SGK hizmet dökümünüzü nasıl okumalısınız?
Hizmet dökümü, çalışma hayatının karnesidir. Çalışanın kariyeri boyunca hangi iş yerlerinde, hangi işi yaptığını gösterdiği gibi işten ayrılma ve eksik çalışma nedenlerini de gösterir. Diğer taraftan çalışanın alacağı ödenek, gelir ve aylıklara hak kazanıp kazanmadığının ve tutarlarının da bilmesini sağlar. SGK Tescil ve Hizmet Dökümünü, E-Devlet uygulaması üzerinden kolayca indirip incelemeniz olanaklıdır.
1-Hizmet dökümündeki sigorta kolu ve statü ne ifade eder?
Hizmet dökümünüzün başında yer alan sigorta kolu ile hangi sigortalılık statüsüne tabi olduğunuzu bilebilirsiniz. Genelde “4/a”, “4/b” ve “4/c” ibareleri ile karşılaşır, sigortalılar. “4/a”, hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanları anlatır. Diğer bir deyişle eskiden SSK’lı olarak ifade edilen çalışanlar. “4/b”, hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar olarak kabul edilir. Genel olarak Bağ-Kur’lu olarak adlandırılan grup. “4/c”, kamu idarelerinde çalışıp ilk iki gruba girmeyen kamu görevlileri için kullanılmaktadır. Eskiden Emekli Sandığı’na tabi kabul edilen küme.
Sigortalılık statünüz emekli olacağınız koşulları belirlediği için, emeklilik planlarında en önemli yeri tutar. Şayet statünüz hep aynı geliyorsa, emeklilik koşullarınız daha kolay belirlenebilir. Örneğin 2002 yılında işe giren bir erkek sigortalı, o yıldan bu yana 4/a statüsünde 6.400 gün prim ödemiş ise; emeklilik koşullarını 4/a (SSK) sigortalılık statüsüne göre belirlemek yeterlidir. Ancak söz konusu sigortalının son 4 yılı 4/b (Bağ-Kur) sigortalılık statüsünde geçiyorsa artık 4/b (Bağ-Kur) emeklilik koşulları geçerli olacaktır. Son yedi yılda en fazla hangi sigortalılık statüsünden gün bildirimi yapılmışsa, o statüden emeklilik koşulu belirlenecektir. 2008 sonrası işe girenlerde; hem 4/a (SSK), hem de 4/b (Bağ-Kur) statülerinden bildirim varsa bu defa hangi statüden daha fazla bildirim varsa o statünün emeklilik koşulları geçerli olacak.
2-Prim ödeme gün sayısı ve sigortalılık süresi nasıl belirlenecek?
Her ay için çalışmalarınız karşılığında bildirilen günler, prim ödeme gün sayınızı oluşturacaktır. SGK uygulamasında; ay 30 gün, yıl ise 360 gün olarak kabul edilmektedir. Dolayısıyla birden fazla işyerinde çalışmaktan ya da başka bir nedenden ötürü aynı ayda 30 günden daha fazla gün sayısı ile yapılacak bildirimler toplam gün sayısını değiştirmeyecektir. Örnek verirsek; iki iş yerinde çalışan sigortalı için bir yıl boyunca iş yerinin biri 30 gün diğeri 16 gün bildirim yapıldığında, sigortalının her ay için prim ödeme gün sayısı 30, o yıl için ise 360 olacaktır. Hizmet çakışması, birden fazla iş yerinde çalışma ya da bir başka sigortalının hizmetlerinin sizin hizmet dökümünüze karışması gibi çeşitli nedenlerle prim ödeme gün sayınız düşündüğünüz rakamın altında olabilir. Bu nedenle özellikle emeklilik dönemi yaklaştığında toplam prim ödeme gün sayınızı hizmet dökümünüze göre hesaplayıp, emeklilik koşullarının sağlanacağı tarihi belirlenmek yerinde olacaktır.
Diğer taraftan ilk işe giriş tarihini hizmet dökümünüzden belirleyerek, hangi emeklilik koşullarına tabi olacağınızı aynı zamanda sigortalılık sürenizi hesaplayabilirsiniz. Örnek olarak; 18 yaşından sonra ilk defa 18/11/1997 tarihinde işe giren erkek bir sigortalı için; 25 yıl sigortalılık süresi dolmuş bulunmaktadır. Aynı sigortalının 18 yaşını 01/08/1999 tarihinde doldurmuş olması hâlinde ise sigortalık süresi hesabı 18 yaşını doldurduğu tarihten başlayacağı için 01/08/2024 olarak belirlenecektir.
3-Prime esas kazançların önemi var mı?
Hizmet dökümünüzdeki prime esas kazancınız; geçici iş göremezlikler, işsizlik ödenekleri, bağlanacak aylık ve gelirlerin yüksek ya da düşük olmasını belirler. Öte yandan prime esas kazancınızı belirleyen ücretiniz de kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücretinin hesaplanmasında etkilidir. Çoğu zaman prim ve vergi yükünü aşağı çekmek için SGK’ya bildirilen kazançların asgari tutarda tutulduğuna şahit oluyoruz. Şayet hizmet dökümünüzdeki kazançlarınız olması gereken tutarın altında ise size bağlanacak aylık, gelir ya da ödenekler de daha düşük olacaktır.
4-Eksik gün nedenlerini gösteren kodlar nelere yol açıyor?
Çalışanların çeşitli nedenlerle ay içindeki çalışmaları 30 gün yerine daha düşük bildirilebilmektedir. SGK Tescil ve Hizmet Dökümü ile çalışanlar ay içinde 30 gün bildirilip bildirilmediklerini kontrol edebilecekleri gibi eksik gün bildirilmişlerse hangi nedenle eksik gün bildirildiklerini de görebileceklerdir. Öncelikle ilgili ayda 30 gün yerine daha az gün bildirilmişse, bildirimin yanındaki eksik gün nedeni bölümünde yazan eksik gün kodunu kontrol etmeleri gerekmektedir. Örneğin 1 kodu ile eksik gün bildirilmişse istirahatli olduğunuz, 6 kodunu görüyorsanız kısmi istihdama göre günlerinizin eksik bildirildiği, 7 kodunu görüyorsanız puantaj kaydına göre günlerinizin bildirildiğini, 15 kodunu görüyorsanız devamsızlık yaptığınızı anlayabilirsiniz. Bu durumda eksik gün kodunun doğru seçilip seçilmediğini ve bildirilen eksik gün sayısının gerçeğe uyup uymadığını belirleyebilirsiniz. Çoğu zaman eksik gün bildirimi yapılırken lalettayin kodlar seçilebilmektedir. Eksik gün kodlarının gerçeği yansıtmaması sigortalının ilerleyen çalışma hayatında olumsuz değerlendirilebilecektir. Bu nedenle eksik gün kodu seçilirken çalışılmama nedeni ile kodun uyumlu olmasına özen gösterilmesi gerekmektedir.
5-İşten çıkış kodları hangi sonuçları doğuruyor?
İş yerinden ayrıldığınız tarihi ve ayrılış nedeni olarak gösterilen kodu da hizmet dökümünüzden görmeniz olanaklıdır. Nitekim işten ayrılış tarihi sigortalılığınız sonlanmasını, işten çıkış kodunuz ise; işsizlik ödeneği, kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı alıp alamayacağınızı gösterecektir. Örneğin 3 kodunu görüyorsanız bu sizin işten istifa ettiğiniz ve kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve işsizlik ödeneği alamayacağınızı gösterir.
Sorularınız için e-posta adresi: hkaganoyken@gmail.com