Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Turgay BEŞYILDIZ

Turgay BEŞYILDIZ

Hüzünlü gecede farklı skor kaçtı

Hüzünlü gecede farklı skor kaçtı

TURGAY BEŞYILDIZ / Yeniçağ

Bu maç başlamadan; bir kurtarma görevlisinin enkaz altından çıkardığı kucağındaki bebek ile resmedildiği görselde, Meksika’dan gelen ve enkazda hayatını kaybeden arama kurtarma köpeği Proteo’nun da bulunduğu koreografi duygu yüklü görsel açıldı. Her iki tarafında da  yardıma gelen ülkelerin bayrakları dalgalandı. Duygulanmamak elde mi?
    Yaklaşık 200 kadar Basel taraftarı misafir tribününde ve satılan 31 bin biletli seyirci kar yağışı ve keskin soğuğa karşı koltuklarında. Kafalar karışık! Bir tarafta hüzün, bir tarafta oynanması gereken bir 90 dakika.
     Depremi yaşayan 10 kentimizin kodları olan dakikalar oynanırken o kentin adının bağırılması ve karşı tribünlerdeki futbol severlerin ‘Burdaaaaa’ diye haykırmaları. Değişik bir atmosferin de yaşandığı bir geceydi. Biraz da sessiz, sedasız!
     İlk tehlikeli atak Basel’den geldi, Anton Kade kaçırdı. Hemen bir dakika sonra Önce Eren, ardından Abdülkadir’in  ‘ahhh’ çektirdiği kaçan bir pozisyon.
                                                                   *         
      Stadyumda Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş formalı futbol severler, bordo mavili taraftarlarla günün kederli anısına; siyah, beyaz albümleri için sarmaş dolaş fotoğraf çektirenleri unutmak mümkün mü?
      TFF’nin ve önemli kulüplerin başkanları, geliri depremzedelere gidecek bu maçın hasılatı hem de manevi destek için yerlerini aldıkları Akyazı Stadyumu’nda, özellikle ev sahibinin kaçırdığı goller inanılmazdı.
      Maç öncesi; FC Basel’in oyuncuları ‘’Geçmiş olsun Türkiye’m’’ yazılı, Trabzonsporlu futbolcular da her birinin üzerinde, depremi yaşayan 10 ilimizden birinin adı yazılı tişörtlerle ısınmaya çıkmaları da, ayrı sıcak bir anlam kazandırdı bu soğuk  geceye…
     Males, Millar ve Augustin’in sakat, Ndoye’nin cezalı olduğu, Onyegbule’nin de statü gereği olmadığı Basel takımı, kendi yarı alnını iyi savunurken kontra atakları da nefes kesmedi değil.
      Mekanın sahibinde ise Hamsik, Visca ve Dorukhan’ın sakatlıkları devam ederken, Taha ve Lahtimi’nin statü gereği oynama izinleri yoktu. Yeni transfer Antepli Markoviç zaten cezalıydı ve tribündeydi.
       Oyunun 30 ncu dakikasında Gomez’in ortasına altı pasın içinde  rahat bir pozisyonda yatarak vuran Trezeguet’in kaçırdığı gol, Basel kalecisi Hitz’i sevindirirken tribündekileri ve ekran başındakileri de üzdü. Kaçmayacak bir andı.
       Ayrıca Gomez’in rakip ceza alanında yediği tabana Litvanyalı orta hakem Rumsas’ın ‘es’ geçmesi olacak iş değildi. 
                                                                   *
        İlk yarıda yakaladığı net pozisyonları ikinci 45 dakikada da sürdüren Avcı’nın ekibi, bu yarıda oyuna daha da ağırlığını koydu. İlk yarıda iki net gol pozisyonunu harcayan ve defans kademesini unutan Eren’in yerine, sol bekte Larsen’le ikinci yarıya başlayan Abdullah Hoca, aynı oyuncuyla da tek golünü buldu.
       Trezeguet’in nefis ara pasında akıl dolu 2 nci golü bulan Gomez ve tribünlerin sevinci kısa sürdü.  İngiliz VAR ekibi, golü ofsayt gerekçesiyle iptal etti.
       Peres, sağ beki bu yarı içerisinde Bartra’ya bırakırken, Siopis’de formasını Umut’a devretti.                                                       
       Oyunu tamamen İsviçre ekibinin sahasına forse etmeye başlayan Trabzonspor, özellikle oyunun üçte birlik son bölümünde, Basel defansına zor anlar yaşattı. Kalecileri Hitz’in ballı gününde olması da bana göre farkı önledi. Yusuf Yazıcı’nın son dakikalarda oyuna girmesi renk getirdi.
       UEFA Konferans Ligi’nin ilk ayağında tek golle sahadan galip ayrılıp, tur şansını Basel deplasmanına bırakan bordo mavililer, deyim yerindeyse kaçırdıkça farkı kaçırdı!
       Konuk ekip, Novoa, Kade, Zeqiri ve Burgerli for hattıyla 1-0’lık yenilgiye razı olurken, Basel’in naif teknik adamı Heiko Vogel skoru beğendi ama futbolundan sanırım rövanş için endişeli. 
       Trabzonspor’un çok daha net bir skoru kaçırdığı bu 90 dakika sonunda, her iki takım sahayı öpüşerek terk ederken, Akyazı’nın karşı tepelerinde kar atmaya devam ediyordu 
hem de ince ince!

Yazarın Diğer Yazıları