Taşlarda Türk milletinin izlerini sürdü

Taşlarda Türk milletinin izlerini sürdü
6 Ağustos 2013 günü acı bir sabaha uyanıyorduk. Ömrünü Taştaki Türkler'e adamış, bu konuda kitaplar yayınlayıp TRT ekranlarında önemli belgesellere imza atmış bir değer, Servet Somuncuoğlu'nu kaybettiğimizin haberiydi bu.

Güdül Kayaresimleri''nin de kaşifi olan Servet Somuncuoğlu''nun kaybı başta Türkoloji dünyası olmak üzere toplumun her kademesinde büyük üzüntüye yol açmıştı. Ömrünü Türk''lüğe adayan Servet Somuncuoğlu''nu Türk milleti unutmamış ve ardından ağıtlar yakmış, şiirler yazmış, çeşitli etkinlikler düzenlemişti.

Bu etkinliklerden biri de Avrasya Yazarlar Birliği''nin Ankara''da düzenlediği Servet Somuncuoğlu''nu anma programı idi. Bu programda Servet Somuncuoğlu''nun dostları ve çalışma arkadaşları söz alıyor, onu anlatıyorlardı. Söz alanlardan birisi de Güdül Kayaresimleri''ni Servet Somuncuoğlu''na haber eden Cemil Söylemezoğlu idi.

Cemil ağabey konuşmasında genel olarak Güdül Kayaresimleri''nin keşif sürecini anlatıyor ve Servet hocamız ile olan güzel anılarından bahsediyordu. Son olarak da müjdeli bir haber veriyor, Güdül Kayaresimleri''nin olduğu bölgede kayaresimleri ile dolu 2 kayalık daha bulduğunu söylüyor ve araştırmacıları Güdül''e davet ediyordu.

Bölgeyi Tanıyalım

Güdül, Ankara''nın 80 kilometre batısında komşu ilçeleri Ayaş ve Beypazarı gibi şehir ile iç içe bir ilçesi. Kirmir Çayı''nın beslediği bölge tarihte değişik medeniyetlerin uğrak yeri olmuştur. Tarih öncesi çağlardan bu yana yerleşim alan bölge Selçuklular''ın Anadolu''ya girmesi ile bu ismi almıştır. Salihler Köyü''ndeki Türk medeniyeti ürünlerinin varlığı ise Selçuklular''ın atalarının da burada at koşturduğunu göstermektedir.

Salihler ise bu ilçenin yaklaşık 210 hanelik bir köyü. Köyün içinde ve yakınında çeşitli medeniyetlere ait yerleşim kalıntıları bulunmaktadır. Köy halkının bizlere olan ilgisine de burada teşekkür etmeden geçemeyeceğim.

Cemil Söylemezoğlu, Ankara Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi''nde memur olarak görev yapıyor. Haftasonları ise soluğu köyünde alıyor. Güdül Kayaresimleri''nin keşfinden sonra kendisini bu resimlere adamış durumda. Sürekli bölgede alan araştırmaları yapıyor ve yeni kayaresimleri bulmaya çalışıyor.

Güdül Kayaresimleri tarihin derinliklerinden Türklere bir ışık olarak karşımızda. İçerisinde bulundurduğu kurganlar, yazıtlar, dini motifler ile Orta Asya Türk kültürünün Anadolu''da büyük bir örneği. Üzerinde geniş çaplı bir araştırma yapıldığında bilimsel kabul edilmiş ve Türk medeniyetinin değerlerini yok sayan bir sürü bilgiyi çürütecek bir alan.

Düştük Güdül Yoluna

Cemil Söylemezoğlu''nun davetine yaklaşık 1 sene sonra Melike Hisar, Sercan Güvenç ve Hüseyin İskender gibi genç araştırmacı arkadaşlarımızla karşılık verdik ve düştük Güdül yoluna.

Cemil Söylemezoğlu daha önceden bölgeleri taramış ve bulduğu alanlara bazı işaret taşları koymuş, bize fotoğraflamamız için hazırlamıştı. ''''Servet Somuncuoğlu''nun bıraktığı yerden'''' sloganı ile çıktığımız bu yol 3 adet yeni kayaresim alanı bulmamızı sağlayacaktı.

Biz bu alanlardan ilkine cennetmekan hocamızı da hatırlayarak Servetin Kaya, ikincisine Karkın Yatağı, üçüncüsüne de Çığlıktepe adını verdik.

Bulduğumuz bu alanlar özellikle yazıtlar ve küçük panoları içermesi nedeniyle önemli alanlardı. Ayrıca bu gezi küçük de olsa Servet hocamızın çalışmalarının devamı niteliğinde bir geziydi ve bu bize gurur veriyordu.

Gelecek yazılarımızda genç araştırmacı arkadaşlarım Melike Hisar, Sercan Güvenç ve Hüseyin İskender ile Güdül Kayaresimleri''ne yaptığımız bu araştırma gezisini ve bulduğumuz yeni alanları sizlere anlatmaya devam edeceğiz.

Binlerce yıl önce atalarımızca kayalara kazınmış resimlere, yazıtlara, damgalara ilk defa dokunmanın hissini, heyecanını sizlere aktarmaya çalışacağız.

İlgili Haberler