Yine 'darbe' dediler

Yine 'darbe' dediler

Süleyman Soylu 14 Mayıs 2023 seçimlerini Saray yârânının kaybetmesini "darbe" olarak adlandırması, spontane söylenmiş bir söz olmadığı, Saray'ın gözde başdanışmanlarından eski komünist (kendi ifadesidir) Mehmet Uçum'un onun peşinden bir televizyon programına -herhâlde hususiyetle- katılarak "darbe"den bahsetmesinden anlaşılıyor.

Belli ki, yaptırdıkları bütün kamuoyu yoklamaları aleyhlerine çıkıyor. Zaten lehlerine çıksaydı, her gün, kendilerine bağladıkları yayın organlarında çarşaf çarşaf yayınlatırlar, ekranlarda ağız dolusu konuştururlardı. Ne yapsalar istedikleri neticeyi alamıyorlar.

Muhalefetin seçimi kazanmasını "darbe" gösterip kendi darbeleri için zemin hazırlamak istiyorlar. Eğer kaybederlerse, biliyorlar ki, hesap sorulacak, bir mahkemeden çıkıp diğer mahkemeye girecekler.

Saray'ın Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum'un "darbe" ifadesinin geçtiği bölümü olduğu gibi alalım da sonra sözüm cımbızlandı, demesin:

"Irak ve Suriye'den asker çekilmesi gündeme gelecek yaklaşımlar. Türkiye'nin terörle mücadelesine ilişkin yaklaşımlar. Türkiye'nin terör örgütlerine sistematik yaklaşımlarla ilgili güven veren bir şey yok. Türkiye'nin güvenlik alanlarına sahip çıkmazsanız 'Bu konuda daha ileri götüreceğiz' demenin bir karşılığını düşünmüyorum. Türkiye'nin Rusya ilişkilerini değerlendireceğiz diye açıklamalar oldu. 2023 seçimlerinde iktidar değişikliği Türkiye'nin tam bağımsızlığına darbe olur. Bu başarılabilir mi ayrı konu. Temel devlet doktrinlerinin korunacağına ilişkin güven veren bir yaklaşımları yok." (Röp.: Mehmet Akif Ersoy, Habertürk TV, 1 Mayıs 2023)

Ne maksatla söylerse söylesin, "darbe" sözü insanları işkillendirir.

Saray'ın vazgeçilemez adamı Mehmet Uçum, daha önce "Türk"ü silme ameliyesinde "Türk mü, Türkiye mi?" tartışmasına girmiş, HÜDA PAR/Hizbullahçıların çizgisinde sözler söylemişti. (Bu sözlerini vereceğim.)

Hizbullahçıların baş avukatı, HÜDA PAR'ın Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu'nun "Türk bayrağı değil, Türkiye bayrağı denmeli." sözünü Kuzey Irak'ta Barzanî'nin sahasında bir televizyon programında söylemiş, sonra bu sözünü Türkiye'de bir başka programda tekrarlamıştı. Biz, Barzanistan bölgesinde sarf ettiği sözleri köşemize taşımış, adamın iç yüzünü bir kere daha göstermiştik.

"Ortak değerler"i olmasa, HÜDA PAR'la Ak Parti seçimde iç içe girerler miydi?

"Türk bayrağı"na karşı tavrı, TRT'nin de yönetim kuruluna aldıkları Saray'ın gözdesi, Hilâl Kaplan da göstermişti. Hem de R. T. Erdoğan'ın, "Biz görevdeyken Selo hapisten çıkamaz." dediği HDP/PKK'nın eski eş başlarından Selahattin Demirtaş'ın sözlerini naklederek!

"Mehmet Uçum'un da iç yüzünü yine bu köşede birçok defa ifşa ettik. O da "Türk"ü siliyor, "Türkiye milleti" diyor:

"Türkiye modeli, biçimi ya da milleti dediğimizde insanlar tuhaf bir tepki gösteriyorlar. Türkiye milleti tek bir etnisiteye dayanmıyor. Türk milleti diyenler de Türk milletinin sadece Türklerden ibaret olduğunu söylemiyor. Bunun içinde Kürtler, Gürcüler, Azeriler de vardır. Kast edilen şey Türkiye'de yaşayan bütün kimliklerin oluşturduğu bir millettir. Türkiye milleti, biçimi ya da modeli demek rahatsız olunacak bir şey değildir. Tam tersine kendini dışarıda hissedenleri de kapsayacak bir tanımlamadır. Bu yanıyla da olumlu bir şeydir." (Röp.: Kübra Par, Habertürk, 1 Şubat 2016)

Mehmet Uçum'un "2023 seçimlerinde iktidar değişikliği Türkiye'nin tam bağımsızlığına darbe olur." demesi, bir iş birliğini gösteriyor. "Darbe" lafı ağızdan ağıza dolaştırılarak halkın beynine mıhlanmak istenmesi bir maksada matuf. O maksat, ne olursa olsun, Saray'ı terk etmemek.

Gelecek hafta sonu seçim. Acaba seçim yapılacak mı?!

Yazarın Diğer Yazıları