“Türk Devleti”ni yıkmak için militan yetiştirmek!

“Türk Devleti”ni yıkmak için militan yetiştirmek!

İngiliz ajanı Ryan, 25 Aralık 1919'da İstanbul’dan hükûmetine gönderdiği raporda, "Biz, Osmanlı devletinde, gerçek ideali din imiş gibi davranacak menfaatçi bir grubu idareci olarak takdime çalışacağız. Panislamizmi ezemeyiz. Bu, tıpkı Batı'daki milliyetçilik gibidir. Bizim şimdiki gayemiz, arkadaş gibi davranıp kazanmak ve sonra hükmetmek olmalıdır." diyordu.

Hulki Cevizoğlu, "İşgal ve Direniş; 1919 ve Bugün" adlı eserinde bu önemli bilgiyi vermiştir ama gerçek ideali din imiş gibi davranmakla suçladığı siyasi hareketin içinde görev almıştır! Umarım bu davranışın izah edilebilir bir gerekçesi vardır...

***

İngilizler başaramadı! İngiltere’nin rolünü İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra ABD devraldı ve gerçek ideali din imiş gibi davranan cemaatler kurdurup desteklemeye başladı.

Gerçek ideali din imiş gibi davranan cemaatler, önce ekonomik olarak büyüdü ve holdingleşti, sonra medyaya ve siyasete girerek, bu vasıtayla devlet kadrolarına nüfuz etti.

Demokrat Parti döneminde başlatılan, Adalet Partisi’nin devam ettirdiği, CHP’nin de zaman zaman örtülü olarak desteklediği cemaat yapılanması, AKP iktidarında devletin tüm katmanlarına hâkim oldu.

AKP, FETÖ’nün darbe girişimini, devletin yönetim sistemini değiştirmek için “Allah’ın lütfu” olarak değerlendirdi ve bugünlere gelindi. Şimdi de rejimi değiştirmek ve “milletin çeşitliliğini Anayasa’ya yansıtmak” için başka cemaatleri kullanıyorlar.

Rejimi değiştirmek için atılan ilk adım cemaat evleri ve sonra da cemaat yurtları olmuştur. Bu yurtlarda rejim düşmanı olarak yetiştirilen çocuklar, devletin her kademesine hatta Fetullah Gülen’in deyişiyle “devletin kılcal damarlarına kadar” sızmıştır.

Bu faaliyetleri başlatanlardan biri olan Yaşar Tunagür, İzmir Kestanepazarı’nda Fetullah Gülen ile birlikte bir vaiz iken ve öğrenimi yetersizken Diyanet İşleri Başkan Yardımcılığı’na kadar getirilmişti. Sonucu FETÖ kadrolaşması ve darbe girişimi oldu.

***

Peki bugünkü durum nedir?

Bugünkü durumu, cemaatler konusunda değil ama öğrenci yurtlarıyla ilgili geniş bilgiye sahip olan bir arkadaşımın yazdığı rapordan özet olarak veriyorum:

“Ülkemizde faaliyet gösteren vakıf ve derneklerin bazılarına, ‘kamu yararına faaliyet gösteren dernek statüsü’ verilmiştir.

Kamu yararına çalışan dernekler Cumhurbaşkanı kararıyla tespit edilir ve gelir vergisi, kurumlar vergisi, katma değer vergisi, harçlar, damga vergisi gibi vergilerden muaf tutulurlar. Ayrıca derneğe yapılan bağışlar da vergiden düşülebilir.

Dernek ve Vakıf Yurtları çoğunluğu cemaat bağlantılıdır. Son olarak 4 Eylül 2021 tarihinde Resmî Gazete’de yayınlanan yönetmelik ile devlet, akıl almaz bir uygulama başlatmıştır. Devlet, Gençlik ve Spor Bakanlığı aracılığıyla 2022-2023 öğretim yılında cemaat yurdunda kalan her öğrencinin hesabına 2000 lira yatırmıştır. 2023-2024 öğretim yılında yapılacak yardım miktarının 3000-4000 lira arasında olması beklenmektedir.

Devlet, 2022-2023 döneminde, gelir düzeyi düşük öğrencilere ayda 1250 lira burs veya kredi verirken, cemaat yurduna kaydolan her öğrenciye gelir düzeyini sorgulamadan ayda 2000 lira vermiştir.

Söz konusu cemaat yurtlarında sadece barınma hizmeti verilmiyor; dini eğitim, manevi değerler eğitimi adı altında sivil bir ordu yetiştiriliyor. Gençlerin çoğu, “Cemaat yurtlarında kalırsam daha kolay iş bulurum, ben aldığım paraya bakarım, okul bitene kadar katlanırım” diyor ama sonuç böyle olmuyor.

Devlet eliyle cemaatlere militan yetiştirilmiş oluyor.

Vergiden muaf tutulan vakıf ve dernek yurtlarının dağılımı şöyledir:

İhlas Vakfı 36 yurt, İlim Yayma Cemiyeti 169 yurt, Ensar Vakfı 47 yurt, TURGEV 20 yurt, TÜGVA 38 yurt.”

***

Kısacası siyasi iktidar, cemaatleri besleyerek, gerçek ideali din imiş gibi davranıp rejimi değiştirmek hedefine programlanmış yeni nesiller yetiştiriyor. Dışarıdan getirilen Afgan ordusu askerleri ve Suriyeli savaşçılar da bu hazırlıklarla birlikte değerlendirilir ve milletin tekliğinin hatta Türklüğün Anayasa’dan kaldırılacağı da alenen açıklanmışsa hâlâ sonucu görmemek için uyurgezer olmak gerekir...

Yazarın Diğer Yazıları