Orduya balyoz ABD ve AB'nin elinde. Hedef:Ulus devlet yapısı

Türk Silahlı Kuvvetleri’ni çökertmeye yönelik “asimetrik psikolojik savaş” sürerken emekli veya muvazzaf askerlerin  “yakalanması”  ve bir kısmının tutuklanması, dünya basınının da gündeminde. Bunlardan biri var ki  “Türkiye devletleri”  başlığını taşıyor.
Birleşik Arap Emirlikleri’nde yayımlanan el Haliç gazetesinin yazarı Muhammed Nureddin 23 Şubat 2010 tarihli yazısında, devlet içindeki devletleri veya paralel devletleri kastediyor.
Türkiye’nin şu anda içinde bulunduğu durumu, bu kavram karşılıyor. Nurettin, HSYK’yı eleştiriyor ve bir yargı devletinden söz ediyor, AKP’yi övüyor ama bu arada bazı gerçekleri de vurgulamış oluyor.
“AKP’nin reformları, Avrupa, ABD ve içeride gerçek bir sivil otorite şevkiyle yanıp tutuşan demokratik güçler tarafından desteklendi. ABD’nin desteği, demokrasi sevdasından kaynaklanmıyordu. ABD’nin desteği, Irak’ın işgalini desteklemeyen orduyu zayıflatmak amacıyla oluştu. Böylece ordunun rolü geriledi, darbe planları ortaya çıktı ve ordu, sınırdaki asıl görevini unutup siyasi işlerle uğraştı. Bu durum ordunun, vatanı koruyan bekçi görüntüsünü parçaladı.”
Alman Die Welt gazetesi de  “Orduyla hesaplaşma”  başlıklı bir yorum yayınladı. Süddeutsche Zeitung ise  “Yargı geri vuruyor”  diyor:
 “Türkiye’deki çok sayıda gözlemci, Ergenekon davasını Erdoğan’ın ılımlı İslamcı hükûmet partisi AK Parti ile kendisini Türklerin katı laikliğinin garantörü olarak gören ordu arasındaki güç çekişmesinin bir parçası olarak görüyor.” 

* * *

İngiltere’nin Financial Times gazetesi ise  “Gözaltılar Türk fay hattını ortaya çıkardı”  başlıklı bir yorum yayınladı. Gazete, CIA görevlisi Henri Barkey’in yorumuna da yer verdi:
“En büyük zorluk Orgeneral Başbuğ’un bu yaz görev süresi sona erdiğinde yaşanacak. Türkiye bir kırılma noktasında. Yakın gelecekte ya siyasi istikrarsızlıkla karşı karşıya kalacak ya da ciddi bir anayasa değişikliği girişiminde bulunacak. Hiçbir şey yapmamak bir seçenek değil.”
Anayasa değişikliği, ABD ve AB’nin dayatması. Bu öteden beri biliniyor. Barkey, bunu bir tespit gibi sunuyor. ABD ve AB, Türkiye’yi üniter ve ulus devlet yapısını değiştirmeye zorluyor. TSK üzerindeki operasyonun asıl sebebi budur. 

* * *
 
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Tayyip Erdoğan, söz konusu Anayasa değişikliğinin savunucusudur. Bu değişikliğe karşı çıkan, kurum olarak Türk Silahlı Kuvvetleri’dir. Demek ki bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve onu kuruluş felsefesiyle birlikte korumak isteyen bir ordusu var. Buna karşılık iktidar partisi ve Cumhurbaşkanı, devletin yapısını değiştirmek, dönüştürmek istiyor. İşte kırılma budur.  “Türkiye devletleri”  durumu budur!
Dönüştürmek isteyen grup, korumak isteyen grubu, bölünmüş yargıyı kullanarak çökertmek istiyor. Ergenekon davasının da Balyoz baskınlarının da asıl sebebi budur. 

* * *
 
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ ile Çankaya Köşkü’ndeki görüşmesinden sonra yapılan açıklamada, “Gündemdeki meselelerin anayasal düzen ve kanunlarımız çerçevesinde çözüme kavuşturulacağından vatandaşlarımızın emin olmaları ve bu süreçte kurumlarımızın yıpranmaması için herkesin sorumluluk bilinciyle hareket etmesi gerektiği hususları vurgulanmıştır”  denilmesi insanı gülümsetiyor.
Cumhurbaşkanı ve Başbakan, mevcut Anayasal düzeni değiştirmek istediklerini defalarca açıklamadılar mı?

Yazarın Diğer Yazıları