Büyükekşi Beşiktaşlıları nasıl çıldırttı? Şenol Güneş takımını nasıl yaktı? Çebi ne yapacak? Gürel Yurttaş açıkladı

Büyükekşi Beşiktaşlıları nasıl çıldırttı? Şenol Güneş takımını nasıl yaktı? Çebi ne yapacak? Gürel Yurttaş açıkladı

Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı mı? Yoksa belli bir çevrenin mi?

Beşiktaş'ı ayırdığı kesin TFF Başkanı Büyükekşi'nin! Artık kimim başkanıysa!

Nasıl olduysa siyah beyazlı takımın İsviçre temsilcisi Lugano ile oynadığı maça geldi.

Gelmeseydi daha iyiydi. Çünkü maçın önüne geçti.

Maçın önüne geçtiği için önce bunu anlatayım. Beşiktaşlı taraftarlar şimdiye kadar yaptıklarından dolayı protesto ettiler beyefendiyi!

Vay nasıl protesto ederler? Parmağını salladı "Ben size gösteririm" der gibi. Protestolar daha da arttı.

Sonra da Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi'ye bir şeyler söyleyip, stadı terk etti.

Tebrikler.

Resmen maçtan rol çaldı! Önüne geçti yani.

Artık bu saatten sonra beyefendinin başkanlığındaki TFF'nin Beşiktaş'ın lehine karar alması çok zor. Almaz.

O parmak var ya o parmak!

Çok şey anlatıyor.

Bakalım o parmak kimi yakacak? Beşiktaş'ı mı, Büyükekşi'yi mi? Göreceğiz. Beşiktaş hep var ama kaç federasyon başkanı geldi geçti! Bunu da hatırlatayım istedim.

Maça gelince...

Beşiktaş İsviçre temsilcisi Lugano karşısında maça kötü başladı. 10 numara eksikliği artık iyice hissediliyor. Gedson Fernandes de olmayınca ataklar da olgunlaşamıyor.

Öyle bir ilk 35 dakika oynadılar ki... Saldım çayıra mevlam kayıra misali! Kimin nasıl oynadığı belli değildi.

Ancak bireysel yeteneklere bağlıydı pozisyon bulmak. İlkini 36'da Ghezzal yaptı. Ceza alanının dışından çektiği şutu kaleci Saipi güçlükle kornere çeldi.

36. dakikada Beşiktaş ilk şutunu attı. Ghezzal'ın ceza yayının gerisinden çıkardığı şutta kaleci Saipi topu kornere çeldi.

38. dakikada da Ghezzal'ın sağdan ortasında Aboubakar'ın penaltı noktasının yakınından uçarak yaptığı kafa vuruşunda meşin yuvarlak filelerle buluştu: 1-0.

Beşiktaş, ilk yarıyı ilk yarısını 1-0 önde bitirdi.

İkinci yarı da ilk yarıdan farklı değildi. Cenk Tosun'un yerine Muleka'nın girmesi hiç bir katkı vermedi.

51'de Aboubakar yine kendi gayretleriyle yarattığı pozisyonda attı golü ve Beşiktaş 2-0 öne geçti.

Ama yine de kimse maçı Beşiktaş'ın kazanacağına inanamıyordu.

Zaten 60'ta Rosier'in tamamen doğru bir kararla kırmızı kart görmesinden sonra da işin rengi değişti. İşin renginin değişmesinde teknik direktör Şenol Güneş'in çok ama çok hatalı oyuncu değişikliklerinin de rolünü inkar edemeyiz.

Örneğin 65. dakikada. Rachid Ghezzal neden çıkar? Yerine giren Onur Bulut onun yaptıklarının ne kadarını yapar? Hedef Rosier'in yerine bek almaksa başka oyuncu mu yok?

Sonra Muleka'nın ne işi var? Alex Oxlade-Chamberlain'in yerine neden giriyor. Ghezzal kalsaydı da sahada bu oyuncu Alex Oxlade-Chamberlain'in'in yerine girseydi daha iyi değil miydi?

Hele sonraları Salih Uçan'la Aboubakar'ın oyundan alınması. Nedir Şenol hoca bunların nedeni? Salih niye dışarda? Aboubakar oyundan alınır mı?

Zaten iyi oynamayan, bireysel yetenekleriyle sonuç almaya çalışan Beşiktaş, bu değişikliklerden sonra dağıldı gitti.

80'de Ignacio Aliseda durumu 2-1 yaptı. 85'te Vladi de 2-2.

Yetmedi.

89'da Bailly'nin kendi kalesine attığı gol: 2-3.

Artık bu kadarı fazla. Beşiktaş bu değil, böyle olmamalı. Hata değil yanlışlar içinde. Bunların faturası ödenmeli.

Beşiktaşlı taraftarlar "Yönetim istifa" diye bağıra bağıra ayrıldılar stattan. Haksızlar mı?

Yazarın Diğer Yazıları