Bankacılar bıktı: Merkez Bankası'na ateş püskürdü. Neden kredi vermediklerini Reuters'a sızdırdılar

Bankacılar bıktı: Merkez Bankası'na ateş püskürdü. Neden kredi vermediklerini Reuters'a sızdırdılar
Bankacılar, Merkez Bankası'nın bazı kredileri artık veremeyecek duruma gelmesinden şikâyet etti. Üst düzey bir bankacı, "Bankalar likidite sağlamayan bir menkul kıymet istemiyor ve bu riski almak istemiyor, bu yüzden de kredi vermemeleri çok normal" ifadelerini kullandı.

Merkez Bankası, faiz indirimi ile başlattığı ve kredi karşılığı tahvil ayırma zorunluluğu ile devam ettirdiği adımlar sonrasında bazı bankalar, kurumsal kredilerin artık veremeyecek duruma geldi. Bankacılar da bu durumdan şikayet ediyor.

Tahvil alma yükümlülüğüne girmek istemeyen bankalar, bazı kredileri kapatma yolunu tercih etti. Birçok şirket de yeni adımlarla faizi düşmesine rağmen bu kredilere erişimin “her geçen gün daha da zor” hale gelmesinden yakındı.

Buna göre, ekonomi yönetimi güncel OVP’de de belirttiği üzere bankaları kendi istediği ihracat, istihdam, yatırım odaklı kredilere yöneltme, kredileri tabana yayma konusunda kararlı ve ısrarcı görünmektedir. İhracat odaklı dengeli büyüme isteyen hükümet yaratılacak döviz girdisini de hesaba katmaktadır.

BANKACILAR KREDİ KULLANDIRMAKTA ZORLANIYOR

Yaklaşık iki ay önce de TCMB ile İSO ve TOBB arasındaki toplantılarda karşılıklı sert eleştirilerde ana neden kredilere erişim ve maliyet konusu olmuştu.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da süreç sonrası, “Son dönemde banka kredilerindeki sıkıntıların kaynağı ekonomi programımız değil finans kesimi ile reel sektör arasındaki geçici bir yaklaşım farklılığıdır.. Bu farklılığın en kısa sürede, üretim ve istihdam odaklı büyümeyi destekleyecek şekilde kapsamlı bir uzlaşmaya dönüşeceğine inanıyorum” açıklamalarında bulunmuştu.

Bu tartışmaların ardından şikâyete konu olan ve maliyetleri yüzde 40’a yaklaşan ilgili kurumsal kredilerin maliyeti TCMB’nin kararlarıyla yüzde 20’ye doğru düşürüldü.

Ancak bu kredilere büyüme hedefi sınırı da getirildi. Bankacılar takip eden kararlarla maliyeti düşürülen kredilerin kullandırılması halinde tahvil tutma yükümlülükleri doğduğunu belirterek, kredi kullandırmakta oldukça zorlandıklarını ifade ediyor.

‘BANKALAR RİSK ALMAK İSTEMİYOR’

Üst düzey bir bankacı, kredi karşılığı tutulması zorunlu hale gelen tahviller ile ilgili olarak, “Bankalar likidite sağlamayan bir menkul kıymet istemiyor ve bu riski almak istemiyor, bu yüzden de kredi vermemeleri çok normal” derken; bir diğer bankacı ise birçok bankanın bu ortamda risk optimizasyonu yaptığını ve bazı kredileri yenilemediğini söyledi.

‘ÖZ KAYNAK KULLANARAK KREDİYİ KAPATANLAR VAR’

Bir bankacı “Bankalar verdikleri kısa vadeli krediler için uzun vadeli tahvilleri tutmak istemiyor. Bu yüzden de bazı şirketlerin kredisi yenilenmiyor. Kredisi yenilenmeyen firmalardan öz kaynaklarını kullanarak krediyi kapatanlar var” dedi.

TCMB’nin ve BDDK’nın kredilerle ilgili ilk adımlarının atıldığı nisan ayında kur etkisinden arındırılmış 13 haftalık ortalamanın alındığı yıllıklandırılmış kredi büyümesi yüzde 50 seviyesinde idi.

Toplam kredi büyümenin nisandan bugüne yüzde 20’ye gerilemiş durumda ve bankacılara göre henüz son uygulamaların tam etkisi de bitmedi.

