Piyasalarda büyük durgunluk kapıda

Merkez Bankası'nın son faiz kararı, Türkiye’yi büyük bir durgunluğa itecektir.
Daha önce de sık sık dile getirdiğim gibi, Merkez Bankası faizleri tekrar artırarak bir buçuk yıl öncesine döndü. Yani, “Ekonomiyi resetle.” dedi. Yani bugüne kadar alınmış bütün kararları sıfırladı, ödenen bedelleri yok saydı.

Gelelim bunun bedellerine... Yani, ne bedel ödeyeceğiz?

Öncelikle şunu bilelim ki: Daha çok çalışıp daha çok vergi ödeyeceğiz. Yani az kazanıp çok ödeyeceğiz. Bu da şu anlama geliyor: Yaşam standardımızı düşüreceğiz.
Siz isteseniz de istemeseniz de yaşam standardı düşecek.
Daha az zam alacaksınız, daha az harcayıp daha fazla ödeyeceksiniz.

Bunun en büyük nedeni; Sayın Şimşek’in, Merkez Bankası'nın desteğiyle, memur, emekli ve dul yetime verilen zamların gelecek enflasyona göre verilmesi oldu.

Bir kere şunu göreceğiz: Enflasyon tekrar kontrolden çıkacak.
Yani bizlere verilen zamlar üç ay içerisinde yok olacak. Yılın geri kalan aylarında da yoksulluk yaşayacağız.

Bir de bu yoksulluğun üstüne daha fazla dolaylı vergi ödeyeceğiz.

Biliyorsunuz, devlet doğrudan vergi toplayamıyor ve bunu ancak dolaylı vergiyle elde etmeye çalışıyor.
Dolaylı vergi nedir? Neredeyse aldığımız her solukta dahi ödediğimiz vergi.

Buraya kadar sadece maaşlı olanlar, yani ücretliler için…
Bir de ticaret yapanlar için fatura var. Onların faturası daha büyük olacak.
Dedim ya: Büyük bir durgunluk kapıda. Bu faiz oranlarıyla Türkiye’de ticaret yapılamaz.

Şimdi diyeceksiniz ki:
“Herkes kredi çekmek zorunda mı?”
“Parası olan ticaret yapamaz mı?”

Parası olan neden ticaret yapsın ki?
Şu anda yüzde 50 garanti faiz varken, yani yüzde 50 garanti kazanç varken niye ticari riske girsin?
Neden vergi yüküyle karşılaşsın?
Neden daha fazla maliyete katlansın?
Neden daha çok sigorta primi ödesin?

Götürür bankaya yatırır, tahvil alır. Alın size kâr. Tabiri caizse, kemiksiz kâr.

Bu da tabii şu sorunu ortaya çıkarıyor:
Ticaretin olmadığı, üretimin olmadığı bir ülkede işsizlik olur.
Yani TÜİK istediği kadar gizlesin, Türkiye aynı zamanda büyük bir işsizlikle de karşı karşıya kalacaktır.

"Turpun büyüğü" denilerek yapılan hukuk dışı operasyonların bedelini Türkiye maalesef büyük ödeyecek. Aslında ödemeye de başladı.

Peki, ben bireysel olarak ne yapmalıyım? Yani kendimi bu dönemde nasıl koruyabilirim?

Bunun tek yolu var: Daha az harcayarak.
Asla kredi çekmeyerek.

Ve yine ihtiyacın olmayanı almayarak.

Bu mümkün mü?

Siz isteseniz de istemeseniz de mümkün olacak.

Yazarın Diğer Yazıları