. Deprem değil, riskli bina öldürür. Deprem terörle mücadele kadar ülke gündemi olmalı. Beka, milli güvenlik, ülkenin geleceği kadar kritik bir konu. Biz de projelerimizi, İstanbul’a ilişkin vizyonumuzu ortaya koyduğumuzda en önemli gündem maddelerinden biri deprem, diğeri de ulaşımdı. İstanbul’daki riskli binaları eritelim ve vatandaşlarımızı sağlam, güvenli konutlara yerleştirelim istiyoruz. Bu yüzden 650 bin konutu dönüştürmek istiyoruz.” dedi.

Mevcut İBB yönetimin İstanbul depremine yönelik çalışma yapmadığını söyleyen Kurum, “Gittiğim her yerde vatandaşımız mahallesinde dönüşüm istiyor. Mülkiyet ve imar problemlerini siz yaparsınız diye o sevgiyi ben görüyorum. Milletimizin, ‘Murat Kurum daha önce yaptı. Afetlerde çalıştı, verdiği sözü tuttu’ diye düşünerek şüphesi olmadığını gördüm. Muhalefeti de rahatsız eden konu bu. İstanbul’un deprem gerçeğine dair son 5 yılda ortaya bir icraat koyamadıkları gibi, çalıştaydan öteye gidemedikleri gibi, bizim yapacağımız projeler için ‘yapılmamalı’ gibi talihsiz açıklamalar yapıyorlar. Bir de ‘yapamaz, para bulamaz’ diyorlar. 650 bin konutun dönüştürülmemesi gerektiğini söyleyen bir kişi, İstanbul’da Büyükşehir Belediye Başkanı. Bilim insanları İstanbul’un sokak sokak dönüştürülmesi gerektiğini söylerken, ilgisiz, beceriksiz liyakatsiz Büyükşehir Belediye Başkanı ‘gerek yok’ diyor. Reklam bütçesine, deprem bütçesinden iki kat fazla harcamış anlayıştan bahsediyoruz. Bunlardan ne beklersin ki? İstanbul’un bu gerçeği varken, 650 bin konut yaparken dörtle çarpıp nüfus artıralım demiyoruz ki. ‘Vatandaşlarımızın riskli konutlarını yapalım’ diyoruz. ‘Kaynak bulamaz’ diyorlar. Bal gibi buluruz. Geçmişte bulduk. Asrın felaketinde de ‘yapamaz’ dediler. Günlerce 11 ilde gitmediğim ilçe kalmadı. 3 ayda 180 bin konutun inşaatı başladı. 1 ay önce Cumhurbaşkanımız 46 bin konutun teslimatını yaptı.” şeklinde konuştu.

“İNSANLARIN ONLARI DÜŞÜNEN BİR BELEDİYE BAŞKANLARININ OLDUĞUNU HİSSETMESİ LAZIM”

Bürokratlığı ve Bakanlığı dönemindeki icraatlarını örnek gösteren Murat Kurum, İstanbul için de kaynak bulacağını ifade etti. Mevcut İBB yönetimin öz kaynaklarını reklam için harcadığına dikkat çeken Kurum, “Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı’nın bütçesi 13’üncü ya da 14’üncüdür. Dokuz sene Emlak Konut Müdürlüğü yaptık. 25 bin konuttan aldım, 125 bin konutla teslim ettim. Bakanlık sürecimde ise 46 bin konuttan aldım, 365 bin sosyal konutun inşaatını başlatmış, 80 tarihi meydan, 81 ilde millet bahçesi yapmış olarak biri buradayım. Bizim bakanlığımızın bütçesi bunları yaparken de düşüktü. Emlak Konut’la, İller Bankası ile kaynak ürettik. Hem milletimizin işlerini çözdük hem iş ürettik. Geçtiğimiz günlerde medyaya yansıdı. CHP’li bir Belediye Başkanı’nın kendi ifadeleri. Diyor ki; ‘Aday olmamam için neler teklif ettiler, neler’ diyor. Eş Genel Başkanı aramış, ilgisiz belediye başkanı aramış. Demişler ki; ‘Biz sana İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden Daire Başkanlığı verelim’ demişler. Babasının malı sanki, dağıtacak. Orada bu işi yapabilecek mi, bu konuda uzman mı? Bakış açısı şu; ‘burası bir rant, dağıtalım.’ Seçimlerde de böyle yaptılar. Masada 6-7 toplantılar, bakanlıklar, Cumhurbaşkanlığı Yardımcılığı; 20, 10 milletvekilliği verdiler, sonra birbirlerine düştüler. Kendi kaynağını artırırsan İstanbul’un kaynağı her yere yeter. Sultanbeyli’deydim, oranın otobüsü yok. Reklam ve konsere kaynak üretmeyi biliyorsunuz. ‘İsrafı bitirdik’ reklamlarına 175 milyon TL, iki konsere 550 milyon TL harcadılar.” dedi. Mevcut İBB Başkanı’nın İstanbul’a olan ilgisizliğini anlatırken de, “İstanbul’un genelinde huzuru güveni yeniden tesis etmemiz lazım. İnsanların toplu ulaşıma yürüme mesafesinde ulaşması gerekiyor. Sokak hayvanı endişesi olmaması lazım. İnsanlar onları düşünen, onlar için tasalanan bir belediye başkanlarının olduğunu hissetmesi lazım. İstanbul’a 5 yılda 1 litre su gelmemiş. Sonra da bizim projeleri karalamak diz boyu. Bu sular o projelerle gelmeseydi İstanbul susuz kalacaktı.” ifadelerini kullandı.

