Dönemin Millî Savunma Bakanı ve eski Adalet Bakanı Oltan Sungurlu, o günlerde yaptığı gizli ve resmî bir toplantıda Amerikalılara, "Biz Irak''ta ABD ile savaşıyoruz" dediğini açıkladı.

"Devlet yönetiminde silahlı gücü olmayanın dış politikası olmaz. Devlet dış politikasını silahlı gücü ile destekleyecek. Rahmetli cumhurbaşkanı Turgut Özal bize bunu her zaman söylerdi" diyen Sungurlu o gizli toplantıyı yıllar sonra ilk kez şöyle anlattı:

"Amerikalılar ile yaptığımız gizli ve resmî bir toplantıda ''Biz Irak''ta ABD ile savaşıyoruz'' dedim.

Çünkü Irak''ta biz bir politika güdüyoruz Amerika bizim o politikamızı iptal eden politika uyguluyor...

Irak''ta Amerika ile savaşıyoruz çünkü orada bizim güvenliğimiz söz konusu.

Bizim güvenliğimizi almak için yaptığımız bütün tedbirleri Amerika etkisiz hale getiriyor.

Bugün bunu biz açıkça Amerika''ya söylemiyoruz.

Ben ABD''lilerin yüzlerine karşı açık açık bunu söyledim.

Diyorum ki biz Irak''a gireceğiz ve 15 km. ileriye savunma hattı kuracağız. İnsanlar yok burada diyorum.

Dağlık bölgelerden çıkıp önümüzü görmemiz gerekiyor yoksa teröristler geliyor.

Amerikalılar ise ''36''ncı paralelin üstü yasak giremezsiniz çünkü başkasının toprağı" diyor

Diyorum ki;

-Başkasının toprağı ise siz nasıl girdiniz?

-Teröristler hakkındaki bilgileri bize verin.

''Veremeyiz CIA''dan izin almamız gerekiyor'' diyorlar…

Amerikalılar ile kavga oradan çıkıyor ve onlara sert şekilde diyorum ki;

-Biz sizinle anlaşma yaptık CIA ile yapmadık…

Çok büyüdü bu olay.

Alexander Haig''i araya koydular. (Eski Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanı)

Gece yarısı toplantımız bitti.

Sabah erkenden Haig randevu aldı geldi. O gece bu konuları konuşmuşlar. Türkiye''nin dostu diye Haig''i araya koymuşlardı.

Haig Ankara''ya geldi ve merhum Özal ile de görüştü."

Değerli okurlarım,

Günlük 1,2 milyon tirajlı efsane Günaydın gazetesinin başbakanlık muhabiri olarak Özal-Haig buluşmasının işte bu fotoğrafını da çekmiştim.

Copyright: Orhan Uğuroğlu

Dönemin Millî Savunma Bakanı Oltan Sungurlu Flash TV''de hazırlayıp sunduğum "Bakanlar Kurulu" programında Amerikalılar ile yaptığı gizli toplantıyı ilk kez açıkladıktan sonra görüşlerini şöyle sürdürdü:

"Her millet kendi menfaatini hesap eder.

ABD''nin bu bölgede menfaatleri bizimle çatışıyor.

ABD, ben bu bölgede İsrail''e güveniyorum diyor.

Bu bölgede petrol var petrolü alacağım diyor.

Bu bölgede üsler kurup kendime dostlar edineceğim Ruslara karşı diyor.

Türkiye''nin burada hem güvenliği hem de canı söz konusu.

Onun menfaatleri ufak, bizim menfaatlerimiz bize göre büyük.

O bize düşmanlık olsun diye yapmıyor, kendi işinde.

Biz de kendi işimizdeyiz. Biz de ABD düşmanı değiliz.

Sonuç olarak iki ülkenin menfaatleri çakışınca bir sorun ortaya çıkıyor."

...

Değerli okurlarım,

"Katarakt" ameliyatı nedeniyle gerek telefon ile arayarak gerekse mesaj göndererek "geçmiş olsun" dileklerinize çok teşekkür ediyorum.

Ailelerinizle birlikte sağlıklı güzel günler diliyorum.

****

 

YAZARLAR

 

Sandra Wendy Monroy

Moreno''dan açıklama

Gazetenizin 6 Kasım 2021tarihli nüshasının 11. sayfasında Murat Ağırel imzasıyla yer alan "Türkiye''nin Narcos''u - 5" başlığı altındaki makalede; ".... Daha önce "Türkiye''nin Narcos''u" yazı dizisi yazmış ve art arda Mersin Limanı başta olmak üzere yakalanan kokainlerin alıcılarını ve göndericilerini ortaya koymuştum, fakat gördüm ki bitecek gibi değil. Daha önce de birçok kez kokain yakalanan muzların göndericisi Sandra Moreno da alıcısını Calfux SA olarak değiştirmiş..." şeklindeki ifadelerin müvekkilimiz Sandra Wendy Monroy Moreno ile ilgili olan bölümleri tamamen asılsız olup, gerçekler aşağıda açıklandığı şekildedir:

İlgili yazınızda ve daha önce yazı dizisi şeklinde yer alan diğer yazılarınızda kısaltma dahi yapmaksızın müvekkilimizin ismini yazmak suretiyle uyuşturucu kaçakçısı olarak belirtmeniz şüphesiz ki müvekkilimizin kişilik haklarına ağır bir saldırıdır ve müvekkilimizi hedef göstermektir. Mesnetsiz bu iddiaların, makaleyi kaleme alan ve yayınlayan gazete bakımından hukuki bir sorumluluk doğuracağı muhakkaktır. Hemen belirtmek gerekir ki; yazılarınıza konu edilen olaylar kapsamında müvekkilimiz hakkında bırakınız kesinleşmiş bir mahkeme kararını, en küçük bir adli işlem dahi tesis edilmemiştir. Müvekkilimiz ve yetkilisi olduğu şirket tüm dünyada ölümlere ve acılara neden olan uyuşturucu kaçakçılığının önlenmesi adına lojistik zincirinin tüm aşamalarını en modern teknoloji ile korumak için güvenlik konusunda son derece önemli adımlar atmış ve maliyetleri çok yüksek ek yatırımlar yapmıştır. Bu duruma rağmen ilgili yazıda müvekkilimizi gerçek dışı ifadelerle karalamak "masumiyet ilkesinin" ve "lekelenmeme hakkının" açık bir ihlalidir. Müvekkilimiz uzun yıllardır çalışarak ve emek vererek sektörde son derece saygın bir konuma gelmiştir. Bu büyük eserin ve emeğin asılsız suçlamalarla lekelenmeye çalışılmasını hukuk düzeninin himaye etmeyeceği muhakkaktır.

Hal böyle iken, böylesi hassas bir konuda, en ufak bir araştırma dahi yapmadan, gerçek dışı iddialar ileri sürmenin ifade ve basın özgürlüğü ile bir ilgisi olmadığı gibi müvekkilimizin anayasal güvence altında olan kişilik haklarına, şeref ve haysiyetine de saldırı niteliğindedir. Müvekkilimizin kişilik haklarının böylesi, asılsız ve karalayıcı yayınlarla rencide edilmesinden ötürü bu tekzip yazısının yayınlanması zaruri hale gelmiştir. Kamuoyunun bilgilenme hakkı adına işbu düzeltme (tekzip) metnini Yüce Türk Halkı''nın bilgisine saygılarımızla sunarız.

 

Sandra Wendy Monroy Moreno Vekilleri;

Av. Şeref Dede

Av. İbrahim Şahinkaya

Av. Burak Bülbül