Çürük elma misali. Koca bir sepet diri, capcanlı elma dolu olsun. İçine bir tane çürük karıştı mı, hepsi ona benzer. Bir elma, bin elmayı çürütür. Şöyle ki, önce yanı başındakileri. İlk temas ettiklerini. Onlar da aynı yönetimi izlerler. Halka böyle genişleyip gider. Taa ki, hepsi çürüyene kadar.
Biri çıkıp o çürük elmayı alsa. Sapasağlam kalır.
İşte futbolumuzun hali bu. Çürük elmaları göz göre göre koruyoruz.
Böylece futbolun ‘F’ sine dokunan aynı bu moda geçiyor.

Bir örnek verelim. Arda Turan..
Galatasaray’da filiz verdi. Abileri ablaları kol kanat gerdi. Fatih Terim, elini hiç bırakmadı. Öyleki küçük prensi oldu. Milli takımlarda prim kavgasında omuz omuza oldular. Önce Avusturya - İsviçre'de ortak düzenlenen Avrupa şampiyonasında patlak verdi prim olayı. Oyuncular kupa kaldıran ülkeden daha fazla prim aldılar. Tıpkı Terim gibi.

Ardından Fransa’ya gidildi. Averaj takımı olup dönüldü. Yine sıkı durun şampiyonaya katılan ülkelerden en fazla fazla primi cebe indiren bunlar oldular.

İşte bu küçük prens ve kol kanat gerenler durmadı. İşi siyasilere kadar taşıdılar. Hem de en tepeye! Menajerlere yüksek ödemeler yapıldı. Ahmet Bulut baş aktör. Proje olarak Atletico Madrid’e kapağı attılar. Ancak ilk basamaktı bu.

Planın devamına geçildi. İşin içine Koç grubu dahil oldu. İspanya’da beyaz eşya (özellikle buz dolabı) alanında geniş ürün yelpaze ağı vardı. Bunun üstünden Barcelona kapısı çalındı. Katalan ekibi, ‘verecek paramız yok’ diyerek kibarca geri çevirdi. Ama plan uygulamadan çıkamazdı. İçinde, siyasetin zirvesi. Eski bürokratlar, valiler dahi vardı. Atletico, durumdan haberdar oldu. Arda için 15 milyon Euro istedi. Koç grubu frene bastı.
Siyaset ayağı devreye girdi. THY’nin Barcelona sponsorluğu var. 10 milyon Euro ödemişti. Buradan yürünsün talimatı verildi. Halka indirim yapmayan ulusal havacılık şirketimiz, bir çırpıda Madrid ekibine 15 milyon daha ödedi.
Arda’cık bedavaya Barcelona’ya gitti. THY toplamda İspanyol kulübünü 25 milyon Euro yatırdı.
Helal!..

Vay anasını sayın seyirciler. Vayyy..
Bu gaz ile devam edelim. Kara kaplı defterin yapraklarını tek tek açalım bakalım..
Arda bu durur mu. Siyaset, ticaret ve futbol üçgeni kucağında uslu uslu oturmaz. Rahat batar! Tam 213 idmana çıkmaz. Bahane çok.

Medya mensubu Bilal Meşe ile yaşadığı olay sonu olur.
Barcelona kulübü, Meşe’yi arayıp olayı dinler. Özür diler. Maddi manevi talebi varsa karşılama teklifinde bulunur. Ve aynı gün Arda'yı kadro dışı bırakır.
Dünya kulübü olmak böyle bir şey. Söz ile değil icraat yaparak.

Bir kuruş ödemediği Arda’yı süründürmek için 12.5 milyon Euro bonservis bedeli koyar. Nereden bilsin Arda’cıkın arkasını.

Meşhur üçgenimizin siyasi tarafı anında devreye girer. Öyle ya, gariban çocuk(!) ortada mı kalsın. İBB’nin gizli kasası olarak bilinen kulüp vardı. Hani tepkiler yükselince ismini Başakşehir olarak değiştiren.
Anladınız siz..

İşte bu Başakşehir’e alın denir. Ama kasada sadece 3.5 milyon Euro çıkar. Hiç sıkıntı yok. Üstü tamamlanır.
Amann paranın ne önemi var.
Sevgili dostlar güzel kalpli insanlar.
Ne yapıldı dersiniz.
Sıkı durun..
İBB iştiraki olan Halk Ekmek sözde sponsor oluverdi. Kasadaki paranın üstünü Halk Ekmek tamamlar. Tam tamına 9 milyon Euro.
Yahu Halk Ekmek’in reklama falan ihtiyacı mı var. Sadece o değil ki, İBB bir çok iştiraki benzer yolun yolcusu yapılır.

Arda’cıkın sonrasını biliyorsunuz. Balıkesir’de tarım ve hayvancılık. İstanbul’da restorancılık. Futbolda kollanmacılık. Ne ararsan var. Maşallah. Bir şey hariç!

Barde kavga. Hastane basıp kurşun yağdırmalar. Bunun için mahkemeye dahi çıkmamalar. ‘Allah’ın sopası yok’ derler ya..
Fatih Terim Fonu'na 13 milyon 900 bin dolar kaptırmalar.
Ama sıkıntı yok. Kendi açıkladı. Servetinin altıda biri. Yani 70 milyon doları daha var. Ayrıca, Galatasaray’ın ve siyasetin arka bahçesi Eyüpspor’un da hocası.

İşte bu Arda’cık geçen gün açıklama yaptı. ‘Başıma bu dolandırıcılık olayı geldi. Kimse arayıp sormadı’ dedi.

Yazık günah. Çocuğu bir arayın. Sorun. Yeni sponsorlar bulun. 13 kaybetti 33 verin. Sakın ola, "Bu paraları nereden buldun? Vergisiz kazanç amaçlı kullanım neden yaptın? Bu kanunen suç değil mi?" gibi şeyleri sormayın. Üzülür falan. Yazıktır.
Küserim sonra.
Bu garibana sahip çıkalım. Hep birlikte arkasında duralım.
Üzülmüş Arda’cık.
Cık, cık, cık..
Çık ortaya Arda’cık.
Gitsin giden paracık.