“BÜTÜN VAATLERİM 58 MİLYAR DOLAR”

Murat Kurum, canlı yayında, İstanbul için hazırladığı projelerin toplam maliyetini de açıkladı. İBB’nin öz kaynaklarının yeniden kar eder duruma geleceğini söyleyen Kurum, “Yarısı Bizden kampanyasına 16 Nisan’da başvuruları alacağız. 200-300 bin konutun ‘Yarısı Bizden’ ile 700 bin lirasını biz vereceğiz, 700 bin lirasını uygun şartlarda kredi vereceğiz ve 100 bin lira da taşınma ile kira yardımı vereceğiz. Büyükşehir olarak 300 bin konutu KİPTAŞ üzerinden ‘Yarısı Bizden’ kampanyası ile dönüşüme destek için yapacağız. Her yıl 50-60 bin konutu yapacağız. Bu, ‘Yerinde’ ve ‘Yarısı Bizden’. Kalan 250 bin konut için de planlarımız var. Ben her şeyi hesapladım. Bütün vaatlerim 58 milyar dolar. İBB’nin her yeri zarar ediyor. Bunlar zarar etmeyecek. Üretecek, kâr edecek, vatandaşa faydalı olacak. Bizim zamanımızda zarar eden şirket gördünüz mü? 250 bin konutu da yerinde dönüştüreceğiz. Vatandaşımız dönüştürmek istiyor ama ‘10 dairem varsa 7 daire yapabiliyorum’ diyor. Mülkiyet hakkı dokunulmazsa bunu düzenleyeceğiz. Vatandaşımızın yüzde 25 kaybını vereceğiz. Sağlam ve güvenli binalar yapılıyor. Bunun için kaynak değil akıl gerekli. Oturacağız, vatandaşımızın talepleriyle bire bir karar alacağız. Biz İstanbul’da 173 bin konutu dönüştürdük. Bize desinler ki ‘şurada rantsal dönüşüm’ var. Okmeydanı, Zeytinburnu, Kartal; bir tane göstersinler. Biz kaynağı çalışarak, İstanbul’un kaynaklarını İstanbul’a harcayarak bulacağız. İBB’nin öz geliri var. Biz burayı devrettiğimizde öz gelirle merkezi bütçeden gelen oranlar belli. 2018’de yüzde 71’i merkezi idareden geliyor, yüzde 29’u öz gelir, yani kendi kaynakları. Şirketler geliştirmiş. Şimdi yüzde 92’sini devlet vermiş. Hani ‘engelliyorlar’ diyorlar ya. Öz gelir yüzde 8’e düşmüş. Ne kadar kayıp var hesaplasınlar. Bunları da artıracağız. Bütçemizi iki katına çıkardığımızda bunu yapabiliyoruz. Kimden ne almamız gerekiyorsa alacağız ve İstanbul’a harcayacağız. Geçmişte yapmış biri olarak söylüyorum. 46 bin konut dikildi, şehir meydanları, sanayi siteleri hepsi yapıldı. Bartın, Araklı, Malatya, Elazığ, Antalya hepsinde konutlar yapıldı. Bu birikimle İstanbul’da yapacağız.” dedi.

