Oylar alındı ama yan gelip yatıldı

Oylar alındı ama yan gelip yatıldı

Hemşerilerim; Kahramanmaraş Gazeteciler Cemiyeti Başkan Yardımcısı Niyazi Kara’nın, önceki dönemde K. Maraş belediye başkan yardımcısı olan gazeteci, yazar M. Nedim Tepebaşı’nın ve yeğenim Fahri Kalaycı’nın fotoğrafları ile yaşattıkları çığlık AKP iktidarının yüz karasıdır.

Cumhurbaşkanlığı seçiminde Recep Tayyip Erdoğan’a yüzde %71.88, milletvekili seçiminde Cumhur İttifakı’na yüzde 70,86 oy veren Kahramanmaraş’ta oylar alındı yan gelip yatıldı, enkazlar bırakıldı.

yikinti.jpg

yikinti-2.jpg

yikinti-3.jpgNiyazi Kara diyor ki;

“Çevre ve Şehircilik Bakanı’nın Kahramanmaraş’a geliş gidişten sonra da yakın zamanda bir şeylerin değişeceği kanaatinde değilim.

Depremden 6 ay geçmesine rağmen şehirdeki ağır hasarlı binaların büyük çoğu duruyor. Yıkılan yerlerin de demirleri alınıp molozları bırakılıyor.

Şehirde o kadar koordinesiz bir çalışma var. Bir bakıyorsunuz bir yerde yıkıma başlamışlar.

3 gün sonra bırakıp gitmişler. Bekle ki gelsinler devam etsinler.

Örneğin Doğukent. 6 ay geçmiş yıkılan bina sayısı %15 civarında.

Doğukent yolu üzerindeki binaların %90’ı iki taraflı yıkılmayı bekliyor.

1 yılda enkazlar kalkacak ve herkes kalıcı konutlarına yerleşecek denmişti.

6 ay geçti hâlâ yıkılacak binalar duruyor.

Şehrin birçok noktasında durum aynı. Örneğin Kuyucak tarafları, Bahtiyar Yokuşu’nun oralar. Şehirde bir düzen yok.

İnsanlar kafasına göre bir yere konteyner koyup bir şeyler satıyor. Bunlara bu izinleri kim veriyor.

Trafik rezalet. Herkes isteği yerden bir anda bir yerden çıkıyor. Enkaz kaldırmak için açılan yerler kapatılmıyor. Şehrin en işlek ana caddesi, çirkin bir görüntü olan konteyner iş yeri ile dolduruldu. Birçoğu da boş duruyor.

Belediye’nin karşısındaki esnaflar beni arıyor tuvalet bile yok burada diye.

Bu şehre yazık oluyor.

Eylül ayında okullar açılacak hâlâ etrafları ağır hasarlı riskli binalar dolu.

Örneğin Doğukent Yaşar Gölcü İlkokulu.

Camilerin durumu da içler acısı.

6 ay geçmiş çadırların ne işi var? Çadırların birçoğunda kalan yok.

Sadece yardım gelir diye gündüz oralarda bekleyen ve ihtiyacı da olmayan da insanlar var.

Suriyeliler buraları bırakmıyor. Kalacak yerleri yoksa başka illerdeki kamplara gönderilmeliler.

Valiliğin bahçesinde bir çadır var hâlâ duruyor. Bir konteynere yerleştirilememiş.

Yani şehir kendi kaderine terk edilmiş.

Bir düzen yok. Bölge, hızlıca temizlenip bir an önce yerinde dönüşümler başlamalı. Yerinde dönüşümlerde yerel belediyeler ile TOKİ ile hızlıca yapılmalı.

Bu şehrin bir tarihi var, bir kültürü var, bir kimliği var.

Bu şehrin canlılığını yok etmeniz doğru değil.

Şehrin üst akıllarını dinleyin, basınını dinleyin, belediye başkanlarını dinleyin.

Yoksa bu şehre yazık olacak. Bu şehir 10 yıl kendine gelemez.

İnsanlar bu şehirden bir şey olmaz diyerek şehri terk ediyor.

Sanayici gerekli destekleri göremediği için, muhatap bulamadığı için fabrikalarını Gaziantep’e taşıyor.

Yazık bu şehre bunu yapmaya kimsenin hakkı yok?”

M. Nedim Tepebaşı 24 Temmuz 2023’te Yorum Gazetesi'nde diyor ki;

“Bir sessizlik, halkta bir içine kapanmışlık, yetkililerde dışa kapanmışlık var memleketimde.

Halk beklemede, yetkililerin ne düşündükleri ne yapmayı planladıkları bilinmiyor.

Ortada bir bilinmezlik var, enkaz kaldırma işleri bile aheste aheste yapılıyor, zaten ortada onlardan başka kimseler de görünmüyor.

Maraş toz duman!

Maraş ikinci bir felaketi yaşamaya sürükleniyor, elbette ki bu felaket daha ileride yaşanacak!

Felaket tellallığı değil bu, gelmekte olanı görelim demektir.

Şu anda bile hastane ihtiyaca cevap veremiyor.

Sanki konteyner gecekondu bir şehir kuruluyor.

Bu süreç böyle giderse insanların ruh hali de bozulabilir.

Yapılan hataların ceremesini halk ödüyor.

Gerçi halk alıştırılmış bu düzene, değişmesi zor!

Şehirde güzel işler yapılsın diye bir şeyler yazıyorum, hiç alakasız yorumlara muhatap oluyorum, yazsam bir türlü yazmasam bir türlü, bakıyorum benzer durumlardan gazeteci arkadaşlar da incinmişler ve şikâyetçiler!

Yapılanlar elli, yüz yıl planıyla yapılmamalı.

Umarım şehre ve halka bu anlayışla bir iyilik yapılır.”

Yazarın Diğer Yazıları