Bankalarda bir promosyon çılgınlığı almış başını gidiyor.

Emekliye verilen 8 bin liraya kadar promosyon özel kurum ve şirketlere de sıçradı.

Bankalar bazı şirketlerin maaş ödemesini almak için 3-4 yıllığına 40 bin liraya kadar para ödüyor.

Durum böyle olunca polisler bile isyan etti.

Kamu bankalarından 300 lira promosyon alan polisler sosyal medya üzerinden örgütlenerek 40 bin lira istediler.

Şu an bankalar kurumlara 40 bin liraya kadar maaş promosyonu ödüyor.

Düşünebiliyor musunuz bu kriz ortamında banka tarafından verilen 40 bin lira promosyon nasıl iyi geliyor bu insanlara.

Tabii ki hiç maaş promosyonu alamayanlarda var.

Bunların başında bankacılar geliyor.

Bir süredir bankacılar isyan ediyor.

Nitekim bir bankanın acentesi olduğu sigorta şirketine 35 bin lira promosyon verince kıyamet koptu.

Bu 35 bin liralık promosyon banka şubelerin huzursuzluk getirdi.

Çünkü bu sigorta şirketi söz konusu bankanın şubesine bir temsilci atıyor ve o bankanın kestiği poliçelere yardımcı oluyor.

Aslında bu poliçeleri satan hatta hedef baskısı nedeniyle bunalan bankacılar ama esaslı primi alan bu sigortacılar.

Bu sigortacılar bir de aynı bankadan 35 bin lira maaş promosyonu alınca tartışma başladı.

Poliçeyi satan banka çalışanı ama primleri alan sigortacılar bir de üstüne üstlük 35 bin lira gibi müthiş bir maaş promosyonu alıyor.

Banka şubelerinde sigortacılar artık istenmeyen kişi ilan edildi adeta.

Bankacıların tepkileri haklı mı?

Evet haklı!

Çünkü bankalar için en iyi gelir kalemi sigorta. Bu nedenle şubeciler üzerinde büyük baskı var.

Dışardan gelen sigorta temsilcisi banka personeli olmamasına rağmen şubecinin üzerinden prim alıyor, başarılı kabul ediliyor. Sigortayı satan şube personeli ama, primi alan da günde bir iki saat şubeye gelip boy gösteren sigorta temsilcisi.

Yani şu günlerde banka şubelerinde huzur kalmadı.

Elbette banka şubelerinde bu sigorta şirketlerinin temsilcilerinin bulunması saçma.  Bankalar artık bu uygulamaya en azından kendi personeline saygı için son vermeli.

Gelelim promosyona.

Bankalar kendi personeline promosyon ödemesi yapmalı mı?

Bana kalsa vermeli. Ancak bu hem teknik olarak hem de mantık olarak mümkün değil.

Bugüne kadar bankacıların sosyal ve özlük hakları konusunda belki de yüzlerce yazı yazmış bir gazeteci olarak bu talebin biraz anlamsız olduğunu düşünüyorum.

Bankalar bu promosyonu pazarlama gideri olarak veriyor. Yani o şirkete bu parayı ödüyor ki, orada çalışan insanlar kendinde hesap açsın, kartını kullansın, kredi alsın ve daha birçok kalem ürününü kullansın.

Bankalar hangi mantıkla kendi çalışanına "Maaşını benden aldığın için al sana promosyon" diyecek?

Bu kabul edilemez ve hayata geçirilemez bir talep.

O halde bankalar ne yapmalı ki bu insanların gönlünü almalı?

Bankalar son yıllarda büyük kar etmelerini sağlayan bu personellerine yılda bir kez özel bir prim vererek bunların gönlünü alabilir.

Çünkü son bir yılda yüzde 400''e varan karlar uzaydan gelmedi. Bu insanların satışları ve gayretleriyle geldi.

Bu nedenle bankalar bu özveri ile çalışan personellerine öyle bin iki bin liralık puan yerine en azından yılda 10 bin lira prim verebilir.