“31 MART ‘İSTANBUL DÖNÜŞSÜN, BU DERTTEN KURTULSUN’ KARARI OLACAK”

Murat Kurum, İstanbul’daki 1,5 milyon riskli yapının dönüştürülmesi gerektiğinin altını bir kez daha çizdi. Deprem riskinin İstanbul’da korku olmaktan çıkacağını belirten Kurum, “100 bin sosyal konutu neden yapacağız? İstanbul’da memurlarımız beklenti içinde. Esnafın da, memurun da, işçinin de teminatı biz olacağız. Büyükşehir’de onları düşünen bir kardeşleri olacak. Ulaşımda, kirada ne gerekiyorsa gideceğiz. 100 bin konut satılmayacak, kiralanacak. 39 ilçeye yetecek. Kentsel dönüşüme girenler için hazırlanacak. Memurlarımızın ihtiyacı mı var, işçimizin ihtiyacı mı var? Onlara düşük fiyatla kiralayacağız. Konut artacak, kira fiyatlarının düşmesi için. İstanbul’da bir deprem olursa hazırlıklı olmalıyız. İstanbul’da bütünleşik afet planı yönetimiyle plan dahilinde çalışmalıyız. Deniz ulaşımını iki katına çıkartmak istememizin sebebi, vatandaşımıza afet anında hizmet etsin diye. Arama kurtarma ekiplerini, toplanma alanlarının ve millet bahçelerinin sayısının artmasını vatandaşımıza afet anında hizmet etmesi için istiyoruz. Atatürk Havalimanı’nın afet yönetim merkezi olarak kullanacağız. Deprem olacakmış gibi hazırlıklı olmalıyız. Bilim insanları söylüyor. Bu tedbiri almak zorundayız. 31 Mart seçimleri bunun kararı olacak. ‘İstanbul dönüşsün, bu dertten kurtulsun’ kararı olacak.” ifadelerini kullandı.

Mevcut İBB yönetiminin kampanya döneminde İstanbul’un gündemi dışında farklı gündemler peşinde koştuğunu belirten Kurum, “Bir tarafta 5 yılda 5 bin konut yapanlar, diğer tarafta 3 ayda 180 bin konutun inşaatını başlatanlar var. İlk 5 yılda yapacağımız çalışmalarla 650 bin konutun dönüşümünü hedefliyoruz. 1,5 milyon riskli konut var, 10 yıl içinde deprem riskini İstanbul’da korku halinden çıkartmak istiyoruz. Bunun için çalışacağız. Bu motivasyonla buradayız. Biz bunu daha önce yaptık. Bu duygu ile buradayız. Bu şehrin şehreminliğine adayım. Bunun için çalışacağım. Sayın Cumhurbaşkanımızdan ve ilgili bakanlıklarımızdan destek alacağız. Bu bakış açısı her şeyden daha kıymetli. Biz birilerine laf yetiştiren, farklı gündemler peşinde koşan tarafta olmayacağız. Muhalefet 60-70 gündür İstanbul’la ilgili hiçbir gündemi sormuyorlar. Deprem, ulaşım hiç soran yok. Tek sordukları dil sürçmeleri ya da ‘yüzde 87’ dediğim. Bundan medet umanlar. Kendi dili sürçtü. Bak ne laflar etti. Biz insanız.” diye konuştu.

“NASIL METRO YAPILIRMIŞ ONLARA GÖSTERECEĞİZ”

