Süleyman Soylu'nun İçişleri Bakanlığı döneminde İBB çalışanlarına yönelik sarf ettiği "terörist" açıklaması dava konusu oldu.
Davayı açan Nuri Başkapan, kendisinin de İBB personeli olduğunu, söylenen ifadeler sebebiyle küçük düşürüldüğünü, kişilik haklarına saldırıldığını belirterek Süleyman Soylu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşı 3 kuruşluk tazminat davası açtı.
İstanbul 6. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen davada Cumhurbaşkanı Erdoğan adına yapılan savunmada "Müvekkilim hakkında üç kuruş bedelle dava açılarak şahsına hakaret edilmiştir. Bunu da sosyal medyada ilan etmiştir. Bu sebeple davacının dava açmakta hukuki yararı yoktur" ifadeleri kullanıldı.
İTİRAF GİBİ İFADE
İçişleri Bakanlığı döneminde yaptığı açıklama sebebiyle dava edilen Soylu adına yapılan savunmada ise İBB’ye iftira atıldığı itiraf edildi.
Soylu adına avukatı tarafından yapılan açıklamada "Müvekkilim İçişleri Bakanıdır. Hazırlanan rapor doğrultusunda elindeki bilgileri siyaset yapma özgürlüğü ve düşünce ve kanaat açıklama özgürlüğü kapsamında açıklamıştır. İsim vermemiştir. Genel verilerle açıklama yapmıştır" denildi.
Konuyla ilgili mahkeme, yaptığı yargılama sonrası kararını açıkladı. Alınan kararda, Süleyman Soylu'nun yaptığı açıklamanın doğrudan bir kişiyi hedef almadığı belirtildi.
Davayı gören mahkeme, Başkapan'ın tazminat talebini, her iki davalı yönünden de reddetti.
‘KİŞİLİK HAKLARINA SALDIRILDI’
Davanın reddi üzerine ise Başkapan tarafı karara itiraz etti. Mahkemeye yapılan itiraz dilekçesinde, anılan açıklama ile İBB çalışanı Başkapan’ın kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu savunuldu.
‘KARAR ONANSIN’
Süleyman Soylu'nun avukatı ise İstinaf Mahkemesi'ne yaptığı savunmada, Başkapan'ın kötü niyetli ve haksız olduğunu öne sürerek "Müvekkilin açıklaması maddi dayanakları olan bir açıklamadır. İlk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf başvurusunun reddi gerektiği kanaatindeyiz" ifadelerini kullandı.
YALAN SÖYLEMEK İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ MÜ?
Öte yandan Süleyman Soylu’nun ifade tutanakları sosyal medyada gündem oldu. Soylu’nun yayınlanan ifade tutanaklarında elinde herhangi bir belge olmadan ‘‘İBB’de 550 terör iltisaklı çalışan var’’ ifadelerini kullandığı ve ‘söylemlerinin siyaset yapma özgürlüğü çerçevesinde olduğunu’ ifade ettiği görülüyor.
Bu durum karşısında özellikle sosyal medyadan tepki gösteren vatandaşlar ise belge ve gerçekleri paylaşmalarına rağmen hapis yatan gazetecileri hatırlatarak, Soylu’nun ifadelerine karşılık ‘yalan söylemek ifade özgürlüğü mü?’ şeklinde soru sordular.
