Adam haklıymış!

Akit yazarı Murat Alan'ı darp eden 4 şüphelinin tutuklanması ilginç oldu tabii!.. 
Konuyla ilgili önce ne demiştik: Devlete ve devlet yönetimine bakış böyle olunca insan şaşırmıyor Akit programcısının konuşmasına…  Askerleri 'eşek gibi arkaya dizilmek'le itham eden şahıs önceki gün kimliği bilinmeyen kişilerce darp ediliyor…
Yaralanan programcının sedyede götürülürken kameraya yaptığı açıklama o psikolojiyi ele veriyor işte… İlgili şahıs söyle sesleniyor, üstelik hayret ve kızgınlık karışımı bir tonda: "Olayın kesinlikle takipçisi olacağız ama ben değil, bu Cumhurbaşkanımızın iradesine yönelik bir saldırı, AK Parti'nin bu işi takip etmesi lâzım… Bizim hükûmetimizde, bizim dönemimizde bize yaptıklarına bakın… "
Cem Yılmaz'ın Organize İşler'deki "Dayak nedir, neden atılır?" sorularından sonra en ilginç dayak yorumuydu bunlar… Demek ki 'dayak yiyen' ve 'atan' arasındaki ilişki dönemlere ve hükûmetlere göre değişkendi!..
Bu durumda dayak yemek muhalefete özgü bir kural!.. Yani konunun hukukla, adaletle veya sırayla ilgisi yok!.. Adam, niye dayak yediğinden ziyade, kendi dönemlerinde yemiş olmasına hayret ediyor!.. Tümüne karşı çıkmak varken, kendi iktidarları döneminde kendi başına gelmesinden, yani 'dönemsel çelişki'den şikâyetçi!..
***
Şimdi toparlayalım, yani düzeltelim: Ortada 'dönemsel çelişki' filan yok!.. Adalet, darp edilenin türüne göre gayet tutarlı bir şekilde işlemiş!..
Ana muhalefet partisinin genel başkanına yumruk atan dışarıda ve bunu kahramanlık zanneden tiplere el öptürme seansları düzenliyor!.. 
Yavuz Selim Demirağ'ı darp edenler, zaten 'trafik kavgası' yapmışlardı!.. Problem yok, onlar da dışarıda!.. Keza Önkibar'a saldıranlar da!..
Darp edilmiş bir hükûmet yanlısının "Bizim hükûmetimizde, bizim dönemimizde bize yaptıklarına bakın… " diye hayrete düşmesi artık nasıl normalse, muhalifin yediği dayağın yanına kâr kalması da o kadar sıradan!.. 
'Fırat kenarında kaybolan kuzu' edebiyatından havalanıp bugün konduğumuz nokta çok trajik: Aynı suçta kimliğe göre muamele!.. 
***
Askere 'eşek' diyen serbest!.. Asker cenazesine katılmış muhalif genel başkana yumruk atan da serbest!.. 
Askere 'eşek' diyeni darp edenler tutuklu… Askerlikten gelen ve askerleri savunan bir gazeteciyi darp edenler serbest!.. 
Acaba bizim bilmediğimiz bir 'dayak kılavuzu' filan mı var? Kimler dayağa müstehaktır? Kimler öldüresiye darp edilse de darp edenler serbest kalır? Kimler dayak yerse, dayak atanlar tutuklanır? 
***
Hukuk devletinde neleri soruyoruz!.. Yine de bunlar kurala bağlanmışsa insanların bu kuralları bilmesinde fayda var!.. Sebebi basit: Kimse yanlış adamdan dayak yemesin!.. Kimse de yanlış adamı dövmesin!.. 
Kiminin elinin öpüldüğü, kimimin ise tutuklandığı bu düzende, 'dayak kılavuzu'nu iyi okuyup sindirmek gerekiyor!.. 
Neyse ki adalet yerine geldi.. En azından "Bizim hükûmetimizde, bizim dönemimizde bize yaptıklarına bakın… " diye isyan eden Akitçi mağdurunun feryadı karşılık buldu… 
Darısı 'başkalarının hükûmetinde, başkalarının döneminde dayağı hak etmiş' diğer mağdurların başına!.. 

 

Yazarın Diğer Yazıları