İstanbul’daki trafik sorununa da değinen Murat Kurum, gerekli yatırımların yapılmaması halinde durumun daha da kötüye gideceğini vurguladı. Metrobüs kuyrukları ve yürüyen merdiven arızalarının İstanbul gibi bir metropolde olmaması gerektiğini savunan Kurum, “İstanbul’un hangi ilçesine giderseniz gidin, başında ulaşım sorunu geliyor. Araştırmalarda hep böyle çıkıyor. İstanbul’da trafik bir çile olmuş. İnsanların ömründen 3 yılını çalan, dizi-film gibi insanların evine gittiği tablo ile karşı karşıyayız. Bu yatırımları yapmazsanız daha da kötü olur. Böylesi büyük bir metropolde, yılda 18 milyon turistin geldiği, kişi başı gelirle birlikte araç sayısının da arttığı İstanbul’da devamlılık şart. Birileri ile kirli pazarlıklar içinde, Meclis Üyesi dağıtarak yapamazsınız. Metrobüs kuyruğunda o manzarayı görsem ve ben belediye başkanı olsam utanırım, sokağa çıkamam. Yürüyen merdivenler bozuluyor. Benim Büyükçekmece-Küçükçekmece konuşmamdan medet umacağına, bu konuyu konuşsana. İnsanlarımıza hak mı bu? Bunların yaptığı gibi 230 kilometre sözü verip, 8 kilometre yaparak bu düzelmez. 65 kilometre diyorsa göstersin. Metro ihalelerini iptal ederek, bizim kaynağını bulduğumuz Sancaktepe’deki metro hattına hafriyat dökerek bu sorunu çözemezsin. ‘Hepsini ben yaptım’ diyor, yüzde 99’unu AK Parti yapmış. Sonra çıkıp diyor ki; ‘ben açtım.’ Sen önce, ‘Yüzde 99’unu AK Parti yaptı’ desene. Yarın metro açacaklar mesela ama duraklar yok. ‘Metro açıyoruz’ demek için durakları atlayarak gittiler. İstanbul yarı zamanlı belediyecilik anlayışından yoruldu. Bu çileyi çekmekten yoruldu. 340 kilometreyi 5 yılda iki katına çıkartacağız. Nasıl metro yapılırmış onlara göstereceğiz. 650 kilometreye nasıl çıkartacağımızı görecekler. 31 Mart’tan sonra İstanbul’da oturacaksa, görecek.” dedi.

“BOĞAZ’I YERİN ALTINDA GEÇECEĞİMİZ YENİ BİR HAT YAPACAĞIZ”

Metrobüs kuyruklarının son bulması için yeni metro hatlarının devreye girmesi gerektiğini vurgulayan Murat Kurum, “İlk 5 yılda iki katına, 2034’te de İstanbul’daki metro hattını bin 4 kilometreye çıkartacağız. İstanbul’da hali hazırda 340 kilometre metro hattımız var. 650 kilometreye çıkartacağımız adımları TÜYAP’tan başlayacağız, Beylikdüzü Haramidere, Avcılar, Sefaköy ve İncirli, oradan Söğütlüçeşme’ye giden Boğaz’ı da geçeceğimiz yeni bir hat. Aynı zamanda metrobüsteki yoğunluğu azaltacağız. Boğaz’dan yeni bir tünelle geçeceğiz ve yeni hatla birlikte Cevizli’ye kadar vatandaşımız kesintisiz ulaşımını yapabilecek. 800 bin metrobüs yolcusu rahatlayacak. Bu ilk 5 yılda bitecek. Bu yerin altından yeni bir metro. Metrobüsteki çilenin bitmesi için metro yapmalıyız. Vezneciler’den Mescid-i Selam’a kadar; orada Sultangazi’yi, Gaziosmanpaşa’yı, Bayrampaşa’yı, Eyüp’ü içine alan bir hat. Yenikapı’ya kadar o bağlantı yapılacak. Samandıra, Sarıgöl ve Yenidoğan bağlantısı olan hattı da hızlı bir şekilde yapacağız. Sabiha Gökçen-Kurtköy bağlantısı da çok önemli. Bu hattı da yaparak ilk etapta hemen hemen her ilçeye metro gidecek şekilde bu çalışmaları yapacağız.” diyerek, metro projelerini detaylandırdı.

Kurum, yayın sırasında, İstanbul’daki ağır vasıta trafiğine ilişkin çözümlerini de paylaştı. Yeni lojistik hatlar inşa edileceğini belirten Kurum, “Gece Marmaray’dan lojistik transferler yapılıyor. İstanbul’un bir taraftan da ticareti var. Yük trenleri var. 3-4 sene çerisinde kapasitesi doluyor. İstanbul trafiğine yük olmaması için trafiği kuzeye almalıyız. Lojistik hatlar yapacağız. Sabiha Gökçen Havalimanı ile İstanbul Havalimanı’nı ve hatta oradan tarihi İpek Yolu üzerinden Londra’ya kadar gidecek hattı

yapacağız. 6 yeni lojistik köy kuracağız. İstanbul’daki araçların yüzde 25’i ağır vasıta. Anadolu’da bir tanesini yapacağız, Arnavutköy tarafına da bir otogar yapacağız. İstanbul’a yük olmadan devam edecekler ve yüzde trafiğe girmeyecek.” diye konuştu.

