Mehmet Ali Ağca, tahliye edildikten sonra, avukatı Gökay Gültekin aracılığı ile gazetecilere İngilizce bir metin dağıttı.
“Sonsuz güç sahibi Allah’ın adıyla Tanrının ilahi mesajını ilan ediyorum” diye başlayan metinde şu ifadeler var:
“Madde 1: Tanrı sonsuza dek tek ve benzersizdir. Tanrı sonsuza dek bütündür. Teslis (Üçleme) diye bir şey yoktur.
Madde 2: Ben Tanrı değilim. Ben Tanrı’nın oğlu değilim. Ben ebedi Mesihim, yani ete kemiğe bürünmüş ve yeniden doğmuş aynı ilahi söz. Ben tüm evrende Tanrı’nın ebedi yüksek hizmetkarıyım. Teslis (Üçleme) diye bir şey yoktur.
Madde 3: Ve Kutsal Ruh (Ruhül Kudüs) Tanrı’nın yarattığı bir melekten başka bir şey değildir. Teslis diye bir şey yoktur.
Madde 4: Dünyanın sonunun geldiğini ilân ediyorum. Tüm dünya bu yüzyıl içinde yok olacak. Her bir insan bu yüzyıl içinde ölecek.
Madde 5: İncil hata ile doludur. Mükemmel İncil’i ben yazacağım.
Ebedi Mesih Mehmet Ali Ağca”

* * *

Ağca, 2006 yılı Ocak ayı içinde kısa bir süre serbest kalmıştı. O zaman kaldığı evden alınıp getirildiği İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde basın mensuplarının görüntü aldığı sırada, yüksek sesle “Ben Mesihim, ben Tanrı değilim, ben Tanrı’nın oğlu değilim” diye defalarca seslenmişti.
Ağca, aynı sözleri, İngilizce ve İtalyanca da söylemişti. Yani mesajı İslâm dünyasına değil, Hıristiyan alemine veriyordu. Bu mesajlar bence çok önemliydi.
Biz o zaman “Ağca’nın Mesih Operasyonu” başlığı altında konuyu incelemiş ve Prof. Dr. Yümni Sezen’in “Dinlerarası Diyalog İhaneti” adlı kitabında ifade ettiği  “Hıristiyanlar için Hz. İsa, peygamber değildir, tanrılığın üçte bir kutbudur. Bazen doğrudan Tanrı’dır. İnsan-Tanrıcılık demek olan hümanizmi, bunlar üretmişlerdir. Yahudilerde de Tanrı ile güreşen ve Tanrı’yı yenen, ondan ahit alan bir peygamber söz konusudur” sözlerini hatırlatmış ve şöyle demiştik:
“Ağca ‘Ben Mesihim, Tanrı değilim, Tanrı’nın oğlu değilim’ diye İtalyanca ve İngilizce Hıristiyanlara seslenirken, onların teslis inancının doğru olmadığı mesajını da veriyor. Bunu herhalde bilinçli yapıyor!
Dinlerarası Diyalogçular, Türk toplumuna, ‘Hz. Muhammed’i Kelime-i Tevhid’den çıkarın’ ve ‘Hz. İsa’da bütünleşelim’ derken, ‘İsa Mesih, Allah’ın oğludur veya Tanrıdır’ diyen Hıristiyanlara uymamızı istiyor ama Hıristiyanlara ‘Siz de artık şu Allah’ın oğlu inancı ve teslisten vazgeçin’ demiyor!
Ağca, ‘Ben Mesihim’ derken hiç değilse, Dinlerarası Diyalog adına ‘Allah’ın oğlu İsa’ veya ‘Mesih İsa’ anlayışını Türk toplumuna kabul ettirmeye çalışmıyor! Bunun yerine, Hıristiyan alemine kendi dinlerinin asıl gerçeğini hatırlatıyor! Diyanet İşleri bile Dinlerarası Diyaloğa teslim olmuşken, Ağca, Hıristiyanlara İslam’ın mesajını veriyor. Bir çeşit psikolojik operasyon yapıyor!
İlginç değil mi?”

* * *

Ağca, aradan dört yıl geçtikten sonra da aynı mesajı verdiğine göre bu konuda kararlı. Ne yapacağını biliyor.
Ağca, mesajını, ününden dolayı bütün dünyaya iletebildiği için insanları düşünmeye sevk edebilir ve etkili de olabilir.
Türkiye’de devlet televizyonu bile astrolog adı altında hiçbir bilimsel eğitimi olmayan insanlarla saatlerce program yapıyor. Ve geniş halk kitleleri bunları seyrediyor. Dünyada da durum farklı değil. Dolayısıyla şok edici bir mesaj herkesi sarsabilir.