Seçmenin 4 alanda memnuniyetsizliği

Seçmenin 4 alanda memnuniyetsizliği

Seçimlere 8 ay kala, iktidarın seçim hamlelerini arttırdığı, kaybettiği oyları geri kazanmak için gaza bastığını görüyoruz. Asgari ücret, EYT''liler, ucuz kredi imkanı, üniversiteli gençler, TOKİ projesi derken, akla gelen her alanda, her seçmen grubunun desteği kazanılmaya çalışılıyor.

Ancak seçmen mutsuz. Memnuniyetsizlikleri var. Daha pek çokları sayılabilir ama temelde dört sorundan şikayetleri büyük. Yaşadığı hayattan, yaşadığı şartlar nedeniyle memnuniyetsiz bir halk çıktı ortaya. Memnuniyetsizlikler, kızgınlığı; devamlı kızgınlık hali ise şiddeti ortaya çıkarıyor ve aynı anda hem birbirine güvenmeme hem de güvenlik ihtiyacı sorunları doğuyor.

Peki, bu sorun teşkil eden dört unsurda toplanan memnuniyetsizlikler neler?

1. Fakirleşmenin yarattığı memnuniyetsizlik sorunu

Ekonomideki gidişat malum. Bu gidişatın ortaya çıkardığı güvensizlik herkesi yalnızca kendisini ve bugününü kurtarmaya çalışan insanlara dönüştürdü. Bu da fiyatların kontrolsüzce artmasını perçinledi. Alım gücündeki düşüş, dün aldığını bugün alamamak herkesi yordu. Açlık, yoksulluk, yoksunluklar yüzünden halk yaşadığı hayattan memnun değil.

Üstelik, bu hafta Merkez Bankasının politika faizini yeniden düşürdüğünü açıklamasında görüyoruz ki, ekonomide izlenen politikadaki (yanlıştaki) ısrar sürüyor.  Bu da bugün yarından daha zengin olduğumuz sonu belirsiz bu fakirleşmenin daha süreceğini gösteriyor.

2. Otoriterleşmenin yarattığı memnuniyetsizlik sorunu

Zaten otoriterleşmeye müsait yönetim anlayışına sahip iktidar, 2018 yılına geçilen hükümet sistemi ile birlikte, gücü yürütmede, yürütmeyi de tek kişi de toplayınca kaçınılmaz bir şekilde otorite ve baskının arttığı döneme girildi. Her geçen gün, temel hak ve özgürlükler konusunda bir adım daha geriye gidiliyor. Anayasal güvenceler ihlal edilerek hukuki güvensizlik ortamı perçinleniyor.

Basın baskı altında, iş dünyası baskı altında, tüm bireyler baskı altında…

3. Liyakatsizlik ve adaletsizliğin yarattığı memnuniyetsizlik sorunu

Yürütmenin gücünün kontrolsüz bir şekilde artmasının getirdiği otorite, beraberinde liyakatsizliği de getiriyor. Adam kayırma, bizden-onlardan ayrımına göre insan seçme yönelimi her yerde. Öyle ki toplumda adaletsizliğe uğramışlık hissi hemen hemen herkesin içinde bir kere hissettiği bir duygu halini aldı. Adaletsizlikler önce biraz kanıksandı, sessizlik arttı ama had safhaya ulaşınca kaçınılmaz bir şekilde öfkeli toplum doğdu. Yaratılan toplumsal kutuplaşma ortamı da bu öfkeyi perçinledi.

4. Düzensiz Göçün yarattığı memnuniyetsizlik sorunu

Bir tarafta savaştan kaçan insanlara duyulan insani bir acıma duygusu, öte yandan nüfustaki buna bağlı olarak yaşanan kontrolsüz artış ve beraberinde demografik yapıda gözlenen değişim, zaten birbirine bile öfkeli olan toplumun, "aralarına giren bir yabancıya" olan daha büyük bir öfkeye sebep oldu ve kültürel farklılıklar, eğitimsizlik ve kontrolsüzlükle artan şiddet olaylarıyla birbirinden adeta korkan bir topluma dönüştük.

Kimsenin kimseye güveni kalmadı. Çocukluğunda tüm mahallelinin kapısını çalıp aşure dağıtarak yetişen nesil, çocuklarını karşı komşunun kapısına yollayamaz oldu.

***

Memnuniyetsizlik her alanda. Ekonomi, yönetim anlayışı, hukuk sistemi ve izlenilen politikalar…Hiçbirinden memnun değil vatandaş.

Ama bu memnuniyetsizliğin ardında bir şey daha var. O da güvensizlik. Ekonomiye de güvenmiyor kimse, iktidara da hukuka da hatta birbirine de. Belki her şey düzeltilebilir ama bu güven duygusunu (özellikle de birbirimize olan güvenimizi) tekrar geri kazanmak, şüphesiz ki en zor olacak

Yazarın Diğer Yazıları