“Geriye baktığımızda en acı şey temel atmam törenleri ve beton dökülen tüneller olacak”

Milyonlarca İstanbullunun trafik çilesinden dert yakındığını sözlerine ekleyen Murat Kurum, yeni tüneller ve kavşak düzenlemeleri yapacaklarını söyledi. Lojistik Merkezler aracılığı ile ağır vasıta

trafiğinin şehrin çeperlerine taşınacağını ifade eden Kurum, yollara nefes aldıracak tünel projelerini de paylaştı. Kurum, “Şehrin içine baktığımızda D-100 ve TEM doldu. Sabah akşam en yoğun trafikler buralarda. Yeni yollar açmak zorundayız. İstanbul’da 22,44 kilometre tünel var. Yeni yapılan bir tane tünel yok. Bunlar bizim yaptıklarımız. Bırakın yapmayı açtığımı tünele beton döktüler. Geriye dönüp baktığımızda hatırlayacağımız en acı şey de bunlar olacak. Temel atmama törenleri, hafriyat dökülen metro tünelleri, beton dökülen kara yolları tünelleri. İlgisiz belediye başkanının genel başkanını ‘arkadan nasıl hançerlerim, İstanbul’un kaynaklarını nasıl harcarım’ anlayışıyla geçmiş yılları. Dolmabahçe’den gireceğiz, Kilyos’tan çıkacağız. Beşiktaş’taki trafiği alacağız. Kağıthane’den Bayrampaşa’ya tünelle bağlayacağız. Alternatif bir yol oluşturuyoruz. Yerin altından hızlı bir şekilde gideceğiz. İkinci 5 yılda da Bayrampaşa’dan Büyükçekmece’ye kadar giden yapılacak. Kilyos’tan çıkan bir vatandaşımızı Büyükçekmece’ye kadar kesintisiz gidecek. Acil düzenlenmesi gereken kavşaklar da var. Anadolu Yakası’ndan karşıya geçtiğinde bu tünellere girdiklerini düşünün. Zaten milletimiz buraya kadar gelmiyor. TEM’i ve D-100’ü rahatlatmış olacağız.” dedi.

Otopark sorununa da değinen Kurum, aracını evinin önüne park eden İstanbulludan ücret alınması uygulamasına son vereceklerini söyledi. Murat Kurum, “Yolun üstü yeşil alan, altı otopark sistemi gelecek. Yol üstüne park eden vatandaşlarımız kendi evinin önüne ücretsiz olacak. Çiziyorlar yolları, evinin önünden ücret alıyorlar. Vatandaşımızın hakkı o. Kimse para almayacak. 250 bin otopark yapacağız. Üstü yeşil alan altı otopark olacak. Tek merkezden dijital olarak yönetilecek. Dijital İstanbul çatısı altında olacak. Milli Eğitim Bakanımız ile de görüştüm. Okullarımızın altı otopark olacak. Veli geldiğinde aracını oraya bırakabilecek.” şeklinde konuştu.

“İBB, UKOME’DEN TAKSİCİLİK YAPMAK İÇİN İZİN İSTİYOR”

Murat Kurum, İstanbul’daki taksi hizmetlerine düzen getirileceğini de anlattı. Her şeyin tek bir sistem üzerinden yürüyeceğini dile getiren Kurum, “İstanbul taksisi marka olacak. Çok iddialı söylüyorum. Hepsini tek sistemden yöneteceğiz. Birçok uygulama var. Tek çatı altında toplayacağız. Otoparkı da öyle. Dijital İstanbul’dan taksi çağırmak istiyorsunuz. Bakacaksınız, çağırıp bineceksiniz. Taksiciden yeterli hizmeti alamadınız diyelim. Puanlama, ödül ve ceza gelecek. Tekrarlayan taksi plakasına ilişkin men etmemiz gerekiyorsa, men edeceğiz. Taksicilerimize eğitim vereceğiz. İzmir’de insani bir duruş sergileyen taksicimizi katlettiler. Onların güvenliğini alacak bir kabin. Bu sorunların hepsini bir masada oturup çözeceğiz. Eksik taksi plakasını tespit edip ihtiyacı giderebilecek ilave taksileri vereceğiz. İBB olarak taksicilik yapmayacağız. İBB’nin UKOME’den talep ettiği şey, ‘ben İBB olarak taksicilik yapmak istiyorum. İBB olarak yeni taksiler alacağım, iş imkanı sağlayacağım.’ diyor. Yasa ‘bunu belediyeler yapamaz’ diyor. Belediye vatandaşın ihtiyacını sağlar. İhale lazımsa açar. 2 bin 500 tane zamanında alınmış. Biz hemen taksi sayısını artıracağız. Buraya gelen turist, yabancı diliyle konuşacak. Eğitimini vereceğiz. Çözmek için irade yok. Hemen, ‘ben yapacaktım da engellediler.’ Kanuna aykırı bir şeyi nasıl yapalım?” dedi.

