Pamela Anderson'dan Yunus Emre'ye…

Amerikalı oyuncu Pamela Anderson, sosyal medyaya veda ettiğini, artık kitap okuyacağını ve özgürlüğün tadına varacağını duyurdu.

Anderson, "Boşa giden zamanın büyüsüne kapılmamak gerekir. Beyninizi kontrol ediyorlar" uyarısı da yaptı. "Beyninizi kontrol ediyorlar" tespiti, son derece doğru. Siz ne kadar "Benim beynimi kim kontrol edebilir?" diye düşünürseniz düşünün; saatlerce meşgul olduğunuz sosyal medyada, sizin görebileceğiniz mesajlar, yapay zekâyla belirlenebiliyor, mesajlarınızın kapsama alanı da sınırlanabiliyor!

"Öyleyse siz neden sosyal medyadasınız?" diye soranlar olabilir. Gazeteciler, bütün dünyanın içinde olduğu platformlardan uzak kalamaz… Yine de 2018 yılı sonuna kadar direndim...

***

Twitter, "gerçek dışı ve yanıltıcı içerikle mücadele amacıyla" Birdwatch adlı bin kişilik bir pilot uygulama başlattığını duyurdu. Facebook'ta böyle bir program var ve herkese uygulanıyor. Mesajınızda "Covid-19" tabiri varsa takipçileriniz, otomatik olarak "Covid 19 Bilgilendirme Merkezleri"ne yönlendiriliyor. Bu merkezleri ise aşı üreten şirketler finanse ediyor!

BBC'nin haberinde ifade edildiği gibi Twitter de "bazı yanlış ya da yanıltıcı" içerikleri işaretliyor. Şirket, eski ABD Başkanı Donald Trump'ın seçimlere hile karıştırıldığına ilişkin iddialarına uyarı koymuş sonra da Trump'a ve binlerce taraftarına yasak getirmişti.

Twitter, ayrıca bazı mesajları kaldırabiliyor ve bazı hesapları askıya alabiliyor.

Yani bir haberin gerçek veya yanıltıcı olup olmadığına kendileri karar veriyor! Bu durumda, milyarlarca insanın beyni kontrol edilmiş olmuyor mu?

***

DW Türkçe'nin haberine göre Dünya Ekonomik Forumu'nda konu gündeme geldi ve Almanya Başbakanı Angela Merkel bu alanda birtakım tekelci eğilimlerin mevcut olduğunu ve sorunun uluslararası düzlemde ve "küresel rekabet hukuku" temelinde karara bağlanması gerektiğini söyledi.

AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen de İnternet dünyasının yeniden düzenlenmesi için bir "küresel kurallar kitabı" oluşturulması gerektiğini söyledi.

Von der Leyen, "Online platformların iş modelinin yalnızca özgür ve adil rekabet üzerinde değil demokrasilerimiz, güvenliğimiz ve eriştiğimiz bilginin kalitesi üzerinde de bir etkisi var" diye konuştu.

Von der Leyen, Donald Trump'ın hesaplarının silinmesi gibi kararların yalnızca şirketler tarafından verilmemesi gerektiğini vurguladı.

Kısa bir süre önce de ABD'de ilk kez dört İnternet devi Amazon, Apple, Facebook ve Google'ın patronları olan Jeff Bezos, Tim Cook, Mark Zuckerberg ve Sundar Pichai, pazardaki hakim konumları sebebiyle Temsilciler Meclisi Adalet Komisyonu bünyesindeki "Antitröst Alt Komisyonu"nda beş saati aşkın süre boyunca sorgulanmıştı..

Komisyon Başkanı Demokrat Partili David Cicilline, söz konusu şirketlerin haddinden fazla güçlü olduğunu, bazılarının bölünmesi gerektiğini söylemişti.

***

Bu arada Kaliforniya'da bulunan bir mahkemeye, "şiddeti teşvik ettiği gerekçesiyle" Telegram'ın Google Play Store'dan kaldırılması yönünde karar çıkarması talebinde bulunuldu.

ABD'nin eski Fas büyükelçisi Marc Ginsberg tarafından verilen dilekçede, Telegram'ın "şiddet, aşırıcılılık ve anti semitizm düşüncelerinin yayılması için kullanıldığı" iddia edildi.

Telebin, milyonlarca kişinin Whatsapp'ı kapatarak Telegram gibi kuruluşlara geçmesiyle eş zamanlı oluşu dikkat çekti. Telegram ise ırkçı hesapları kapattığını açıklamıştı.

***

Yunus Emre'nin dediği gibi, "Dünyaya gelen geçer, bir bir şerbetin içer. /Bu bir köprüdür geçer, cahiller onu bilmez. /Gelin tanış olalım, işin kolay tutalım./ Sevelim sevilelim, dünya kimseye kalmaz!"

Dünya, şirketlere de kalmaz! Bakınız, Yunus'un sosyal medyası yoktu ama yüzlerce yıldır yaşıyor... Pamela Anderson'a da Yunus'un şiirlerini okumasını tavsiye ederim.

Yazarın Diğer Yazıları