Türkiye dün saat 17:00’de ekranlara kilitlendi, 2. Tura kalamayan ATA İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Sinan Oğan’ın ağzından Erdoğan’a mı yoksa Kılıçdaroğlu’na destek açıklaması çıkacak diye bekledi.

Şahsen Oğan’ın tarafsız kalacağını, bu yönde bir açıklama yapacağını bekliyordum. Şaşırmadım diyemem.

Hem bugüne kadar yazıp çizdikleri, söyledikleri ve duruşu hem de Ümit Özdağ gibi bir isimle yaptığı ortaklığın sonucunun Saray’a çıkacağına pek ihtimal veremedim.

Çünkü Oğan, son 1 aydır tanıdığımız ve takip ettiğimiz bir siyasetçi değildi. 12 yıldır izliyorduk, okuyorduk.

Dolmabahçe’de yaptığı görüşmede demek ki Erdoğan’dan reddedemeyeceği bir teklif ya da ciddi bir tehdit aldı.

İlkelerde anlaştık vs…

Yiyenlere afiyet olsun!

Gelgelelim Zafer Partisi’ne…

Neticede Sinan Oğan’ı seçime neredeyse 1 ay kala aday gösteren ve Türkiye’ye tanıtan onlar oldu.
Oğan için gece gündüz çalıştılar.

Mevcut adaylar arasında içlerine sinen, gönül rahatlığıyla oy verebilecekleri bir isim buldukları için muhalif cephede belki de en mutlu ve huzurlu kesim onlardı.

Büyük hayal kırıklığı yaşadılar, şok içindeler.

Bu şaşkınlık ve üzüntü acil bir teselli de gerektiriyordu.

Birileri, Sinan Oğan’ın Saray’a uzanan yolcuğunu bilinçli bir plan dâhilinde gerçekleştiğini iddia edecek kadar ileri gitti.

Oysa bu senaryo ve film bize hiç de yabancı gelmedi.

Tuğrul Türkeş’in AKP’ye transferi ve devamında ise Bahçeli ile Erdoğan arasındaki yakınlaşma için de benzer cümleler kurulmuştu.

Gerçekten iddia edildiği gibi bir plan mı devredeydi?

Sinan Oğan Cumhur İttifakı’nı, Ümit Özdağ da Millet İttifakı’nı hizaya getirmek için bir strateji mi hazırlanmıştı?

Böyle bir şey varsa bile bu iki isim dışında kimse bir şey bilmiyor sanırım.

Özdağ ile Oğan arasında bir sır!

ATA İttifakı bileşenleri bilmiyor…

Sinan Oğan’ı aday yapan, en büyük desteği veren Zafer Partisi de bilmiyor.

Ümit Özdağ’ın kurmay ekibi, yani Zafer Partisi genel başkan yardımcıları da bilmiyor.
Ama sosyal medyadaki troll hesaplar yine büyük oyunu görüyor…

Gizli bir planın devreye sokulduğunu, iki isminde büyük stratejist olduğu vurgulanıyor.

Aslında partinin genel başkan yardımcılarının ağır konuşmamak için sustuğu ve gizli gizli beğendiği cümleler her şeyi anlatıyor:

“Oğan bizi yerin dibine soktu! Memleketi de bizleri de sattı. Geçmiş olsun… Dolmabahçe’ye gitti hafıza kaybına uğradı çıktı. Özdağ ve Zafer Partisi tek kale kaldı. Sizlere güveniyoruz, ümidimizi kurmayın Hocam…
Tabanını ve yol arkadaşlarını dinlemeyip, herkesi yok sayarak, kendi başına karar verdi.
…
Yola çıktığımız günkü doğrularımızla, ilkelerimizden taviz vermeden ilerliyoruz. Hiç kimse işin önünde arkasında plan aramasın. Bir planımız varsa baştan sona yüce Türk milletinin edebiyete kadar hür ve bağımsız yaşamasına dairdir.
…
Hayallerimizi yıktı.”