“CUMHUR İTTİFAKI 15 TEMMUZ’DA CANLA, KANLA KURULDU”

31 Mart’taki yerel seçimler için CHP ve DEM Parti’nin ‘kent uzlaşısı’ adı altında ittifak yaptığına dikkat çeken Murat Kurum, Cumhur İttifakı’nın 15 Temmuz 2016’daki hain darbe girişiminde kurulduğunu hatırlattı. Başak Demirtaş için ‘Kandil’den gelen emir sonrasında çekildi’ ifadelerini kullanan Kurum, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Sancılanıyorlar. Bu ittifakın kimlerle ve nasıl olduğunu milletimiz biliyor. Geçmiş süreçte de yaşadılar. İşlerine geldiği gibi kiminle ittifak yapmak gerekiyorsa, ‘Meclis Üyesi verdik, aldık’ gibi. İsmine ‘kent uzlaşısı’ dediler. Başak Demirtaş aday oldu, Kandil’den talimat geldi ve çekildi. 22 yerde ‘kent uzlaşısı’ adı altında aday çıkarmadılar. Büyükşehir’de Genel Müdürlükler, daire başkanlığı. Daha önceki seçimlerde nasıl Bakanlıklar dağıttılar? Cumhur İttifakı’mız var. Bizden böyle bir şey duydunuz mu, millet bizden böyle bir şey gördü mü? Bizim ilişkimiz 15 Temmuz’da canla, kanla kurulmuş bir ilişki. Öbür tarafta ise havada saçılıyor Meclis Üyelikleri, milletvekillikleri. İstanbul rant olamaz. İstanbul’a rant gözüyle bakamazsınız. Sonra İSPARK zarar ediyor. Bu atamaları bir merkezden birileri yaparsa bu iş olmaz.”

“31 Mart’ta 4 parmaklarıyla öyle bir tokat atacaklar ki, kiminle mücadele ettiklerini anlayacaklar”

Rabia işareti ile dalga geçen İBB Başkanı’na tepki gösteren Kurum, “Kibirli bir belediye başkanı var İstanbul’un. Kibri aklının önüne geçmiş. ‘Tek devlet’, ‘tek vatan’, ‘tek bayrak’, ‘tek millet’ dememizden mi rahatsız? Neden rahatsız? Sen kimsin ki bizi özgürleştireceksin? Sen git kirli ittifaklarının hesabını ver. Sen önce geçmişteki israflarının hesabını ver. Sen önce kendin özgürleş. Önce genel başkanın özgürleşsin. Bir elinde güneşi, bir elinde ayı tuttuğunu söyleyen bir anlayış. Bu kadar basit bu kadar aşağılık bir bakış açısıdır. Cumhur İttifakı’yız biz, öyle aklına her geleni söyleyemezsin. Sen önce Büyükelçilerle yaptığın konuşmaları açıkla. Kar varken gidip balık yiyen o değil mi? Londra’dan akıl alan bu değil mi? FETÖ’den akıl alan bu değil mi? 31 Mart’a az kaldı. Cumhur İttifakı’nı destekleyen kardeşlerimiz onlara o 4 parmaklarıyla öyle bir tokat atacak ki, kiminle mücadele ettiklerini anlayacaklar.” ifadelerini kullandı.

