Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Sabahattin ÖNKİBAR

Sabahattin ÖNKİBAR

Çillercilerin Cindoruk’u devirme planı!

İki gündür D(Y)P’lilerin ablukası altındayım.
Büroma ziyarete gelenlerin çoğunluğu Abdullah Kıyak gibi Çiller taraftarları.
Söyledikleri özetle şu:
- “Çağrı Erhan’ın listesini destekleyip kazandıracağız ve kongre akşamı Hüsamettin Cindoruk’u istifaya mecbur edeceğiz. Akabinde de Tansu Hanımı partiye davet edeceğiz.”
Gelenler öyle diyor ama Çağrı Erhan ısrarla ben kimsenin taşeronu değilim söyleminde.
Çağrı Bey telefonda bana, yeni bir hareket ve kadrodan bahsetti.
Peki Tansu Çiller bütün bunların neresinde mi?
Bana göre hiçbir yerinde!
İşte delillerim:
Tansu-Özer Çiller çifti kısa bir süre önce küçük oğullarını Sait Halim Paşa Yalısı’nda evlendirdi.
600 kişinin davetli olduğu bu düğüne DYP’den sadece bir kişi, Cavit Çağlar davet edildi.
Orhan Keçeli’ye göre Cavit Çağlar’ın çağrılması da  Çiller’in dişçisinin Çağlar’a dünür olması imiş!
Tam bu noktada soralım.
Tansu Hanım eğer gerçekten siyasete yeniden dönmeyi istiyor olsaydı beraber çalıştığı bakanlarını ve DYP misyonunun sembol isimlerini düğününe davet etmez miydi?
Bırakın onları, Güniz sokağa telefon açıp  bizzat sordum Demirel bile davet  edilmedi.
Hal bu ise Tansu Hanım’ın siyasete döneceği nasıl söylenebilir?
Belli ki birileri  DP’de Tansu Çiller’in üstünden siyaset yapıp bir yerlere gelmek istiyor.
Bilmeyenlere duyuralım. Tansu  ve Özer Çiller artık başka denizlere yelken açtı.
İstanbul’da ikisi Tepebaşı, bir tanesi Asmalımescid’de olmak üzere üç tane  otel açtılar.
Zekeriyaköy’deki arazilerini AKP sayesinde imara açtırarak  her birini 5-10 milyon dolara pazarlanacağı  80 villa inşaatına başlıyorlar.
Dolayısı ile bu konumda olan  biri  Tayyip’in  hedefi olmaz ve  sonucu belirsiz meşakkatlı bir yola çıkmaz ve de çıkmıyor.
Hayır hakkını yemeyelim     Tansu Hanımı geçmişte çok eleştirsek de bugün özellikle PKK ile mücadelesi  bağlamında halktan oy alabilir ama dediğimiz gibi Çiller sonuçtan çok emin olmadığı sürece mücadele ortamına girmez!
İronik olan ayrıntı Mesut Yılmaz’ın Çiller’in eteklerine yapışması yani  o safta görünme  ihtiyacı noktasına gelmesidir.

 

ÇOK İLGİNÇ
Osman Can: “Haşim Kılıç, Derin Devletin adamı!”

Bir küsür sene  önceydi... Ehlibeyt Vakfı Başkanı Fermanı Altun yakın dostu bir isme telefon eder:  “Ankara’da Yıldız’da ODTÜ’nün Proflarından Cüneyt Can’ın tertip  ettiği Bahaiilik Gecesi var. Benim adıma  o toplantıya gidip benim önemli bir mazeret sebebi ile gelemediğimi  ve vekaleten seni  gönderdiği mi söyler misin”  der!.. Teklife muhatap isim kabul eder ve verilen adrese gider.. Karşılaştığı manzara şudur: Toplantıda İsrail ve AB ile ABD’den gelen Yahudilerle beraber Avrupacılar var. Bunun yanı sıra biri Ankara Müftülüğü yapmış iki Diyanet mensubu da oradadır. AKP’ye açık desteği bilinen liberaller, birkaç işadamı da  oradadır. Toplantının gündemi din özgürlüğü, demokratikleşme  ve TSK... Kokteyl sürecinde  kendini Murat ismiyle tanıtan genç  biri, toplantının ağırlıklı isimlerine şunu söyler:  “Haşim Kılıç’a güvenmeyin, o AKP’li görünse de, gerçekte derin devletin adamıdır...” Peki  o Murat kim midir...Fermani Altun’un o geceye vekaleten  gönderdiği isme göre o kişi  Osman Can’mış ve onun  Can olduğunu Televizyonda gördükten sonra öğrenmiş... Bunu birinci ağızdan dün dinledim.. İlginç değil mi?

 

BÜYÜK ALDATMACA
Arsızlık ve ikiyüzlülük heyeti!

Türkiye’de  kıyametler koparıp güya meydan okuyor ama öbür yandan Washington’a yalvarma heyetlerini gönderip pişmanlık dilenciliklerini yapıyor. Söyler misiniz AKP’nin bu yaptığı iki yüzlülük ve hatta arsızlık değil midir? Kardeşim posta atacaksan bunun bir raconu yani kuralı var. Aynı anda hem posta hem yakarma olur mu? AKP’ye göre oluyor işte.. Kaç-tut politikası. Yandaş ya da esir konumuna soktuğu medya bunu haber yapmayacak ya, Türk kamuoyunu yani halkını ucuz polemiklerle  uyutup kahramanlıklar taslıyor ama öbür  yanda,  “Aman beni süpürmeyin, kullanın. Emrinizdeyim”  diye de heyetler gönderiyor...Tabii el oğlu bunu bir yer iki yer üçüncü de yemiyor.. Nitekim ABD Dışişleri TÜSİAD heyetini bakan düzeyinde ağırlarken, Başbakanın elçilerine  bir memuru muhatap ediyor!

 

İDDİA CEVAP
TÜİK, işsizlik rakamlarını değiştirdi mi?
Önceki gün akşam saatlerinde bir dostumun aracılığı ile üst-düzey bir TÜİK çalışanı ile buluştum.  “Duyulursam beni kapıya koyarlar, aman kapalı telefonları bile arabada bırakalım”  diyen TÜİK  bürokratının söyledikleri dehşet vericiydi. Birincisi açıklanan son rakamlar kibar ifade ile sanal, gerçek niteleme ile yalanmış. TÜİK çalışanı verilerin bilgisayarlara yanlış girildiğini ve saptırmalara  gidildiğini söyledi. Dahası, tıpkı enflasyon oranının hesaplanmasında olduğu gibi yanlış veriler ve farklı hesaplama metotları ile  sonuca gidildiğini aktardı. Dinlediğime göre Türkiye’de işsizlik resmi verilere  göre bile yüzde 20’lere yaklaşmış durumda ancak teknik manipülasyonlarla bu oran aşağılarda gösteriliyormuş... Konunun uzmanlarını bu iddiaları sorgulamaya davet ediyorum...

Yazarın Diğer Yazıları