AKP hükümetinin Öğretmenlik Meslek Kanunu olarak meclisten geçirmeyi başardığı kanun kapsamında ilk sınav geçtiğimiz gün gerçekleştirildi.

Kanuna göre, öğretmenliğe kariyer basamakları getirilirken aday öğretmenlik sonrası, basamaklar şu şekilde belirlendi:

“Öğretmen, Uzman Öğretmen ve Başöğretmen”

Yine aynı kanun kapsamında yüksek lisans yapanlar “Uzman Öğretmen”, doktora yapanlar ise “Başöğretmen” sınavlarından muaf tutuldu.

Peki sınava girmek için ne gerekiyor?

10 yıl öğretmenlik yapmış olmak ve ceza almamış olmak.

Yani 10 yıl tecrübeli bir öğretmenin, 4 yıl lisans eğitimi üstüne 2 yıl yüksek lisans, daha sonrada en az 4 yıl doktora yapmış bir öğretmenle aynı unvanı almak için sadece aşağıdaki soruların da arasında olduğu sınavdan 70 puan alması yeterli olacak!

Adalete bak!

Doktoralı öğretmenlerle şimdiden dalga geçmeye başladı lisans mezunu öğretmenler!

Geçtiğimiz gün yapılan ve aşırı kolay bulunması nedeniyle tepki çeken sınav sorularından sadece üç tanesine hep beraber bakalım:

Fosil yakıtların aşırı kullanımının aşağıdakilerden hangisini arttırması beklenir?

A) Hava kirliliğini B) Yer altı kaynaklarını C) Canlı türlerini D) Bitki çeşitliliğini E) Buzulların kalınlığını

Aşağıdakilerden hangisi okullardaki bilişim altyapısının bileşenlerinden biri değildir?

A) Yazılımlar B) Dijital servisler C) Aygıtlar/cihazlar D) Sınıf defteri E) Ağ ve bağlantılar

Aşağıdakilerden hangisi öğrenme ürünü olan bir davranış değildir?

A) Yemekten önce ellerin yıkanması B) Kırmızı ışıkta durulması C) Sınıfta söz almak için parmak kaldırılması D) Yüksek ateşte vücudun titremesi E) Sınıfa girmeden önce kapının çalınması

Bir tek aşağıdakilerden hangisi aşağıdadır diye sormamışlar!

Evet şaka gibi ama gerçek!

Bu sorulara doğru cevap vermeyi başaran üniversite mezunu ve 10 yıl tecrübeli bir öğretmen, kariyer basamaklarında bir adım daha yükselebilecek ve maaşına 2 bin TL daha eklenecek.

Öğretmenlik gibi kutsal bir meslek bundan daha kötü bir şekilde aşağılanamazdı herhalde!

Öğretmenin niteliğinin yok sayıldığı, unvansız öğretmene karşı veli tutumu, mesleki kariyerin ücrete indirgendiği yönünde birçok eğitim sendikası ve uzmanlar eleştirilerini yaptı bu kanun aleyhinde.

Hatta CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, öğretmenleri bu sınavı boykot etmeye dahi çağırdı.

Ancak yapılan sınava öğretmenlerin yüzde 99’u girdi.

Bu kadar basit soruların yer aldığı bir sınavı büyük olasılık “tüm adaylar kazanmıştır” diye ümit ediyorum.

Yoksa durum daha da vahim!

Peki soralım buradan,

Öğretmenlik gibi kutsal bir mesleği icra eden insanlara sorulan bu sorular hakaret değil mi?

Bu sorulara doğru cevap verip “Uzman Öğretmen” veya “Başöğretmen” olan öğretmenlere hangi veli itibar gösterecek?

Öğretmenlik, Uzman Öğretmenlik ve Başöğretmenlik kavramlarının içi boşaltılmış olmuyor mu böylesine sorularla?

Elbette oluyor...

Elbette bu kavramların içi boşaltılıyor.

Zaten AKP’nin de asıl yapmak istediği tam da bu.

Atatürk’e, Gazi Mustafa Kemal diyerek onu sıradan bir Osmanlı Subayı gibi göstermek isteyenlerle,

Bu sınavla Başöğretmenlik kavramının içini boşaltmak, bu kavramı sıradanlaştırmak isteyenler aynı kafanın ürünü.

Siz istediğiniz kadar kavramların içini boşaltmaya çalışın,

İlkokul üçüncü sınıf düzeyinde sorularla “Başöğretmenlik” unvanı dağıta durun

Bizim tek bir Başöğretmenimiz var.

Onun adı da Mustafa Kemal ATATÜRK.

Atatürk’ü sıradanlaştırmaya çalışanlar her daim olacak ancak biz onların karşısında ASİL TÜRK GENÇLERİ olarak kapı gibi durmaya devam edeceğiz.

MUHTAÇ OLDUĞUMUZ KUDRET İSE DAMARLARIMIZDAKİ ASİL KANDA MEVCUT!