“ÖZGÜR ÖZEL’İN BEDELLİ ASKERLİK SÖZLERİ İÇ ÇEKİŞME VE KOLTUĞUNU KAYBETME KORKUSU YÜZÜNDEN”

Murat Kurum, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in ‘Türkiye’yi sevenlerden oy istiyoruz, bedelli askerliğe kaçanlardan değil’ sözlerini eleştirdi. Ekrem İmamoğlu’nun da bedelli askerlik yaptığını vurgulayan Kurum, “Özgür Özel’in kendisi Genel Başkan olamadığı için, bir maşa olduğu için sağa sola çamur atarak ne yapacaklarını şaşırmış durumdalar. Siyasi çekişmeleri bu halde. ‘Bedelli askerlik yapanlardan oy istemiyorum’ diyor. Sen kimsin bedelli askerlik yapanları sorguluyorsun? İç çekişme var. Kendi İBB ve Çankaya adayları bedelli yapmış. Ben Şırnak’ta yaptım. Kendi koltuğu gidecek ya, böyle bir çıkış yapıyor. Vatan sevgisi sorgulanabilir mi, bu nasıl bir anlayış? Bu adam bize akıl vermeye kalkıyor. Sen şehit cenazesinde kahkaha atmadın mı? Timsah gözyaşları döktüğün Genel Başkanı’nı arkadan hançerlemedin mi? Ey Özgür Özel, bu ülke ve bu memleketin evlatları için bir dikili ağacın var mı? Onlar telaşlı. Ne yapacaklarını bilemiyorlar. Onlar kendilerini darı ambarında görüyorlar ancak işin öyle olmadığının da farkındalar. Sahada gördüler, billboardları söküyorlar. Ne yapacaklarını şaşırmış durumdalar. Biri eş genel başkanlığını, diğeri de kaynaklarını çarçur ettiği İstanbul’dan süresiz tatile gönderilecek. Ben asteğmenlikte gidiyorsunuz muayene oluyorsunuz ya, Polatlı’da mülakat yapıyorlar. Ben içeri girer girmez ‘sen uzun boylusun komando olursun’ dediler. Ben de istiyordum zaten. Acemiliğin bir kısmını Isparta Eğirdir’de yaptım, İzmir Foça’da, Tuzla Piyade Okulu’nda yaptım. Şırnak’a gönüllü gittim. İyi ki de gitmişim. Şırnak’ı çok seviyorum. Cudi artık huzur içinde. Vatandaşlarımız üretim yapıyor, tarım yapıyorlar. Huzur ve güven içerisinde geziyorlar.” dedi.

“En çok da Fatma Sevim Baltacı kardeşim için kazanmak istiyorum”

Anketlerde geriden gelerek öne geçtikleri için muhalefetin ne yapacağını şaşırdığını sözlerine ekleyen Murat Kurum, “Böyle aziz bir şehirde bu hizmetleri yapmak istiyorum. İstanbul bize Sultan Fatih’in emaneti, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün emaneti, Alparslan Türkeş’in, Erbakan Hocamızın, Muhsin Yazıcıoğlu’nun emaneti, bu şehri çok seven Sayın Cumhurbaşkanımızın emaneti. Bu emanete sahip çıkmak çok önemli. İnsanlarımızın problemlerini çözme isteği, insanımızın sevgisi, ‘Allah devletimize zeval’ vermesin demeleri her şeye bedel. Cumhurbaşkanımızın memnun olduğunu hissediyorum. Biz İstanbul için dertliyiz. O da İstanbul için böyle çalıştı. Emaneti yeniden ehil ellere teslim edeceğiz. İstanbul’u 571 yıllık onurunu, gururunu yeniden kaldıracağız. Veriler sahada. İstanbul kalabalığıyla gösteriyor. Vatandaşımızla birlikte kazanacağız. 31 Mart’ta biz İstanbul ile kazanacağız. İBB’den işten atılanlar var. Bir sabah gidiyorsunuz, sebep yok turnikeden geçemiyorsunuz. Evde sizi bekleye aileniz var, bir suçunuz, günahınız yok ama sebepsiz yere işten atılıyorsunuz. Seçim öncesi ‘Kimseyi haksız yere işten atmayacağız’ dediler ama belediyenin yarısı değişmiş. En son yaptığımız anketi paylaştık. Biz geriden başladık ama öne geçtik. Telaşları da bu yüzden. 1,5-2 puan öne geçtik ve her geçen gün motivasyon artıyor. İl Başkanımızdan, İl Başkan Yardımcımızdan, tüm teşkilatımızdan Allah razı olsun. Arı gibi çalışıyorlar. En çok da Fatma Sevim Baltacı kardeşim için kazanmak istiyorum. Trafik kazası geçirdi. En çok o istiyordu. Onun gibi kardeşlerimiz için kazanmak istiyorum en çok da onlar için bu mücadeleyi veriyorum.” ifadeleriyle konuşmasını tamamladı.

İlgili Haberler