Kurumsal tarafa bakıldığında ise yılbaşından itibaren TL cinsi kredi büyümesi yüzde 57.8 seviyesinde. KOBİ kredileri yüzde 58.8, büyük firmalara kullandırılan kredilerde ise yüzde 56.5 büyüme görülüyor.

BANKALAR TEREDDÜTLÜ

Son düzenlemeler sonrası Ağustos sonunda TCMB’nin banka genel müdürlerine gönderdiği “Menkul Kıymet Tesis Hakkında Tebliğin Uygulanması hakkında” konu başlıklı 30 Ağustos tarihli yazıda uygulamaya ilişkin detaylar belirtilmişti.

Bankalar ise bu tebliğe ilişkin tereddütleri ile tebliğde değişiklik talepleri ve önerilerini içeren yazıyı Merkez Bankası’na gönderdi.

TCMB Reuters’a yaptığı açıklamada geçen hafta bankaların sorularını açıklığa kavuşturan “tamamen kaldırmayı” amaçlayan uygulama talimatının bankalara iletildiğini belirtti. Reuters’ın gördüğü ilgili yazıda kredilerin tanımları, sektörün sorularını da içeren konularda uygulama şekilleri gibi detaylar yer alıyor.

Bankaların TCMB’ye gönderdiği sorular arasında bankalara uygulanan ancak faktoring leasing şirketleri kapsamayan düzenlemenin haksız rekabete yol açabileceği endişesi yer alıyor. Ayrıca, uzun vadeli proje kredilerde uygulanan yapılandırmanın düzenlemeye tabi olmadığı sorusu da iletilen konular arasında.

Öte yandan birleşme satın alma işlemlerinin hangi grupta yer alacağı, yatırımlar içesinde yer alan arsa ve bina yatırımlarının istisnası olup olmadığını, fatura karşılığı kredide ödemenin başka bankadan yapılmasının krediyi engelleyip engellemediği gibi birçok soru da bankacıların kafasında netleşmeyen başlıklardan.

‘TÜRKİYE’NİN KREDİ YAPISINI DEĞİŞTİRECEK’ ADIMLAR

Konu hakkında bilgi sahibi bir yetkili, yapılan düzenlemelerle TCMB kaynaklarından kullandırılan kredilerde KOBİ’lerin yılbaşında yüzde 5 olan payının yüzde 25’e yaklaştığını belirterek şunları söyledi:

“Bu artarak devam edecek… Döviz talebi oluşturulacak, yurtiçi ve yurtdışı YP kredileri kapatma amacı olan, yatırım hedefi olmayan alanlarda kredi talebi oluşabiliyor. Bu uygun şartlarla TL olarak sağlanan kaynakların amaca uygun olmayan şekilde krediye yönlendirilmesi anlamına gelir… Türkiye’nin kredi yapısını değiştirecek adımlar atılıyor. Kredilerin doğru amaca yönlendirilmesi adına gerekmesi halinde bu tür adımlar devam edecek.”

TCMB’nin sektöre verdiği mesaj:

“Benim sayemde sağladığın ucuz finansman ile benim istediğim alana kredi ver, istemiyorsan kaynağı Hazine tahvili olarak iade et.”

Ancak bankaların kısa vadeli kredi için uzun vadeli TL tahvil tutma konusundaki isteksizliği o kadar yüksek ki cezai şart olan üç kat döviz mevduatını tahvil yerine TCMB’ye park etmek isteyen banka bile oldu. TCMB bu talebi Cuma günü bankalara gönderdiği bir yazı ile reddetti ve sadece tahvil kabul edeceğini belirtti.

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) geçen ay kredi politikalarında belirleyici konumunu güçlendiren, istenilen alanlara yönlendirilmeyen krediler karşılığı tahvil tutma zorunluluğu getirdi.

Bu doğrultuda ticari kredilerde yüzde 20 zorunlu karşılıkları tutma uygulaması yerine yüzde 30 oranında menkul kıymet tesisi getiren TCBM, takip eden düzenlemelerle bazı kurumsal krediler için yüzde 10 üzeri büyümede ve belirli faiz oranı üzerindeki bazı kurumsal krediler için yine ek tahvil yükümlülükleri getirdiğini duyurdu.

Geçen ay TCMB’nin sürpriz faiz indirimi sonrası genellikle bankalara ilettiği yazılarla bazen de Resmi Gazete düzenlemeleri ile 10’a yakın düzenlemeye gitti.

(REUTERS)

İlgili Haberler