Bir dozdur, iki dozdur üç dozdur, dört dozdur on dört dozdur!

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Türkiye nüfusunun 3 katı kadar aşı için sözleşme yapıldığını, yerli aşının eylül ya da ekim ayında hazır olacağını söyledi. Koca, Yeni Şafak gazetesine verdiği röportajda, ikinci dozdan 6 ay sonra tavsiye edilen ve "üçüncü doz" olarak ifade edilen "hatırlatma dozu"nun yerli aşı ile yapılabileceğini söyledi.
Üçüncü dozu kim tavsiye ediyor peki? Bakanın açıklamasında o belli değil ama üçüncü dozu hatta yılda bir aşı olmayı, aşı üreten şirketlerin tavsiye ettiğini bütün dünya biliyor!
***
Son olarak Moderna firması, hem mevcut korona virüsü aşısının hem de deneysel yeni bir aşı adayının üçüncü dozunun, ilk olarak Brezilya ve Güney Afrika''da ortaya çıkan virüs varyantlarına karşı bağışıklığı arttırdığını öne sürdü!
"İnsanları aşı manyağı yapacaklar" diyordum da birçokları inanmıyordu!
Kaldı ki Moderna Inc.''in tıbbi şefi Dr. Tal Zaks''ın, 2017yılında yaptığı konuşmada "Aslında biz mRNA aşılarıyla, hayatın yazılımını hackliyoruz. Hücrenin ne yapacağını belirleyen kritik bilgiyi değiştiriyoruz. Hastaya bir virüsün proteinini vermek yerine, onlara proteinin nasıl yapılacağı, vücudun kendi aşısını nasıl yapabileceği konusunda talimatlar verdiğimizi düşünün" dediği biliniyor.
Yöntemin kanser hücrelerini çoğaltacağını sonra da kansere karşı yeni aşı tavsiye edileceğini söyleyenler de var.
Bağımsız gazetecilik yapan Leo Hohmann, "mRNA aşısının potansiyel olarak en yıkıcı yan etkilerinden biri, kanser hücreleriyle etkileşimidir. New York City merkezli Sloan Kettering Kanser Merkezi''nde yapılan bir araştırmaya göre, mRNA''nın tümör baskılayıcı proteinleri inaktive etme eğilimi var, bu da zaten var olan kanser hücrelerinin büyümesini destekleyebileceği anlamına geliyor.
Hem Moderna hem de Pfizer enjeksiyonları deneysel mRNA aşılarıdır. FDA bu enjeksiyonlara sadece 2023''e kadar Acil Kullanım İzni vermiştir ancak hükümet, medya ve şirketler bunların hepsi güvenli oldukları garanti edilmiş gibi aşıya teşvik etmektedir.
Bu sistemik aldatma, bence, tarihin dikiz aynasında insan ırkına karşı şimdiye kadar işlenmiş en pervasız tıbbi ihanet eylemlerinden biri olarak yargılanacaktır." diye yazdı.
Öyleyse nüfusun tamamını aşılamak, nüfusun tamamını kanser etmek anlamına gelebilir! Konuyla ilgili hiçbir bilimsel araştırma yok. Aşılar, yasal da değil! Hükûmetler, "Acil Kullanım Onayı" veriyor ama bu onayların hiçbir bilimsel dayanağı yok!
***
Anlaşılıyor ki birinci doz, ikince doz, üçüncü doz, dördüncü doz, on dördüncü doz diye aşılamaya devam edecekler. Eğer takatimiz kalırsa, ayakta durabilirsek, "Bir dozdur, iki dozdur, üç dozdur dört dozdur on dört dozdur, bana bir bade doldur, bu ne biçim düğündür, ha ninnah!" diye hep birlikte oynamaya başlarız!
***
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise Almanya Dışişleri Bakanı Maas ile heyetler arası görüşmenin ardından ortak basın toplantısında "Turizm sektöründe çalışanların tamamını aşılayacağız. 15 yataklı otellere bile sertifikasyon verdik. PCR testi uygulamamızı genişlettik. Vaka sayılarımız her geçen gün düşüyor. Turizm sezonuna güvenli bir şekilde girebilmek ve vatandaşlarımızın güvenliği için bazı tedbirler aldık, turistin görebileceği herkesi Mayıs sonuna kadar aşılayacağız" dedi.
Yani burada önemli olan turistin canı! Türk, aşı olacak ama kendisi için değil, turist için! Bilesiniz!

Yazarın Diğer Yazıları