Suriye’deki gelişmeler üzerine konuşuyoruz günlerdir. İktidar yanlısı basın, Esad rejiminin cezaevlerinde işkenceler ve infazlarına yoğunlaştı. Ortaya çıkan görüntüler ve yaşayanların tanıklıkları, insanlık suçu işlendiğini bütün çıplaklığı ile ortaya seriyor. Bu insanlık suçunun temelinde, güçlüler güçlerini kendi vatandaşlarına korku salarak kazanıyor ve sürdürüyor.
İç düşman ve dış düşman anlayışı ile güvenlik konseptleri yaratıp, iktidarlarını yıllarca sürdürebiliyorlar!
Ülkede esen hava, Suriye’de HTŞ üzerinden gerçekleşen Esad rejiminin yıkılmasının başlıca sebebinin Sayın Cumhurbaşkanının dış politikadaki liderliğine bağlanması ve bundan sonraki aşamada Türkiye topraklarının Suriye’ye doğru genişleme beklentisi!
Cumhur ittifakının önemli unsuru MHP ve Genel Başkanının bu gelişmelerden önce TBMM yeni yasama yılında, DEM Parti siyasetçilerinin elini sıkması ve Öcalan’a af gündeme taşıması.
Sn. Bahçeli’nin Suriye’de bu gelişmelerin öncesini hesap ederek, böyle bir tavır değişikliğine gittiği ve bunun çok isabetli olduğu (!) MHP’de siyaset yapanların ortak görüşü.
Şimdi ise sosyal medyada Türkiye’ye karşı İsrail’in yeni hedefleri konuşulmaya başlandı. Zaten daha önce bizzat Sn. Cumhurbaşkanı İsrail’in Türkiye’ye savaş tehdidi olduğunu açıklamıştı.
The Jerusalem Post’da yayınlandığı iddia edilen bir makalede “Türkler, yakında birleşik donanmanın da karşısına eşit güçte donanmayla gelecekler. Türkiye bunları tek başına yapabiliyorsa, İslam NATO'su ile neler olmaz. Zaman Türklere çalışıyor ve artık düşmanımız oldu. Türkleri yenersek İslam’ı da yeneriz. Türkleri yenemezsek İslam’ı kimse durduramaz ve İsrail namaz kılar. Filistinlilere itaat edersiniz. Şeriat ile size hükmedilir. Tel Aviv ve Kudüs’te, her yerde ezan duyarsınız. Tek bir Musevi bile bu topraklarda bırakmazlar. Kadınlarınız pazarlarda cariye olarak satılır. Çocuklarınız elinizden alınır, mücahit olarak yetişirler. Tüm dünyada Musevilik yok edilmiş olur.”
Sanırsınız ülkemizde The Jerusalem Post’un sürekli takipçileri var! İsrail’in Jerusalem’da yazıldığı iddia edilen, bir kısmını yukarıya aldığım ama yazının tamamında deli saçması yazıların olduğu bu yazıda, İsrail’in bu korkusuyla yaşadığımız olaylar niye örtüşmüyor?
Türkiye İHA/SİHA ile büyük zaferler kazanıyor ise bunun ekonomimize katkısı niye yok?
Ortadoğu’da yer alan emperyalist güçler ekonomilerini güçlendirirken, Türkiye bu başarılar ile niye ekonomik krize giriyor?
Bahsedilen makale dünya Yahudi cemaatinin Türkiye düşmanlığına sebep olduğunda, Türkiye Yahudileri ile ilgili ne yapmayı düşünüyorsunuz?
İç siyaset ise “kent uzlaşısı” iddiası ile yapılan soruşturmalar CHP’nin gündeminin yarısını meşgul ediyor! MHP’nin Öcalan çıkışını ıskalayıp, hatta el yükselterek (!) oradaki şaşkınlığı kendine öfke olarak çekme başarısını gösteren bir anlayışa sahip CHP!
Oysa kent lokantaları, kreşler, askıda faturalar, emekliler ve muhtaçlara yapılan projeler ile AKP’nin dünyanın en büyük köprülerini, en büyük yollarını, en büyük tünellerini, en büyük havalimanlarını gündemden nasıl düşürdüklerinin farkında olmaları gerekmez mi? CHP’nin kendi yaptıklarını ideolojik olarak böylesine küçültmelerine insan hayret etmeden geçemiyor.
Vatandaşın gündemine ideolojiler ile girmek yerine, vatandaşın hayatına dokunarak girmenin etkisini Sayın Mansur Yavaş’ın, Sayın Ekrem İmamoğlu’nun kamuoyuna yansımasında görmek gerekmez mi?
İdeolojik hesaplaşma ile milliyetçilik yapmanın, günümüz gerçekliği ilgisinin kalmadığını ideoloji körleri hariç herkes görüyor artık.
