Kılıçdaroğlu'na sorulamayan soruları yayınladı: Medyaradar Kemal Bey’in yoldaş gazetecilerini açıkladı

Kılıçdaroğlu'na sorulamayan soruları yayınladı: Medyaradar Kemal Bey’in yoldaş gazetecilerini açıkladı

Medyaradar yazarı Varol Ersoy, bugünkü köşe yazısında, CHP eski lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na sorulamayan soruları ve Kılıçdaroğlu’na yoldaş gazetecilerin kim olduğunu kaleme aldı.

Medyaradar yazarı Varol Ersoy bugünkü yazısında, CHP Genel Başkanlığını bıraktıktan sonra ilk kez KRT TV’de canlı yayına çıkan Kemal Kılıçdaroğlu’na ve programa dair değerlendirmelerde bulundu.

Yazısında Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarını da kaleme alan Ersoy, programdaki en dikkat çekici şeyin moderatörlük yapan gazetecilerin bazı soruları soramadığı olduğunu söyledi.

Programı Zafer Arapkirli, Ali Kemal Erdem, Elif Doğan Şentürk ve Atakan Sönmez’in sunduğuna değinen Ersoy, “Stüdyodaki bir kişi bile kendisine, ‘İyi de CHP’nin hangi organı size bu yetkiyi verdi? Bu hakkı nasıl oldu da kendinizde buldunuz?’ demedi, diyemedi” diye yazdı.

krt-2.jpg

"ELEŞTİRDİKLERİ O GAZETECİLERDEN HİÇBİR FARKLARI KALMADI”

Gazeteciler Zafer Arapkirli ve Ali Kemal Erdem’i yakından tanıdığını belirten Ersoy, iki isme ilişkin, “Yıllardır iktidar medyasındaki “yandaş gazeteciler”i eleştirip dururlar. Haklıdırlar da… Ama ne acıdır ki yayına çıkardıkları Kemal Kılıçdaroğlu karşısında, yıllardır eleştirdikleri o gazetecilerden hiçbir farkları kalmadı” ifadelerini kullandı.

kkk.jpg

KILIÇDAROĞLU’NA SORULAMAYAN 9 SORU

İki ismi ‘gerçek gazeteci sorusu soramadılar’ diyerek eleştiren Varol Ersoy, şunları aktardı: “Hep yaptıklarını savunan, aldığı on küsur seçim yenilgisinin faturasını hep başkalarına çıkaran Kemal Kılıçdaroğlu’na bir tane bile gerçek gazeteci soramadılar. Ne midir “gerçek gazeteci sorusu”? Birkaç örnek vereyim

Bir: Parti Meclisi’nin Yılmaz Büyükerşen’i aday gösterme kararını yok sayarak, neden ve hangi gücün telkiniyle dinci Ekmeleddin İhsanoğlu’nu aday gösterdiniz? Bu bir hata değil miydi?

İki: Ekmeleddin Bey’i aday göstermeden hemen birkaç gün önce ABD’nin Ankara Büyükelçisi’yle büyük bir otelde hem de iki kez buluşup neleri konuştunuz? O buluşmalardan sonra neden kamuoyuna bir açıklama yapmadınız?

Üç: Kafanıza göre aday belirleyip, seçmene ‘Tıpış tıpış sandığa gideceksiniz’ demeniz de mi bir hata değildi?

Dört: Neden Atatürkçü isimleri tasfiye ettiniz? Bugün Genel Başkan olsanız yine Emine Ülker Tarhan’ı, Süheyl Batum’u, Hüsnü Bozkurt’u, Nur Serter’i, rahmetli Haluk Pekşen’i, Dilek Akagün Yılmaz’i tasfiye edip yerlerine başta Mehmet Bekaroğlu olmak üzere çok sayıda Atatürk düşmanı ve FETÖ’cü ismi partiye doldurur muydunuz? Bu yaparken geçmişte Mehmet Bekaroğlu için kullandığınız “kadın kotası”nı yine kullanır mıydınız?

Beş: Milletvekillerinin yargılanmasının önünü açan düzenlemeye bugün olsa yine “Evet” oyu verir miydiniz?

Altı: Yine miting meydanlarına çıkıp “Ben Dersimli Kemal’im” der miydiniz?

Yedi: Son seçimlerden önce Alevi kimliğinizi, şeyh dedelerinizi açıklamanız, siyasete dini inancı karıştırmak değil mi?

Sekiz: Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu gibi AKP kurucusu iki isimle kol kola girmenizin, onları aklamak olduğunu hala görmüyor musunuz?

Dokuz: Partinizin girdiği seçimlerin tamamında seçim güvenliğini sağlamak adına hiçbir şey yapamadığınızı, yaptığınız tek seçim olan İstanbul seçimlerini de kazandığınızı kabul ediyor ve bunun için seçmenlerinizden özür diliyor musunuz?”

Ersoy, yazısının son kısmında ise moderatörlük yapan gazeteciler için şunları aktardı:

Ama başta Zafer Arapkirli olmak üzere iktidarın yandaş gazetecilerini her fırsatta eleştiren bu arkadaşlar, bu soruların hiçbirini soramadı. Sorar gi

İlgili Haberler